Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Hindistan gezisinde yılan oynattılar mı?

Hindistan gezisinde yılan oynattılar mı?
 

www.karadenizvira.com


Rize Ticaret Borsasının (RTB) Sri Lanka ve Hindistan`a düzenlediği Çay Borsası inceleme seyahati sona erdi ve heyet Rize`ye döndü.

Açıklamalara baktım, kusura bakmayın, katıla katıla güldüm.

Sayın Millet Vekilimiz aynı zamanda çay sanayinin içinde yer alan B.Ali BAYRAMOĞLU

“Türkiye`nin çayıyla dünyanın çayının kıyaslanma durumunun olmadığını” belirterek nedeninin ise “farklı bölgelerin insanlarının farklı damak tadlarına sahip olduğunu ”

söylüyor…

Gel de gülme şimdi.

Gerçekleri saklamanın böyle kurnaz bir yolunu bende öğrenmiş oldum.

Damak damaktır dünyanın her yerinde…

İnsanlar ekşiye suratını asar, tatlıya gülümser yahu…

Demlenmiş kuru çayın insana damak yoluyla verdiği his dünyanın her yerinde aynıdır Sayın BAYRAMOĞLU.

Ne aranır demlenmiş kuru çayda?

Dilimizin her iki yanına verdiği burukluk hissi aranır en başta…

Bu norm insandan insana değişir mi Allaha aşkına? Ne alakası var farklı damak tadları ile?

Şu denilebilir. Aslından uzaklaşılan üretim biçimleri insanları arz edilen metaya alıştırır.

Mecburiyetten yani…

Yani, bizim üretim biçimimiz bize bir damak tadı oluşturmuştur.

Tamam da, acaba bu üretim şekli doğru mudur, dünyaya entegre olmak için normlarımız uygun mudur.? Duyusal ve fiziksel analizlerimizde dünya normlarını tutturabiliyor muyuz?

Belli, bunları saklamak zorundasınız. En başta dedim ya “kurnazlığın böylesi” diye…

Bir başka Sayın Sirilanka yolcusu “bilinmeyenleri öğrendik” diyor

Beyler çayda dünyada bilinmeyen hiçbir şey yok.

Dünyanın bilinen en eski içeceği olan çayın tarlasından bardağına bilinmeyen gizli saklı hiçbir safhası yok. Bunun için Sirilankaya gitmek abestir vallahi…

Siz bilmiyor muydunuz dünyanın en fakir ülkelerinden biridir Sirilanka. Dünyanın en büyük üreticilerinden biridir. Bilmiyor muydunuz gelişmemiş, dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biri olduğu için ucuz işçilik nedeniyle dünya çay ihracatında önemli bir yere sahiptir diye…En önemlisi dünyanın en kaliteli üretimlerinin de buralarda yapıldığını iklimsel özellik dışında hiçbir hendikaplarının olmadığını bilmiyor muydunuz? Orada oluşturulan Çay Borsası

20 tonluk işletmelerin yeknesak üretimlerini bir potada toplayıp kolaylıkla pazarlayabildiğini bilmiyor muydunuz?

Aranızda gerçek manada çayın tarlasından bardağına uzmanlar var idiyse onları dinlemek isterim elbette.

Ama öncelikle, duyusal ve fiziksel analiz normlarını bilen birileri ve çay sanayinde taraf olmayan uzman kişileri dinlemek isterdim.

Sistemin oralarda oturduğunu, bu sistemi Türkiye`de yerleştirebilmek için ne tür çalışmalar yapacakları konusunda bilgi sahibi olduklarını anlatıyor bir başka sayın Sirilanka Yolcusu…

O bey efendiye hemen şunu diyeyim. Asla, ama bakın üstüne basa basa iddia ediyorum, asla oralarda yapılan uygulamaların hiç birini buralarda yapamazsınız.

Ya… Bu bir iddia...

Eğer siz oralarda uygulanan ürün toplama biçiminden üretim ve satış biçimine kadar bir maddeyi uygulayabilirseniz bu çay denizin ortasında kendimi dar ağacına çekeceğim.

40 senedir gecemi gündüzümü bu sanayinin her safhasına adamış biri olarak yine iddia ediyorum hiç birinizin üretim biçimi dünya çay sanayi tekniğine uygun değildir.

Eğer oralardaki uygulamaları örnek alacaksanız sökün atın fabrikalarınızı…

Yaa…. Bu da bir iddia…

İspatını isteyen beni götürsün fabrikasına, neden sökülüp atılması gerektiğini ispat edeyim.

Edemezsem yine asın beni…

Var mısınız?

Varım diyemezsiniz. En başta sayın Bayramoğlu’nun fabrikası sökülmek zorunda kalır hemen belirteyim..Peşine sayın Erdoğa’nın Fabrikası.

Eğer oralarda gördükleri bir doğru varsa, uygulasınlar hemen fabrikalarını söküp atsınlar…

Az kalsın unuttum. En doğru sözü Sirilanka Yolcusu Sayın KARAL dedi…

“çeşitli adımlar atarak bölge insanının ihtiyacına cevap verecek sistemler oluşturmalarının şart olduğunu” belitti ya. Çok teşekkür ederim kendisine...

Çünkü bu sözünden şunu anladım. Oturacağız, bilenlere soracağız, Tek ürünümüz olan, alternatifi olmayan ve olmayacak olan çayımızın geleceğini nasıl garanti altına alırız ona bakacağız” demek istiyor…

Bende bu yüzden teşekkür ettim. Kendi gerçeklerimizden hareket edeceğiz, yolu yok.

O noktada çözüm önerilerim var.

Kontenjan denilen adil ve adaletli düzeni ilk bulan uygulayan bir Rizeli olarak geldiğimiz uçurum kenarından kurtulmak için formüllerim var.

Siyasiler bunlara sıcak bakamazlar.

Ama ümitsiz değilim. Belki anlayan dinleyen ve derinliği olan, yüzeysel düşünmeyen, günü kurtarmak için çabalamayan, siyasiler çıkar ve kulak kabartırlar bilinen doğrulara…

Sirilanka yolculuğu umarım fiziksel ve ruhsal yönden güzellikler sunmuştur katılımcılara.

Yılan oynatmaya gitmediler zannedersem ama, yapılan açıklamalar yolculuğun teknik kimsinin iyi gitmediğini gösterdi bana ..

Sevgi ve saygılarımla…

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..