- Kategori
- Mizah
Hızlı trenden sonra, muhalefet de raydan çıktı
Bu memlekette delirmeyen bir "hızlı tren" kalmıştı. Onu da delirttik şükür.
Akılları birleştirerek yıllar sonrası akıllı bir tren yapmıştık. Sonra, orasını kurcaladık, burasını kurcaladık, treni bunalttık. Sonunda da delirtmesine de delirttik. Ve de raydan çıkarttık. Dört vagonu ile yan gelip, çayırlara uzattık. 86 yıl sonra gelen akıl, bu kadar olur işte!
“Geldi baktı, Genel Müdürleri
Seslendi olay yerinden.
“Treni de delirtmişler” dedi,
Çıktı işin içinden.
Ah bu hızlı tren
Nasıl oldu yengen?
"Tren de raydan çıktı
Muhalefet de raydan çıktı"
Yandan Halimem yandan
Severim seni candan,
Ben anlamam raylardan
Çek ellerini, buralardan
Sizin yüzünüzden, nerelere gelindi
Kara tren bak, ne hallere girdi
Kara bahtım, şimşir talihim mi?
Gurbetçi ağlardı, o, ses verdi mi
Geç de varsa, o bizim trendi
Çağ atlarız, raydan düşmezsek
Şükretmeliyiz, bu günlere gelmişsek
Sen ilk önce, alt yapını bir düzelt
Olmasın bu işlerin içinde siyaset
Olmalı evladiyelik, vatana hizmet
Değil burası has ekmek, kör memleket"
Genel Müdüre, Bakanı sordu, “n’oldu?” diye. “Delirtmişler,” dedi, olacağı buydu”. Bakan, Başbakana vasıl oldu, dedi, “duydukların doğruydu”
“Başbakan aldı sazı eline,
Doladı rayları da diline,
Lâf attı muhalefete
“Raydan çıktınız” diye
Aslan tren, sen hep raydan çık
Atılsın lâflar, kalsın ağızlar açık”
Şimdi bir deli dolu trenimiz var, şükür. Neden şükür? Beterin de beteri vardır derler ya. Ya yolda hızla giderken, kendini at zannedip şaha kalkmak isterse? Di mi ya! Ya da çifte atmak, falan! Dile gelse de söylese “Maazallah! Elimden kaza çıkar, bozulurum. Arkamdan yapmayın yorum!”
Olay makas’larda olmuş. Makinistin aklına esmiş. Sürüş hız sistemini kapatmış. Tren, aklındaki 30 yerine, 105 Km. hız ile yol almış. Delinin aklı bu ya. Deliler, bu kadar rakamı aklında tutar mı? Sonra olanlar olmuş. Makinistler hep bunu yaparmış. Bundan önceki de böyle şeyler yapmış, çuvallamış.
Makinistin günahını almayalım. Yol boyunca, o alet ne menet şeyse, birbirlerine baka baka usanmışlardır. Sanki birisi bizi gözetliyormuş gibi gelmiştir makiniste
Makinist nasıl paçayı kurtarsın? Cihazı göstererek İlkten ben, sonra da o, karşılıklı oldu. Birbirimiz baka baka delirdik. “ mi dese acaba? “ O deliyse, ben ondan daha fazla deliyim. İkimizi de muayeneye götürün dese de olur. Koskoca tren, nasıl sığar deliler evine? Di mi?
Genel Müdürleri inatçı bir adam. Yılmıyor. Sıra sıra ölüler de oldu bu hızlı tren sevdasından. O zaman deliren yoktu. Şimdi deliren bulundu. O da tren. Eee, delilik, karşılıklıdır. Al gülüm, ver gülüm. Deli, deliye baka baka kararır, olgunlaşır.
Şimdi, trenin adını da değiştirmişler. “Hızlı tren” deniyordu ya, olmuş şimdi “yüksek hızlı tren” Her kaza sonrası terfi mi ediyor ne?! Anlayacağınız, yüksek okula yazdırılmış tren. İleride doktorasını da verir, lisans üstü falan derken adı olur “Süpersonik, yüksek hızlı tren” Tutabilene aşk olsun. Böylesi alt yapıya böylesi tren. Böyle başa böyle tarak cinsinden
Bizdeki trenin hızı, saatte 250 Km. Fransa 574, Japonya 581 Km. Onlardan “tıs” çıkmıyor. Alt yapıları kapı gibi sağlam. Bizdeki bu alt yapısı iyi etüt edilmemiş. Bu ne cesarettir?
Geçen yıl 16 tren çarpışması olmuş. 104 tanesi de raydan çıkmış. 47’si düşmüş. 93 kişi de trenle çarpışmış. 118 da geçitte çarpışmayla karşılaşmış ve toplam 386 kazada 37 kişi ölmüş. 247 si de yaralı.
Japonlardan ders almak için, teşkilât, oralara taşınmalı, aylarca meseleyi etüt etmeli. Bir iki yıl sonra yurda dönerek kolları sıvamalı. Raylar ona göre döşenmeli. Bütün Türkiye’ye yayılmalı. Bizim başımız kel mi? Kıytırık vagon ve ray fabrikalarımızla olmaz bizde “hızlı tren.”
Biz “hız” ile “hırs”ı, birbirine karıştırdık galiba, öyle anlaşılıyor.
Ört ki, ölem!