- Kategori
- Mizah
- Okunma Sayısı
- 501
Hıpışlama

Hıpışlama sözcüğünü sözlükte aradım bulamadım. Bilgisayar’a yazınca da altını kırmızı kalemle çizdi. Sözlüğüm olmasa, “bilgisayar sözcüğün önemini anladı, öyle çizdi” diye düşüneceğim. Ama biliyorum ki, onun hafızasında da böyle bir sözcük yok.
O halde “hıpışlama” sözcüğü çok yerel bir sözcük.
”Tıpışlama” genel. Yani anlamı belli, bilinir.
Fazla uzatmadan, “hıpışlama” sözcüğünün bulunduğu yerde hangi anlama geldiğini açıklayalım;
“Ufak ufak hıpışladı” desem, aklınıza ne gelir?
Veya,
“Yahu adam, kolayımızı aldı, devamlı bizi hıpışlıyor”
“Hıpışlama kardeşim! Ne hıpışlayıp duruyorsun?”
Dilimizde argo olarak kullanılan bazı sözcükler vardır. Bunlardan birisi de, “düdükleme, malı götürme” sözleridir.
Hıpışlama, bu anlamların biraz küçültülmüş şeklidir. Buna, “ufak ufak götürme” de diyebiliriz.
Siz de diyeceksiniz, “götürmenin ufağı, büyüğü mü olurmuş” Yasalara göre haklı olabilirsiniz . Ama iş legal, yani yasal olursa, o zaman iş değişir.
“Kitabına kılıfına uydurma, düzene uydurma, işine uydurma”
“Fatura, fiş düzenleme” açığa çıkarsa , adı naylon fatura olur.
Haydi, haydi biraz daha zorlandı o zaman da adı, “takas” olur, yani, “ al gülüm, ver gülüm”
İşte diyelim, takas işinde denge yoksa yerel anlamda “hıpışlama” olur. Hele makamı , terazi ile simgelenmişlerin kanatları altında gerçekleşirse, o zaman “hıpışlamanın” yanına bir de tırtıklama gelir.
“Tıpışlama” ile karıştırmamak gerekir.
“Haşa haşa, zümme haşa, üstümüzden ırak ola!”
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
