- Kategori
- Futbol
Hint Otobüsü Değil,Süper Lig
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından belirlenen fikstüre göre lige ara verilmeden tam 9 ilave hafta içi maçı oynanacak. Çarşamba günü UEFA Avrupa Ligi'nde mesaiye başlayacak olan takımlarımız eğer gruplara kalma başarısı gösterebilirse istisnasız her hafta arası maç oynuyor olacaklar yıl sonuna kadar. Geçen hafta başlayan milli takımlar düzeyindeki UEFA Uluslar Ligi için 4 maç, Dünya Kupası elemeleri için de 2 maç olmak üzere 6 maçlık bir periyot bekliyor milli takıma seçilen oyuncuları. Henüz programı belli olmayan Türkiye Kupası da iptal edilmeyecek diye düşünürsek minimum planlamayla 5 hafta içini de oraya ayırması gerekiyor finali hedefleyen takımların. Yani anlayacağınız dur durak yok, "Yoruldum biraz ara verelim" demek yok, "Sakatlarım çok, kadrom dar" deme lüksü yok, "Covid-19'lu futbolcularım, teknik direktörüm var. Başkalarına bulaştırmayalım" demek bile yasak zira sahaya çıkartabilecek kadar iyi durumda oyuncun varsa sahaya çıkmaman hükmen yenilgi anlamına gelecek. Tek ferahlama haftası "Bay" adı verilen maç oynamama haftası ki hafta içi maçı yapılan haftada bay geçen takımlar için bunun da fazla bir karı yok. Taşıyıcı olma ihtimali, filyasyon çalışmaları bile mümkün değil bu sezon. Çünkü takvim planına göre maç erteleyip 1 hafta içi daha açmak bile imkansıza yakın. Erzurum, Sivas, Malatya gibi soğuk iklime sahip yerlerde sert bir kışa denk gelirsek karla kaplı zeminlerde maç oynayan oyuncular görmek mümkün. Yani soğuk hava da engel değil. Artan takım sayısını, maç fazlalığını, yorgunluk, hastalık, dur durak bilmez halini düşündüğümüzde bu sezonu tamamen dolmuş, salkım saçak haldeki bir Hint otobüsü ya da trenine benzetebiliriz pekala.
Fransa Federasyonu yarıda kalan sezonunda son 2 sıradaki takımın gözünün yaşına bakmadan küme düşürürken, bizim merhametli federasyonumuz sezonu tamamlamasına rağmen düşürmeye kıyamadı 3 kulübünü. Hatta bir ara alt ligde playoff oynayan Adana Demir, Bursa ve Akhisar'ın bile süper lige alınıp 24 takımlı ultra mega süper lig oynanması konuşuldu kulislerde ama neyse ki o kadarına federasyon merhameti bile yeterli gelmedi. En son 1988-89 sezonunda rastladığımız ve o dönemler darbe anayasası ile yürütülen futbol iklimi nedeniyle bazı takımların düşüp, çıkmasına mahkeme kararıyla karar verilen yılların ardından ilk kez bu sezon tekli takım sayısına sahip bir sezon bizi bekliyor. Modern futbolda yeri olmayan ancak küçük çaplı liseler arası düzenlenen turnuvalar tarzında karşımıza çıkan "Bay geçme" tabirinin kullanıldığı lig sistemi bizi bekliyor. İflasını açıkladığı için 4. Hafta ligden çekilen Ankaraspor'un yer almadığı 2009-2010 sezonu mecburiyetten 17 takımla oynanmıştı ancak takım sayısı şimdikinden 4 adet daha az olduğu için tölere edilebilir bir durumdu. Oysa ki şimdi normalinden 1 ay daha geç başlamak zorunda kalan bir lige 8 hafta yani 2 ay daha ilave ediyoruz. Yani geçen sezonlara göre Eylül-Mayıs arası dönemi 12 lig maçı fazlalaştırarak, Haziran 2021'de yapılması planlanan Euro 2020'ye uğurlayacağız milli takımdaki bazı oyuncularımızı. Başlamak bitirmenin yarısı demiş eskiler ama onlar bile şu durumda bitirememeyi göze alıp takım sayısını arttırır mıydı emin değilim.
https://jeneriklikpaslar.blogspot.com/