Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '13

 
Kategori
Sinema
 

Hitler: Kötülüğün Önlenemeyen Yükselişi

Hitler: Kötülüğün Önlenemeyen Yükselişi
 

KÖTÜLÜĞÜN BAŞARI KAZANMASININ NEDENİ İYİ İNSANLARIN HİÇBİR ŞEY YAPMAMASIDIR


“Hitler: Kötülüğün Önlenemeyen Yükselişi”  (Hitler: The Rise of Evil) 2003 yılı Kanada yapımı bir  film olup Hitler ve Nazilerin nasıl olup da iktidara geldiğini çözümlüyor. Filmin en başında İrlandalı yazar ve düşünür Edmund Burke’den yapılan bir alıntı,  dengesiz, epileptik, ruhen hasta ve başarısız ressam Hitler’in Almanya gibi insancıl ve bilimsel değerler üretmiş bir toplumun başına nasıl olup da geçtiğini, olanı biteni hiçbirşey yapmadan seyreden Alman halkının  psikolojik savaşla nasıl zombileştirildiğini, tüm dünyanın dehşete ve felakete nasıl sürüklediğini şu sözlerle özetliyor:

«Kötülüğün başarı kazanmasının nedeni  iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır. »

Bu sözü öyle hiç dolambaçlı yollara sapmadan günümüz Türkiye’sine aynen uyarlamak mümkündür. AKP’nin başarı kazanmasının nedeni  iyi insanların, aydınların, muhalefetin, aydın ilahiyatçıların hiçbir şey yapmadan sus pus oturmalarıdır. İktidarın bugüne kadar adım adım gerçekleştirdiği Atatürk ve  devrim karşıtı uygulamalarının Nazi partisinin yaptıklarından hiçbir farkı yoktur. AKP zihniyetine karşı olan kişi ve kurumlar Nazilerin Yahudilere yaptığı gibi baskı altına alınıp toplama kamplarına sürülmekte ve Alman toplumu gamalı haçlı bayraklarla nasıl kuşatıldıysa Türk toplumu da yeni inşa edilen, edilmekte ve edilecek olan hoparlörlü dev camiler ile kuşatılmaktadır. Hoparlörlü dev çirkin camilerin gamalı haçtan hiçbir farkı yoktur. İkisi de baskı, propaganda, gösteriş, sömürü, istismar, insanları ezme, uyutma ve efsunlama aracıdır.

AKP zihniyeti içine düştüğü korkunç çıkmazı, acz ve beceriksizliği baldıran zehiri içmek olarak algılayıp bunun sorumlusunu aydınlar, muhalefet ve karşıt eleştiriler olarak görmektedir; tıpkı sara ve ağlama krizleri geçiren Hitlerin kendi paranoya ve başarısızlığını Yahudilere endekslediği gibi!

Türk halkı  konukseverdir, hoşgörülüdür, sabırlıdır, barıştan yanadır. Ancak, abuk sabuk konuşmalar, neredeyse çılgınlığa kadar varan uygulamalar, dengesiz davranış, sapkın eylem ve söylemler hiç kimseyi ve hiçbir ulusal değeri umursamadan sürdürülmekte, Türk devletinin geleceği ile ilgili mantıksız, akıldışı ve saldırgan talepler artan bir aymazlıkla devam etmekte, ülke  beyzbol sopasının ucunda sonu belirsiz bir savaşa güle oynaya sürüklenmektedir.

Türk halkı artık yeter diyerek kuzu postunda gizlenen düşmanlarına  karşı savaşmaya hazırlanmalı ve hazır olmalıdır. İstiklal Savaşı öncesinde yapılan hatanın tekrara edilmemesi gerekir. O zaman da halkımız ülkenin işgalini padişah ve halifenin fermanıyla uysallık ve boyun eğme ile karşılamıştı.

Bu nedenle, geçmişten ders alarak ülkenin ne idüğü belirsiz serüvenlere sürüklenerek  parçalanmasına ve işgal edilmesine izin vermemek gerekir. Türkiye karşıtlarının gücünü abartan, halkı küçümseyen  her zihniyet  ve benzer tüm görüşler tamamen yanlış, yıkıcı, bölücü ve kötüdür. Kötülük ve kötülüğün tüm uzantıları ve ahtapot kolları halkın direnişi ile bir an önce yok edilmezse ülkenin  Nazi Almanya’sından daha beter bir acıklı sonla karşılaşması kaçınılmazdır.

 
Toplam blog
: 129
: 1871
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1968 yılından bu yana dinler tarihi, mitoloji, sosyoloji, antropoloji, dinbilim, teozofi, metafiz..