Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '14

 
Kategori
Sinema
 

Hızlı ve Öfkeli Serisi: 7 Film 1 arada

Hızlı ve Öfkeli Serisi: 7 Film 1 arada
 

Kaliteli bir aksiyon serisi istiyorsanız ve serinin hiçbir filmi sizi hayal kırıklığına uğratmasın istiyorsanız işte bu film tam size göre. Serinin her filminde adeta Serdar Ortaç formülü gibi güzel kızlar, güzel arabalar, bela ve aksiyon ekle gerisini koyver formülünü muhteşem bir harmanla size sunan bu seriden çok büyük zevk alacaksınız. Film süresi boyunca hayattan kopmak istiyorsanız cipslerinizi hazır edin derim.

Film: Hızlı ve Öfkeli 1 (2001)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 10

Serinin ilk filminde şu an aramızda olmayan Paul Walker'ın polis olmasına rağmen sokak yarışçıları çetesine kendisini nasıl kabul ettirdiğinin hikayesi yer alıyor.

Adamımız Walker polis camiasına inat çetenin iyi kalpli ama psikopat üyelerinin sıcaklığında kendinden geçerek ortamın alemin adamı oluyor ve asıl kötü adamlara ulaşıp onların canını okumaya başlıyor. Tabi bunu Dom ve ekibiyle birlikte yapmaya başlıyor.

İlk kez izleyenlerin başını döndürecek bu keyifli film serinin açılışı için son derece eğlenceli olmuş. İzleyin derim.

Film: Hızlı ve Öfkeli 2 (2003)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 10

Gürültüsü bol aksiyon sevenlere özel yapım bu filmde kötü adamlar çetesi ve iyi niyetli yasadışı insanlar çetesi yine karşı karşıya. Senaryoyu oturup baştan anlatmak gereksiz olacağından bu kısmı size bırakıyorum ama Walker'ın oyunculuğuna dikkat çekmek gerektiğini belirtmeliyim.

Güzel araba güzel kız formülünün pekiştirilmesi adına ciddi bir yatırım yapılarak kadroya dahil edilen Eva Mendes'in performansına kaptırıp filmi berbat etmeyecek olursanız güzel vakit geçirmeniz garanti demektir.

Film: Hızlı ve Öfkeli 3 (2006)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 9

Araba yarışlarına meraklı ve tabi ki kafadan 3 tahtası eksik bir ergenin memleketini birbirine katması yüzünden Japonya'ya sürgün edilmesini konu alan filmde bizim kadroyu film boyunca arıyorsunuz. Japonya'da da rahat durmayan karakterimiz orada da araba yarışları ve belaya bulaşma konusundaki yeteneğini konuşturuyor.

Bela ve yarış deyince asıl kadromuz akla geldiğinden ergen dostumuz ekibimizin Japon üyesiyle birlikte Tokyo sokaklarında ileri sürüş teknikleri üzerine çalışıyor.

Aksiyonun doruklarda olduğu bu filmde ince bir başrol eksikliği hissedilse de eğlence ve macerayı son noktasına kadar yaşayabiliyorsunuz. Bu durum da filmi izlemenizi zorunlu kılıyor tabi.

Film: Hızlı ve Öfkeli 4 (2009)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 10

Özlenen Vin Disesel performansıyla başlayan filmde Vin amcamıza yapılan yamuğun ağır abimizi deliye döndürdüğünü, polis teşkilatıyla romantik ilişkisini sürdüren Walker'ın da buna yardım etmeye çalıştığını görüyoruz.

Adrenalin, eğlence, duygusallık ve hatta göz yaşının salya ve sümüğe karışması an meselesi olan bu filmi izlemenizi ve böylece kendinizi eğlencenin kucağına bırakmanızı öneririm.

Coşkulu performansa mükemmel bir bitiriş sahnesiyle son veren filmi orijinal dilinde izleme şansınız varsa özellikle Türkçe'ye tercümesi sadece günlük sokak dilinde anlam ifade eden bir diyalogun filmi adeta özetleyerek bitirdiğine şahit olacaksınız.

Son olarak hapishaneye götürülmek üzere olan Dom amcamızın bu durumuna üzülüyorsanız çok takmayın derim. Senaristle bu sorunu bir sonraki filmde çözüyorlar :)

Film: Hızlı ve Öfkeli 5 (2011)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 10

İyi niyetli yasadışı insanlar topluluğu olan sokak yarışçısı çetemizin bu bölümde başı iyi niyetli iyi adam rolündeki federal ajan Dwayne Johnson ile belaya girer. Yakalamak istediği bir pislik için bizimkilerden yardım ister. Bizimkiler de elleri mahkum yardım ederler. E boru değil, işin ucunda yasal olarak aklanmak vardır neticede. Dwayne amca da, bizim Diesel dayı da kendince planlarını yapmışlardır.

Her zamanki gibi kötü niyetli kötü adamlar tereyağında terbiye edilmiş kazığa oturtulurken iyiler kazanmakta ve adrenalin keyfiyle birlikte seyirci mest olmaktadır. Klasik Hollwood sürprizlerinden birisinin filmin sonuna eklendiğini de belirtip filmin bütün heyecanının içine etme riskini göze alıyor ve bu filmi kesinlikle kaçırmayın diyorum.

Film: Hızlı ve Öfkeli 6 (2013)

Tür: Aksiyon

Bu film serisinde hepimiz aksiyon ve Vin Diesel sözcüklerini eş anlamlı olarak kullanmıştık. Ancak yapımcılar formüldeki eşsiz Dwayne Johnson aromasının filme ayrı bir lezzet kattığını fark ederek bu filme de belki biraz da zorlamayla bu aromayı tekrar eklemeyi uygun bulmuşlar. Bence çok da doğru yapmışlar. Zira Dünyanın Merkezine Seyehat serisi gibi aile filmlerinde Dwayne amcanın can çekiştiğini görmektense iyi yaptığı işi yapışını izlemek çok daha keyif veriyor.

Burada denkleme yeni dahil olan ve daha önce karşılaşılan yüzeysel pislikler yerine derin devlete nüfuz etmiş ve derinlemesine bir temizlik gerektiren ileri düzey bir pislikle mücadele ediliyor. Ancak bu filmde en duygusuz bir hayvanın bile gözlerini yaşartacak şekilde aşkı Gal Gadot'un hakkın rahmetine kavuştuğu sahneye şahit oluyoruz. Hayatı boyunca hiçbir canlıya şefkat duymamış ruhsuzların bile hiç değilse göz zevkine hitap eden güzel aktristimizin ağzına s.çılış sahnesi hepimizin yüreğini burkmuşken acılar içerisindeki sevgilisi Sung Kang'ın da s.çılmasıyla birlikte hiç değilse öbür tarafta bir araya gelirler tesellisi yaşıyoruz.

Aslına bakılırsa ekibin en seksi kadını ve en sevimli adamı bozuk para gibi harcanmış olsa da yedinci film için ekibe öyle birisi giriyor ki "İyi ki gebermiş şerefsizler!" diyebilecek kadar ruhsuzlaşmanızı ve ölüye saygısızlık etmenizi sağlamış yapımcılar. O kişi Jason Statham... Zaten tarzını bildiğimiz karizma adamımız ben geldim mesajını vermek için ilk sahnesine bir başrol öldürerek giriyor. Buna rağmen yedinci filmde gerçekten hayata gözlerini yuman Paul Walker'sız ve film icabı b.k yoluna giden Gal Gadot ve Sung Kang'sız nasıl bir film çekileceği gerçek eminim tüm aksiyon severler için bir merak konusu...

Film: Hızlı ve Öfkeli 7 (2015)

Tür: Aksiyon

Puan: 10 üzerinden 10

Bu yedinci filmle birlikte seri artık James Bond-Oceans' Eleven-Taşıyıcı karışımı bir şeye dönüşmüş. Her birinden bir dilim alma lüksünüz var. Aksiyonun dibine vurulmuş, eğlence hat safhada ve eğer duuygusallık istiyorsanız uygun dozajda onu da bulmanız mümkün. 

Filme yapılan Jason Statham takviyesi şüphesiz filme çok şey katmış. Aksiyon deyince adamın stili hollywood sinemasına çok şey katmış durumda. Bu filmde bundan sonuna kadar yararlanmışlar.

Konusuna kısaca değinecek olursak bu filmde kardeşi hastanelik edilen Show (Statham) kardeşinin intikamını almak için CIA veri bankasına girerek Dominic ve ekibinin bilgilerini alarak işe başlar. Amaç hepsini temizlemektir. İşe Tokyo'daki Han'dan başlar.

Dominic ve ekibinin temizlenmesi işi söz konusu olunca Hobbs (Dwayne Johnson) devreye girer ve hem CIA hem de Dominic sert çocuğun peşine düşer. Gerçekleşen ilk karşılaşmada 90'ların karizmatik şimdininse yaşlanmış aksiyon oyuncusu Kurt Russel CIA şefi olarak devreye girmekte. Dominic ve ekibine azılı bir suçlunun elinde bulunan bir teknolojiyi çalmaları karşılığında Hobbs'u yakalama sözü vermektedir. Sonrası silme aksiyon...

Filmde aksiyon düşüncesinde sınırların ne kadar zorlanabileceğiyle ilgili oldukça yaratıcı zihinler kendini bir hayli yormuş. Bunun bir örneği gökdelenler arası arabayla uçarak gerçekleştirilen kovalamaca sahnesi olmuş. Normalde çok saçma olsa da filmin heyecanı içerisinde bir şekilde kabulleniyorsunuz bu sahneyi de...

Peki filmde beni kendisine bu kadar çeken şey ne diye düşündüm. Güzel ve yarı çıplak kızlar mı, sürekli adrenalin mi, güzel ve hızlı arabalar mı yoksa eğlence mi? Bunların psikolojik bir etkisi şüphesiz vardır ama asıl etkileyici olan filmde aile değerlerine yapılan müthiş vurgu.

Bende yokluğunu hissederek büyük bir ilgiyle filme bağlanmamı sağlayan şey bu oldu... Brian'ın eşiyle olan şefkate ve hoşgörüye dayalı ilişkisi, bütün sertliğine ve serseriliğine rağmen kardeşiyle kurduğu aileye saygıda en ufak kusur etmeyen Dominic... Bunlar harika duygular olmalı... Şahsen neye benzediğini hep hayal etmişimdir. Filmde bile olsa bunları görmek büyük ruhsal haz veriyor doğrusu.

Özetle filmi şöyle bir düşündüm de, fizik kuralları konusunda detaylı bir çalışma yapılarak gökdelenler arası belki spor arabayla uçuş yapılabilir ama bir aile içerisinde böylesine sefkat dolu, böylesine insancıl ve ahlaklı ilişkilerin kurulması o kadar mümkün olmayabilir. İnsan doğası ve dünyanın zalimliği buna izin vermiyor sanırsam.

Filmle birlikte biz de yaşlanmaya başladığımızdan olsa gerek bu filmden bambaşka zevkler ve duygularla ayrıldım doğrusu. Ancak bu da şunu doğruluyor ki film her yaşa, her duyguya ve hemen herkese hitap edebilecek kadar başarılı çekilmiş. Bu açıdan da 10 puanı son damlasına kadar hak ediyor.

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..