Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '14

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Hindistan’da tasarruf ve yaşam

Hindistan’da tasarruf ve yaşam
 

Önemsiz şeyler toplanınca çok para tutar.


 

Hindistan Dünya’nın Çinden (1366 milyon) sonra en çok nüfuslu ülkesi, 2014 itibariyle 1237 milyon. Alanı  3.3 milyon km2, yedinci büyük alanlı ülke. Nükleer güce sahip. Çin gibi hızla gelişen ülkelerden.         En önemli özelliği demokrasi ile yönetilmesi.  Gayri safi milli hasılası 4.8 trilyon$’a yakın. Kişi başı gelir 3700$.  Kalkınma hızı oldukça yüksek ve son beş yıl ortalaması %7 civarında. Hindistan hizmet (%52) ve endüstri (% 27) odaklı ekonomiye sahip. Tasarruf oranı Çin'den sonra en yüksek ülke ve halkın tasarrufu %28’e yakın.

Nüfusun üçte biri (1/3)  fakirlik eşiğinde, üçte ikisi de (2/3) orta sınıf sayılabilir. Nüfusa göre yüzbinde 1 kişi (12binkişi, nüfus 1.2 milyar) de zengin sayılmaktadır.

Tasarruf:Özellikle orta sınıf; bütçe ve  tasarrufu önemsemektedir. Bazıları bu tutumluluğu cimrisi bol ülke diye yorumlamaktadır. Örneğin Brahmanlar tutumludur. “Her Hintli tasarruf konusunda bir üniversite mezunu sayılabilir” görüşü yanında “Mecburen tasarruf yapıyorlar” yaklaşımı da var. Ancak gerçek olan şu ki; Hintli parasını tutumlu kullanıyor.

Hintli altına düşkün. Parası olduğunu taktığı bilezik, yüzük ve kolyede göstermekten hoşlanıyor. Yıllık altın ithalatı miktarı bin (975 ton) tona yakın. Bu miktar küresel yıllık altın üretiminin,  2013 yılı 2770 ton, %35’ine yakın. Eskiden talep daha azdı, örneğin bu miktar 1982’de 65 tondu. Altın talebi aşırı olduğundan Hindistanda altının fiyatı Dünya piyasalarına göre %10 daha pahalı. Yeni evliler için sunulan en iyi hediye altın. Altın alıcıları genellikle orta tabaka ama geleceğe altınla yatırım yapıyorlar. Çubuk altın ticaretini zenginler yapıyor. Yetişkin nüfusun üçte birinin (1/3)  bankada hesabı var. Hindistanda gerçek enflasyon, paraya verilen faizden daha fazla ve hesap açtırmanın bürokratik işlemleri var.

Hindistanda da her ülkede olduğu gibi fakir, orta sınıf ve zengin insanlar var.                                         ABD’de minimalist yaşam daha yeni taraftar bulmaya çalışırken, Hindistanda halkın üçte birinin fakir olduğu ve asgari düzeyde yaşadığı biliniyor. Yiyecek hala çok kıymetli. Sınırlı maddi kaynağa sahip Hintli, az harcıyor, paralı faaliyetlerden uzak duruyor.

Orta sınıfın  bazı alışkanlıkları var. Gelenlere zengin görünmek ama  tutumlu yaşamak temel davranış tarzları sayılabilir. Örneğin pahalı bir tabak takımına sahipler ama o misafirler için veya göstermek için kendileri ucuz tabakta yemeklerini yiyorlar.  Amerikalı için küçük olan bir otomobil, Hintli için büyük ve lüks sayılıyor. Hintliler çok mal sahibi olmaktan ziyade çevrelerinde cömert  tanınmaya önem veriyorlar.

Zenginleri; Miras yoluyla zengin, Kendi başarısı sonucunda zengin ve Profesyonel meslekli zengin  olarak kategorilendirilebilir. Mesleğinde önemli atılımlar, yenilikler yapan kişiler profesyonel zengine örnektir.  Tüm zenginler,  güzel evde oturmak, sağlık hizmetleri almak, iyi yerlerde eğitim görmek, lüks gıda maddeleri tüketmek,  mağazalardan giyinmek gibi arzulara sahip olabiliyor. Eğlence, seyahat ve tatilde çok para harcamak arzusunda olanları da var. Prestij sağlamak için bağış yapabiliyorlar.

Sahip olduklarını verebilenler herşeye sahip, sahip olduklarını tutanlar hiçbir şeye sahiptir. Hint atasözü

Yaşam: Randevunuz saat 10:00’da ise 10:15-10:30’da kişinin gelmesi normal sayılıyor. Sabırlı olmak, grup içinde uyumlu olmak,  paylaşımcı olmak önemli kişisel özellikler arasında yer alıyor. Hindistanda puriten “önce iş” anlayışı yok. Gereksiz konuşmak, uzun hatır sormalar yok. Karşı tarafı dikkatli dinlemek önemlidir.  Çocukların yanlışı düşük sesle konuşarak düzeltilir.

Hindistanda   aileler, akrabalar birbirine yakın. Gelin damat, kardeş,  anne baba ve torunlar bir arada yaşayabiliyor ve aralarındaki dayanışma ömür boyu devam ediyor. Batı anlayışındaki gibi çocuk 18 yaşına geldi, kendi sorumluluklarını  bilsin, hayatını kazansın yaklaşımı yok. Anne baba, okul sırası ve sonrasında, iş ve evlilik ilişkisinde maddi yönden devamlı yardımcı, evladının tahsil ve evlilik masraflarını karşılamayı görev sayıyor. Gençler üniversitede okurken kredi alıp borç yapmıyor. Buna karşılık çocukları da anne, baba yaşlanınca Onları tek başına bırakmıyor. Yaşam ve bakımlarına yardımcı oluyorlar. Bu yaklaşımın artısı yaşlı kendini yalnız hissetmiyor, yaşlılığında torunlarıyla ilgileniyor. Anne, baba için bu uygulamanın  eksisi çocukları beklendiği gibi Onlara bakmazsa, yaşamları yaşlı olarak  çocuklarının merhametine endekslenmiş oluyor.

 

Ailede finansal konular evde bu konuda lider kabul edilen yaşlı kişi tarafından yönetiliyor. Edinilmiş varlıklar bir havuzda toplanıp, tüm birleşik, büyük ailenin varlıkları olarak kabul ediliyor.

Anne, baba tüm varlıklarının sahiplerinin sonuçta çocukları olacağını kabul ediyor. Gencin meslek seçimi ve müstakbel eşi hakkında O sorana kadar tavsiye için karışılmıyor.  Bazı evlilikler aileler arası anlaşma ile yapılıyor. Bunda gençlerin biraraya gelmesi kadar aileler arası dayanışmanın artırılması da gözönüne alınabiliyor. Genellikle bu düzenlemede  potansiyel adaylardan seçme ve görüşüp, anlaşarak evlenme söz konusu. Ailelerin uyumu, gençlerin uyumu ve astrolojik uyumluluk gibi konuları çöpçatan inceliyor. Kız tarafının bazı yerlerde erkek tarafına (drahoma diyebiliriz) para vermesi ve bu paranın iş yeri açmak, işsiz kalmak gibi sıkıntılı durumlarda kullanılması sözkonusu oluyor.

Hindistan geliştikçe ailelerin yıllar içinde çekirdek aileye dönüşmesi ve genç yetişkinin kendi yaşamını kendisinin finanse etmesi ilerde beklenebilir.

Bir Türk kızı, Hintli bir erkekle evlenirse;  Onun ailesine bağlı olduğunu, yerinin Hintli anne babadan sonra olduğunu, kendisinin birleşik, büyük aile evine taşınacağını, eşinin kazancı üzerinde anne ve babanın rolünün fazla olacağını, kendisinin aileye hizmet vermesi gerekeceğini bilmelidir. Bu konuda karşı tarafın davranışlarının ne olacağını algılayarak evlenmeye karar vermesi tavsiye edilir.

Alışveriş: İkinci el ürünler daha ucuz olduğundan tutumlu olanlar bunları tercih ediyor. Araba ve ev eşyaları bu kapsamda sayılabilir.

Doğu ülkelerinde ürün alırken pazarlık bir haktır ve yapılması şarttır. Hindistanda iyi pazarlık yapmak önemli bir kişisel özelliktir. Alışveriş yerlerinde etiketli ürün azdır. İstenen fiyatın %30’u kadar teklif edilmesi ve %70 sınırının aşılmaması yani en az %30 indirim sağlanması öneriliyor. Birden fazla ürün alınacaksa bunun söylenmemesi, önce herbir ürün fiyatının tespiti, herbiri için ayrı pazarlık öneriliyor. Fiyat pazarlığı genellikle kağıt üzerine istenen ve önerilen yazılarak gidiyor. Pazarlık için ilk yazılanın değil indirime başlanılan ikinci fiyatın esas alınması daha iyi. Bunu sağlamak için ilk fiyata uzun süre bakılması ve tasvib edilmediğinin gözgöze gelerek satıcıya hissettirilmesi gerekli. Her bir ürünün fiyatı %25-%30 düştükten sonra bunların ikisini birden alırsam toplam fiyat ne olur yaklaşımı uygulanmalı. Umulan bir %5 daha indirim olması. İki ürüne bir üçüncü ürün ekleyin ve tekrar toplamda bir indirim alın. En son olarak pahalı bir ürün seçin, satıcı biraz heyecanlansın. Size dört ürün için bir indirim daha yapmasını isteyin. Pahalı ürün, diğer ürünlerin birer birer fiyatı en son ne oldu tekrar bakın. İlk fiyata göre %50 indirime eriştiyseniz başarılı sayılırsınız. Pahalı ürün dışındakileri alın. Satıcı alış veriş sonunda Size gülüyorsa yine de O iyi kâr etmiştir.

Düz yolda hiçkimse kaybolmamıştır.Hint atasözü

Her Hintli riske girmeden çok para biriktirmek ister. Bu amaçla birinci şart masrafları azaltmaktır. Universal tavsiyeler; Hintli için de geçerlidir. Küçük harcama kalemlerindeki masrafları sınırlayın. Bunlar toplanınca anlamlı rakamlara erişebilir.  .  Dışarıda yemek yemeyin, TV abonesi olmayın, araç kullanmak yerine metroya veya toplu taşıma aracına binin,  ikinci el ürün kullanın, evdeki ışıkları gereksiz yakmayın, ürünleri indirimli iken alın gibi tavsiyeler  daimi kendini tekrar eden tasarruf tedbirleridir. Bir ürünü peşin ödeyemiyorsan almayın, sigarayı bırakın, az yemek yiyin, öğle yemeğini evden getirin, tatili fiyatlar ucuzken planlayın, alkol kullanmayın, açık havada spor yapın, kredi kartını asgari düzeyde kullanın gibi tedbirler Hintli için de önerilebilir.

Kör olmak, olanları bir noktadan görmekten daha iyidir. Hint atasözü

Batı ile karşılaştırma: Batı ülkelerinde kanunların daha iyi uygulanması ve rüşvetin daha az olması bir avantaj.

Hindistan ise maliyet ekonomisine önem veriyor. Tıbbi alanda Batının 500$’a mal ettiği bir ürünü örneğin bir protezi temel fonksiyonu aynı olmak üzere 50$’a mal etmeye çalışıyor. (Frugal innovation). Mikro kredilerle iş kurulması da önemli çabalardan. Hindistanın uzay faaliyetleri ekonomik yaklaşımlarını yansıtıyor. Örneğin uydular üzerinden kırsal kesime yayın ve eğitim faaliyetleri uzaya fırlatılan haberleşme uyduları üzerinden düzenleniyor.  Hindistan geleceğin yükselen yıldız ülkelerinden olmaya aday.

Rüzgarın yönünü değiştiremeyiz fakat yelkenleri ayarlayabiliriz. Hint atasözü

 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..