Hırsızlar Kol geziyor

Ankara da sessiz sakin kendi halinde insanların olduğu bir sokak. Saat gündüzün onikisi. Muhittin Amca halk

ekmek

bayisinden aldığı ekmek poşeti elinde binaya giriyor. Peşinden giren siyah güneş gözlüğü takmış iri yarı bir adam

daha. Karşı komşumuz olan Yusuf Amcayı soruyor. Yusuk Amca öleli 4 ay oldu. Sorarken binanın merdiven

korkuluklarına yaslanan yabancı adam, o sırada Muhittin Amacaya gömleğinde ve pantolonunda bulunan lekeri

gösteriyor. Bu lekeler ne diye o sırada cebinden cüzdanını almış mutlaka ve hızla binadan çıkarak dışarıda onu

bekleyen koyu yeşil arabaya atlayıp son sürat gidiyorlar. Ne olduğunu anlayamayan Yaşlı adam cüzdanını fark

ediyor ve üzülerek 5 adımlık olmayan kapısını açıyor yaşlı karısı sorduğunda anlatıyor ve kadının bağırma sesine

hemen binaya çıktığımızda polisi aramaya çalışıyoruz. Bölge olaralk Şentepe Karakolu bakıyor aradığımız numara

çıkmıyor. 155 i aradığımızda bir bayan bize telefon numarası verdi. Ama o telefonuda açan olmadı. Tekrar aradım

ve pardon yanlış numara vermişim diyerek başka numara veriyor ve o numarada da istediğimiz karakola

ulaşamadık.Allah o bayan memuru ıslah etsin ne diyelim.. Tekrar 155 i aradığımda bir bey açtı telefonu, durumu

ve olayları anlattım adresi verdim ve karakolu hemen bilgilendireceğim dedi. 10 dk olmadan polis ekibi geldi.

Muhittin Amca şikayetçi olmasam olur aslında ne olacak giden gitti bu güne kadar ne bulundu ki benim param

bulunacak diyerek mızırdanmaya başladı. İfadesi alındı. Yankesici ahlaksızların kullandığı arabanın modelini ve

plakasını gören çevre esnaflar çıktı ortaya. Tüm bilgelerle beraber karakola ifade için gittiler. İşallah parası

bulunur. Tam evimin kapısının önünde yaşanan bu olay soru işaretleri düşürdü aklıma. Hiç can güzenliğimiz yok

artık Belanın nerde nezaman bizi bulacağını bilemiyoruz. Yöneticimizin suçuda büyük aslında bu büyük üçüncü

hırsızlık olayı.. Söylemelerle bir kamera taktıramadık binamıza. Binamızın altında ki koca markette soyuldu geçen

yıl. Binanın kapısını açıyorlar ve tüm telefon kablolarını keserek altta marketin güvenlik kameralarını devre dışı

bırakıp büyük soygun gerçekleşiyor. Alt kattaki komşumuzun evini yan tarafa kayınpederine geçtiği anda 5 dakika

içinde hallaç pamuğuna çeviriyorlar. Bu olaylar Türkiyemizin her yerinde var hemde fazlasıyla sokakta yürürken

çantamızı sıkı sıkı tutmaktan ellerimiz patlıyor. Ceplerimizi korumaktan nerde nasıl yürüdüğümüzü bilmiyoruz. Bu

hırsızlara öle bir ceza verilmeli ki artık tövbe demeliler. Hırsızlık yapanın ellerini mi kesmek lazım acaba? O eller

bir daha gariban insanların ekmek parasını, ilaç parasını veya hastane paralarını almaya uzanamasın. Bu insanlık

dışı olayları yapanların cezaları afedilmemeli. Huylu huyundan vaz geçmiyor içeride yatıp çıktığında dahada

fazlasıyla devam ediyorlar. Allah ıslah etsin akıl versin hayat pahalılığında yapılıyor diyenlerede kızıyorum bu

hırsızlık artık bir meslek oldu cezaları büyük olsun lütfen, bizde korkusuz sokakta gezelim, korkusuz rahatça

yataklarımızda uyuyabilelim....Hırsızlar kol geziyor ama hırsızlarında kollarını can yakan ellerini kesecek birileri

olmalı bu ülkede...