Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '18

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Hiroşima'da Öleli...

Hiroşima'da  Öleli...
 

Sizleri bugün genç bir konuk  yazarla  tanıştırmak istiyorum. Genç yazarımızın adı Bumin Kağan OĞUZ'dur.  B. Kağan  OĞUZ, Aydınlıdır. Bir öğretmen aileden geliyor. Babası, İrfan  Oğuz ve annesi eğitimci yazar Birsel Oğuz'un evladıdır. Ve aynı zamanda, zaman zaman Milliyet Blog'ta tanıtmaya ve anmaya çalıştığım değerli eğitimci şair ve yazar, Aydın eski Milletvekili Mustafa Kemal YILMAZ'ın da  yeğenidir. 

Bumin Kağan OĞUZ, yazmaya ve okumaya çok meraklı bir delikanlıdır...  Dayısı M.Kemal Yılmaz'ın dediği gibi  "Söz uçar, yazı kalır, yazmak yaşamaktır"  sözüne inananlardandır... Barışı, dostluğu, savaşsız bir dünyayı arzu ediyor  ve de "   çocuklar  ölmesin  "  diyor....Gazi Mustafa Atatürk'ün söylediği "Yurta Sulh, Cihanda Sulh" diyerek; ta 1945'lerde ABD'nin, HİROŞİMA'ya attığı bir bombanın sonucu binlerce insanın nâhak yere öldüğünü yazıyor. Konu ile ilgili bir yazısını sizlerle burada paylaşmak istiyorum. 

Sözü  genç yazarımız  Bumin Kağan OĞUZ'a  bırakıyorum:  

 

Konuk yazar:

----------------

HİROŞİMA’DA ÖLELİ..

                              Bumin  Kağan  OĞUZ

“Hiroşima'da öleli 
Oluyor bir on yıl kadar. 
Yedi yaşında bir kızım, 
Büyümez ölü çocuklar. 

Çalıyorum kapınızı, 
Teyze, amca, bir imza ver. 
Çocuklar öldürülmesin, 
Şeker de yiyebilsinler. “

                    Nazım Hikmet Ran

A.B.D. ve Kuzey Kore arasında son aylarda yaşanmakta olan kaygı verici nükleer kriz, Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine 2. Dünya Savaşı sonunda atılan atom bombalarını ve Nazım Hikmet'in "Kız Çocuğu" şiirini adadığı Sadako Sasaki'yi bir kez daha hüzünle anımsattı. 

Sadako, 1945’te iki buçuk yaşındayken ABD'nin Hiroşima'ya attığı atom bombasının etkisine maruz kalır. 1954'e kadar sağlıklı bir çocuk olarak büyür, ancak o yıl atom ışınlarına maruz kalanlarda görülen türden lösemiye yakalandığı anlaşılır. Hastaneye yattıktan sonra en iyi kız  arkadaşı ona eski bir Japon efsanesinden söz eder . Efsaneye göre Origami yöntemi ile 1000 tane kağıttan turna kuşu yapabilirse hayatta kalabilmek için dilekte bulunma hakkına sahip olacaktır . Bunun üzerine Sadako, Origami turnaları yapmaya başlar. Sağlığını kazanmayı diledikten sonra hastanede kaldığı 14 ay boyunca kâğıttan katlayarak 646 Origami turnası yaptığı söylenir. 25 Ekim 1955'te aynı hastanede hayatını kaybeder. Yaşamına dair çok sayıda kitap yazılır. Zamanla kendisi bir efsane olur ve uluslararası barış hareketi & atom savaşına karşı direnişin sembolü haline dönüşür..

En az 160 bin sivil insanın öldüğü o elim atom bombası saldırılarında kim bilir kaç Sadako Sasaki vakası daha yaşanmıştır. Bombayı savunanlar, Almanya’nın yenilgisine rağmen Japonya’nın savaşa devam edeceğini ve daha büyük can kayıpları yaşanacağını söylemişlerdi ve halen de bunu söylüyorlar. Bombanın Japonya’yı teslim almakla beraber Sovyetler’i baskı altına almak amacı güttüğünü de tüm siyasi tarihçiler doğruluyorlar.

Bütün bu tezler, işin insanlık suçu yanını asla gölgeleyemez. Hangi nedenle olursa olsun çocukların, sivillerin böyle acımazsızca katledilmelerini meşrulaştıramaz.

Hibakusha, Japonca’da iki atom bombasından kurtulan manasına geliyor. Hiroshima bombalandıktan sonra Nagazaki’ye kaçıp 3 gün sonra bir de orada mantar bulutunu görüp kurtulanlar onlar ve devletlerinden özel bir tazminat maaşı alıyorlar. Yaş ortalamaları şu an 75’in üstü olmalı. Eğer sürecin devamında A.B.D. kriz yönetiminde başarılı olamaz ve Kuzey Kore'de tarihi bir hata yaparsa, Japonya ilk hedeflerden biri olacak yine ve Hibakusha’lardan bugün yaşayanlardan hayatlarında 3. kez nükleer saldırıya maruz kalanlar bulunacak.

Bugünlere gelirken, acıların sadece Hiroshima’da bitmediğini, Bosna’da, Halep’te, Libya’da , Kudüs’te, Gazze’de ve başka birçok yerde güzel çocukların yüzlerinin bomba aleviyle sönmeye devam ettiğini görüyoruz.

“ Yurtta sulh, cihanda sulh" diyen  Mustafa Kemal Atatürk ve  " İnsanlık savaşlara bir son vermelidir, savaşlar insanlığa bir son vermeden evvel.." diyen John F. Kennedy gibi dünya liderlerinin bugünün devlet adamlarına felsefe olarak örnek olmasını diliyorum. Sevginin, merhametin, sağduyunun hakim olduğu ve  çocukların yüzünün ayırmaksızın her köşesinde güldüğü bir dünya özlemiyle..

 

--------------------------------------

Kadim dostum,  Bumin Kağan Oğuz'un diline ve emeğine sağlık diyorum.

İlerde daha kalıcı ve nitelikli yazılar yazacağına inanıyor ve şimdiden   kutluyorum.

 

Abdülkadir GÜLER 

05.01.2018-  SÖKE 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..