- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Hıncal Uluç'un tufeylileri
Hıncal Uluç, kendi gazetesinde tacize ve hakarete uğruyor.
Sabah gazetesinde bazı yazarları okurken, insanın midesi kaldırmıyor.
Angajmanları, tarafgirlikleri bir kenara çirkefce davranışları buna neden oluyor. Bu bazı yazarlar, açık bir şekilde, bazı kesimlere doğrudan küfür ediyorlar. Kendi gazetelerinde ise Hıncal Uluç ile bir alıp veremedikleri var, bu yazara küfür içeren yazılar yazıyorlar.
Küfür, çirkeflik asıl olarak sahibinin niteliğine işarettir. Ancak, iş bu kadar basit değil.
Bu küfürlü yazılar, okucuya hakarettir. Yazarın içindeki kiri, okuyucuya aktarmasıdır. Bu kabul edilemez.
Peki bunu kabul etmemek kimin sorumluluğudur?
Kurumsal yapıların sorumluluğunu bir kenara bırakalım.
Düşünün, aynı sayfada bulunduğunuz biri, başka bir yazar arkadaşa ve siyasette belli tarzda düşünen insanlara küfür ediyor. Siz de o gazetede o kişilerle birlikte yer alıyorsunuz. Gördüğüm kadarıyla da kimsede tıss yok. Sizin nasıl mideniz kaldırıyor, ey sabah yazarları?
Onları da geçelim, bu gazetenin sahipleri yok mu, hangi akıl, bilgi ve etik anlayışla, bu küfürbaz yazarlara köşe veriyorsunuz? Düşünce özgürlüğünü küfür etme özgürlüğü mü sanalım istiyorsunuz?
Yazarlık bu mudur, gazetecilik bu mudur, gazete bu mudur, adamlık bu mudur? Okuyucuya saygınız bu mudur?
Bu olmadığını anlamak için, sabah gazetesi yöneticisi olmaya gerek yok, dağdaki çoban olsan, izanın sesi bunu söyler.
Temiz okur, temiz gazetenin ve temiz yazarın güvencesidir.