Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '15

 
Kategori
Şiir
 

Hitaben ben

Hitaben ben
 

Ne leylaydı ne mecnundu benim aşkım Benim aşkım Hz. Hacer gibi çölde Oğlu İsmail’e su olmaktı


Hayaller hayaller hayaller

İnsan beyni müthiş s değil mi?

İstekler arzular hırslar

Biliyorum beni seviyorsun

Çokça da âşıksın

Sana âşık değilim ama seviyorum

Aklımla...

Sana da söyledim bunu

Kadınlar konusunda çok şanssızım

Bir acıdan çok da şanslıyım

Senin gibi beni seven var

Ben âşık olmasam da

Belki senin sevdiğin gibi başka sevenlerim de var

Biliyorum

Biliyorsun

Biliyorsun

Çünkü sana masal anlattılar

Dinledin

İnandın

İnandın ki çağrılarım karşılıksız kaldı

Zehirlendin

Hırslandın

Yenildin

Kadınlar müthiş değil mi?

Herkes kendi ümidini taşır.

Sanırım sen sadece acısını seviyorsun aşkın

Nasıl olduğunu bilmediğin merak ettiğin bir şeydi

Sadece kapıydım

Ve benden geçtin

Rol biçtin kendine

Leyla olduğun halde sen mecnunu oynuyorsun

Ben cevaben

İçimde bir sen vardı

Yalnızlığınla beni benden alan

Her defasında satır satır gözyaşı akıtan

Ne yanıma dönsem senden öteye gidemediğim sen

Gitmeyi düşünsem hep yenildim

Hep boy verdi içimde yalnızlığım

Sessizliğe inat her yerde her şeyde seni arar oldu

Her çalan kapı sen diye koşarken yanıldım

Yankılanan içimin yanıkları birer birer sen oluyordu

Belki de bana yasaktın

Belki de o söz damlalarına ulaşamadım

Düştüm yalın ayak o çaresiz sokaklara

Ne yana adım atsam her defasında ayaklarıma cam kırıkları dolaştı

Sanki her damla beni biraz sen diye öldürüyordu

Zaman dedim zaman

Beni beden alıp giden

Kalp dedim sen atma ne olur

Ne bir saniye önce nede bir saniye sonraya

Dur dedim dur dedikçe nefes nefese kaldım

Ve aşkın ölümsüzlüğe paha biçtiği düşlerimin kırıklarını aldırdım yalnızlığına

Olurda sevgiden yoksun kaldıkça ömrümüz uzamaz diye

Cümleler kurdum gecelerime zifiri karanlığı alev alacak

Her gün erkenden uyudum olurda her şey bir an geçer diye

Her uyanışım yeniden başlangıçtı güne

Ne yarımı düşündüm ne de dünümü

Sadece günümü doldurdum kedimi işe vererek

Yok öyle bir süslü düşlerim benim

Takamadım saçlarıma renk renk tokalarımı

Giyemedim rengarenk giysileri

Hep tek renktim hayatına

Tek yaşayıp tek ölmekti arzularım

Sessiz gecelerimde

Sen sana olan zamanımı kestin

Bir adım kalmamalı diye

Ben belkilere sığındıım 

Belki benim umudumdur diye

Uyandığım vakitler başımı firar eden saatlerdi

Döndüm dolaştım uyumalıydım diye

Her şey ömrümden gelip geçsin zamanım bitsin diye

Yorgunum hiçbir söze sığamayacak kadar

Hiçbir gönüle erişemeyecek kadar yoksunum aşktan

Ne Leyla'ydı ne Mecnun'du benim aşkım

Benim aşkım Hz. Hacer gibi çölde oğlu İsmail’e su olmaktı

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..