Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Hırsızın hiç mi suçu yok?

Nasrettin Hoca'nın meşhur hikayesini hepimiz biliriz. Hırsızın çaldıkları sonrası herkes Nasrettin Hoca'yı önlem almamakla suçlarken son olarak Nasrettin Hoca çıkmış ve "peki hırsızın hiç mi suçu yok?" sorusunu sormuş.

Bekir Coşkun iktidar aleyhine olan tavrıyla bilinen bir gazeteci-yazar. Seveni var, sevmeyeni var. Sayın Coşkun'un kalemi de bir kılıç kadar keskin. Bekir Coşkun'un tavrı nedeniyle Arena Özel'de Sayın Başbakan kendisini sert bir dille eleştirerek, bu ülkeden gitmesi gerektiğine kadar varan bir söylemde bulundu. Elbette bu yanlış bir tavır. En azından bir Başbakan'a yakışmayan sert bir üslup. Bu üslup ve söylediği sözler nedeniyle Sayın Erdoğan başta medya olmak üzere toplumun bazı kesimlerden, bilhassa da CHP yanlılarından sert tepki görüyor. Bu doğaldır. Sayın Erdoğan'ı destekleyenlerin sayısı da hiç az değil.

Peki şu kritik soruyu soranı gördünüz mü? Bekir Coşkun, Abdullah Gül'ü kastederek "Bu cumhurbaşkanı, benim cumhurbaşkanım değil, olamaz" şeklinde bir ifade kullandı. Sayın Coşkun'un bu söylemini nedense kimse eleştirmiyor.

Herşeyden önce madem bu kutsal topraklarda yaşıyoruz, kendimizi Türk olarak görüyor ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz, madem aynı ülkü çerçevesinde aynı hedeflere ulaşmak için uğraşıyoruz, o halde cumhuru yani halkı temsil eden Cumhurbaşkanı da hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Bu ülkede, Başbakan benim görüşüme ters, Cumhurbaşkanı da benim görüşüme ters, o halde bunlar benim Başbakanım veya Cumhurbaşkanım olamaz şeklinde bir açıklama yapmak düpedüz bölücülüktür. Düşünsenize, Bekir Coşkun gibi düşünen milyonlar olabilir ve bu söylem sonrası onlar da aynı şeyi söylerse ve daha da kötüsü devletin uygulamalarını (birçok konuda şikayet etsek bile uymak zorundayız) tanımamazlıktan gelirse, kurallara uymazsa ne olacak?

Bir turist sizinle konuşurken ülkeyi temsil eden Cumhurbaşkanından söz açılsa ve siz "bu benim Cumhurbaşkanım değil" deseniz o turist bu ülke ve vatandaşları hakkında ne düşünür? Birlik, beraberlik nerede kaldı? Aynı ülkü çerçevesinde hareket etmek nerede kaldı?

Düşünsenize bir kez; Cumhurbaşkanını sevmiyorsunuz, Başbakanı sevmiyorsunuz ve onları kabullenmiyorsunuz. Peki ya ordunun üst düzey yetkililerini sevmeyenler ne yapsın? Ben bu ordu yetkililerini sevmiyorum, o halde bu ordu benim ordum değil diye konuşma şansınız olur mu? O ordu senin ordun değilse o zaman bu ülke ve ülkede yaşayanlar için savaşmayacaksın, canını vermeyeceksin demektir. Bu şekilde düşününlerin sayısı çoğaldıkça ülkede birlik ve beraberlik olma şansı yoktur.

Ben isterdim ki medya yetkilileri çıkıp Başbakanı eleştirdikleri kadar Bekir Coşkun'u eleştirsinler. Böyle bir söylemin talihsizlik olduğundan dem vursunlar. Ama nerdeeeee? Varsa yoksa eleştiriye cevap verenler yargılansın, onlar suçlu görülsün. Eleştiri yapanın yaptığı eleştiri ise yanına kar kalıyor. Daha da kötüsü bu haksız eleştiriyi yapan kişi haklı konumuna geliyor.

Yazık, çok yazık...

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..