Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '09

 
Kategori
Haber
 

Hızlı tren "deneme sürüşü" mü yapıyor?

Hızlı tren "deneme sürüşü" mü yapıyor?
 

Hızlı ama ne kadar güvenli?


Geçtiğimiz Mart ayında Ankara-Eskişehir arasında seferlere başlayan hızlı trenin geçtiği hat üzerinde bozulmalar olduğuna ilişkin tartışmalar sürüyor. İstanbul''a kadar uzanması beklenen ve Ankara arasındaki mesafeyi üç saate kadar indirmesi planlanan yüksek hızlı tren hattında bazı bozulmalar olduğu yönünde çıkan basın organlarında çıkan haberler üzerine TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, TCDD’nin internet sitesinden yaptığı açıklamada, yolda yer alan deformasyonların tamamen teknik bir tesbit olduğunu belirterek, “Anlamı ise hat üzerinde noktasal (Artı 2 veya eksi 2 milimetre) değerleri arasındaki sapmaları ifade etmektedir. Bu sapmalar bakım değerleri olup müsaade edilen sapma değerleri içindedir ve lokal tamiratlarla giderilmektedir” ifadesine yer vermişti.

TCDD Genel Müdürü Karaman'ın açıklamaları üzerine, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yunus Akıl, konunun önemine dikkat çekti. Akıl, şunları söyledi:

“Deformasyon nedeniyle ray seviyesinde meydana gelen sapma kastediliyorsa, noktasal olarak ray üst kotunda meydana gelecek 2 milimetrelik bir sapmanın nelere yol açacağını düşünmek bile istemiyorum. Yani o hızla giden bir trenin 2 milimetrelik bir boşluğa düşmesi halinde raya gelecek kuvvetlerde nasıl bir artış olacağını bunun darbesel bir etki yaratacağını, trenin sıçramasına, ray kırılmasına neden olabileceğini. Bu nedenle dua edelim ki bu sapma noktasal değil bölgesel olsun.”

Hızlı tren ile ilgili iddialar bu kadarla da kalmamaktadır: Yunus Akıl tarafından yapılan açıklamalarda, “Demiryolunun geçici kabülünün 5 Mart’ta yapılıp, bir hafta sonra yani 13 Mart’ta ticari işletmeye açılmasına anlam veremediklerini” söyleyerek:”Hattın yüklenicisi buna nasıl izin vermiştir? Oysa genel uygulama geçici kabul sonrası “deneme sürüş”lerine başlanması ve düşünülen işletme şartları altında hattın davranışlarının gözlenmesi gerekmektedir. Bu sürede, genel olarak bir yıldır” diye açıklama yapan Akıl, ayrıca “16 Nisan 2009 tarihinde TV’ de yapılan açıklamada hattın kesin kabulünün de yapıldığı söylendi, umarım bunu ben yanlış anlamışımdır. Bu kadar kısa sürede kesin kabulü yapılmış ise, lütfen bu konuyu da uzmanlarınıza bir kez daha gözden geçirtin” dedi.

Yunus Akıl’a göre;“Trenlerin üzerinde ivme ölçerler (aksolemetre) olduğu söylenmekte ise de, aksolemetre ile yapılan ölçümlerin, rayda ki bozulma değerlerini vermeyeceği” ifade edilmiştir.

Yunus AKIL, hızlı tren hattında görev yapmış üniversite öğretim görevlilerinin, hızlı trene ilişkin uzmanlıklarını, inceledikleri konuları ve tuttukları raporların defalarca talep etmelerine karşın kendileriyle paylaşılmamasına de tepki gösterdi.

Hatırlanacağı üzere, (2004) yılında AKP iktidarınca alt yapısı gerektiği şekilde hazırlanmadan, hızlandırılmış adıyla yapılan seferlerde 22 Temmuz 2004'te Pamukova’da trenin raydan çıkması sebebiyle meydana gelen kazada ne yazık ki; (41) vatandaşımız yaşamını yitirmişti…

Bu kazadan sonra yine tartışmalı bir biçimde hazırlanan raporla da, olayın sorumluluğu “kurban” seçilen makinistlere yüklenerek, iktidarın ve Genel Müdür’ün sorumluluğu görmezden gelinmiştir… Ancak, sağduyu sahibi vatandaşlarımızın vicdanında bu olay hiçbir şekilde aklanmamıştır!

İktidarın şov yapma isteğini gören basiretsiz yöneticilerin, gerekli alt yapının hazırlanmasını beklemeksizin ve üniversitelerden yapılan “uyarı”ları da dikkate almaksızın başlattığı seferlerı sebebiyle, trene binmekten başka hiçbir suçu günahı olmayan yurttaşlarımız kurban verilmiştir!..

O nedenle, tüm vatandaşlarımızın daha önceki olaydan ders çıkartarak, hızlı trene binerken bir kere değil, on kere düşünmelerini tavsiye ediyorum…

Bu konuda, öğrenci olduğu için sık sık Ankara'ya gidip-gelen oğlumu ve tanıdıklarımı sürekli uyardım ve uyarmaya devam ediyorum.

Normal trene düşünmeden binebilirsiniz, çünkü en fazla zaman kaybedebilirsiniz, ancak can güvenliğiniz çok daha fazla olacaktır...

Bilime ve bilim adamlarına gereken değeri vermeyen, devlet kurumlarına yönetici seçerken, partizanca bir zihniyetle seçen ülkemiz gibi az gelişmiş ülkelerde, vatandaşların can güvenliğini koruyabilmesi için, ne yazık ki çok “şüpheci” olması gerekiyor…

Zamanında radyasyonlu içirilen çayları ve Avrupa'nın iade edipte, bize türlü yollarla yedirilen zehirli fındıkları unutmayalım!

O nedenle, normalde –iddialara göre- yolcusuz yapılması gereken deneme sürüşlerinin, yolcu ile yapılmasının sorumluluğu da -hiç merak etmeyin -yine gariban “makinist”lere yüklenir ve ölen ölür, olay bir süre sonra unutulur ve bu kısır döngü böyle devam eder...

2004’ te yaşanan kazadan sonra söylenenleri hatırlayalım lütfen; TCDD Genel Müdürü ne demişti: ”Akacak kan damarda durmaz..”, vatandaşlarımız bu aklı almaz söz üzerine büyük tepki göstermişti… Sonuç ne oldu? Değişen hiçbir şey olmadı, zira, ayni kişi ne yazık ki, yine Genel Müdür...

Allah, bizleri basiretsiz siyasetçilerden, sonra da yeteneksiz ve donatımsız yöneticilerden korusun!..

 
Toplam blog
: 52
: 1892
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..