- Kategori
- Sosyoloji
Hiyerarşik Toplum Düzeni
Hiyerarşi sistemi, organizasyon yapısında yer alan kişilerin alt-üst ilişkilerini, görev ve yetkilerine göre sınıflandıran bir sistemdir. Kısaca sistemin özünde; yapılan işin bir üst görevdeki kişi tarafından denetlenmesi, kontrolü ve onaylanması bulunuyor. Tabii durum bu kadar kolay ifade edilemeyecek kadar derin; derin olduğu kadar da sığ. Hatta o kadar gariptir ki; eski ordu mensupları emeklilik dönemlerinde bile eski askerlik hiyerarşisini sürdürmeye gayret ederler. Yani zamanla yok olması muhtemel görünmeyen, bazı kişilerde hastalık boyutuna eren bir evre de denilebilir.
Eski ordu mensubu birey yalnızca bir örnekti. Bu fikirden meydana gelen hareketleri adlandırmak zor olsa da toplumsal hiyerarşiyi belirsiz bir düzen işleyişiyle bir arada tutan ya da tutmaya çalışan, egemen kesimin gölgesinde yaşamaya mahkum eden ya da etmeye çalışan bir güruh tarafından dayatıldığını söylemek gerekli. Toplumu yönetenler, politikacılar veya yüksek memurlar, bugün vatandaşlara göre daha güçlü kabul ediliyor. Bu düzenin varlığı kabul edilmese de yokluğunun da sınıfsal sorunlar doğuracağına inanılıyor. Bugünün modern toplumlarınının dahi yakasına yapışan bu olguyla ilgili olarak geçmişten bugüne ne değişti diye sormak sanırım ki her birimizin hakkı.
George Orwell'a göre ''Savaş, kazanmak amacıyla yapılmaz, aksine savaşın sürekli olması istenir. Toplumdaki hiyerarşinin sürmesi ancak yoksulluk ve cehalet temeli üzerinde sağlanabilir. Savaş başlatma çabası her zaman için, asıl olarak, toplumu açlığın eşiğinde tutmak için planlanır. Savaş, egemen grup tarafından kendi vatandaşlarına karşı yürütülür ve bu savaşın amacı zafer kazanmak değildir. Aksine toplumun mevcut yapısını sağlam tutmaktır.'' Bu örnekten yola çıkarak aslında birçok buğulu sorunun ne olduğuna dair fikir sahibi olabiliriz.
''Hiyerarşiyi Ne Besler?''
Geçmişten bugüne değin yaşanan bu tezat durum, tezahürlerine bakıldığında da farklılık içermediği görülüyor. İnsanlar eğer iyi yazamaz ise iyi düşünemez. Düşünemez ise onun yerine başkaları düşünür, düşünür ise başkaları onun yerine yapmak istediklerini yapar. Eğer yapar ise de sizin yaşamak istediğiniz şeyi yaşar. Bu düzenin kısa bir öngörüsüydü. Peki ya durumu ne besler hale getiriyor?