Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Hıncal Uluç ve Müjdat Gezen İle İçten Bir Sohbet

Hıncal Uluç ve Müjdat Gezen İle İçten Bir Sohbet
 

Gezen ve Uluç, toplumu yaraladılar, bilmem farkındalar mı?


Müjdat Gezen ve Hıncal Uluç,  

Siyasi ideolojilerinizi bir kenara bıraktım, alın terinizle hakederek bulunduğunuz konuma gelmiş iki önemli insansınız bizim için. 

Ben öyle "Bu adamdan hiç hazetmem, nefret ederim" falan filan diye girmem konuya, çünkü nefret uzak durmaya çalıştığım bir sözcüktür. Zaman zaman kızdırırsınız, zaman zaman güldürürsünüz bizi, zaman zaman da bilgilendirirsiniz. 

Tıpkı tüm insanlar gibi. Ama tüm insanlardan farkınız bulunduğunuz konumdur. 

Kötü olduğunuzu asla düşünmem. Hangimizin içinde bir tutam iyilikten, bir tutam kötü davranıştan eser yok ki? 

Belki içtensinizdir, belki de kimi hesaplarınız vardır yazarken, çizerken, düşünürken. Zaten hangimizin hesabı yok ki? Hangimiz bazen dilimize geleni pat diye söylemiyoruz ki! 

İşte size tüm samimiyetimle yazıyorum şimdi. 

Sen Müjdat Gezen! 

Perran Kutman'la oynadığın filmlerden hatırlıyorum seni ilk. O filmleri ailece tek ekranlı günlerde izlerdik ellerimizde patlamış mısırlarla. Güldük, neşelendik sayenizde. Kimimiz Özal'cıydık, kimimiz Ecevit'çi, kimimiz Demirel'ci. 

Seni siyasi gömleklerin nedeniyle değil, sanatın, sunumun için seyrettik, takdir ettik. Siyasi duruşunu da saygıyla karşıladık, ikisini ayırdık. 

Sen ise bizi siyasi gömleklerimiz nedeniyle böldün, parçaladın, kırdın. Seni izleyenler arasında olanları birden kör bir kuyuya attın. 

Müjdat! Ayıp ettin. Yanıbaşımda AKP'ye oy vermiş arkadaşıma, referandumda EVET vermiş komşuma ayıp ettin. 

Bir özür hiçbir şeyi çözmez ama biraz olsun mahçubiyetinizi gösterir. 

*** 

Ve sen Hıncal Uluç. 

Severek takip ettim seni. Yaşamdan Dakikalar'ın ufkumuzu açtı, 90 Dakika'ların futbolu, Kenan'ı, Haşmet'i sevdirdi bize, Ortaköy'ün, Ertekin'in sıcaklığını gösterdi. Bilgiliydin, ilgiliydin, gezip tozmayı, yeme içmeyi çok severdin. Tıpkı benim gibi. 

Lakin çok acımasızdın Hıncal. Sezen'e, Lucescu'ya, Şenol Güneş'e yaptıkların çok kişiyi acıttı. Ve şimdi de Defne'ye. O tatlı Defne'ye. Çat kapı her Pazar evimize konuk olan Defne'ye. Kral TV'li 90 larımızı hatırlatan Defne'ye. 

Kral çıplak bazen demek iyidir ama ben çıplaksam, sen çıplaksan, o çıplaksa, "kral çıplak" demenin kime ne faydası var ki? Peki ya o kral sandığın gibi çıplak değilse. 

Bir ölüm bunu haketmiyordu Hıncal. Bir toplum bunu haketmiyordu. Küçücük bir bebek, ahlak bekçiliği ile linç edilmiş, genç yaşta yitip gitmiş bir annesine bu muameleyi hiç haketmiyordu. Neşe dolu bir kız, dedikodunun kurbanı olmayı haketmiyordu. 

Bir özür hiçbir şeyi çözmez ama biraz olsun mahçubiyetinizi gösterir. 

Hadi, bekliyoruz! Büyüklüğünüzü gösterin. Şu dünyaya belki hoş bir sada bırakırsınız. 

 
Toplam blog
: 78
: 1198
Kayıt tarihi
: 12.10.10
 
 

Alice'in harikalar diyarındaki cennet bahçesinden sesleniyorum sizlere. Burada önyargı, olur olma..