Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '13

 
Kategori
Futbol
 

Hocaların Karnelerinin karşılaştırmasında Antalyaspor Bursaspor Maçı

Hocaların Karnelerinin karşılaştırmasında Antalyaspor Bursaspor Maçı
 

Karneleri Önemsiyorum


Takımlarımız, sezon başı olması ve futbolcuların eksiklerinin olması nedeniyle hazır değiller. Belki de bu nedenle sezonun ilk maçlarında hocaların kalitesi alınan sonuçlarda belirleyici oluyor.

Bir yanda Samet Aybaba:

Türkiye Spor Toto Süper Ligi'nde 503 maç, % 35 galibiyet, ortalama alınan puan, 1,29.

Diğer yanda ise  Christoph Daum:

Türkiye Spor Toto Süper Ligi'nde 266 maç, % 66 galibiyet, ortalama alınan puan, 2,15.

Daum'un bu performansı, Türkiye'ye gelen antrenörler içinde Parreira 34 maç, % 76 galibiyet; Lucescu 134 maç, %68 galibiyet; Josef Venglos, 60 maç, %68 galibiyet oranlarından sonraki en iyi performansa sahip hoca olarak görünmektedir.

Türk hocalarımızdan ise Fatih Terim, 337 maç, %60 galibiyet oranıyla bu performansa yaklaşan en iyi hoca olarak  görünmektedir.

Karnesi birbirinden bu kadar farklı olan iki hocanın karşılaştığı Antalyaspor Bursaspor maçında belki bir sürpriz yaşanabilir mi diye bir beklenti içinde olanlar yok değildi. Ancak böyle bir sürpriz maçın sonunda gerçekleşmedi.

Bursaspor ile Antalyaspor maçı başladığında, futbolcuların sahadaki görüntülerine bakıldığında, Bursaspor'lu oyuncular sahada büyük bir takımın oyuncuları gibi duruyorlardı. Antalyaspor'lu oyuncular da bu büyüklüğü kabullenmiş bir görüntü sergilediler. Ancak, oyunun başında, Bursasporlu Şener'in kaptırdığı topun, defans oyuncularının da yaptığı yerleşme ve adam paylaşma hataları sonrası, Milan Baros'un ustalığı ile gole dönüşmesi; futbolun bir gerçeğiydi. Benzer pozisyonda ise Pinto, kaleci ile karşı karşıya kaldığında aynı beceriyi gösteremedi. Topu atacağı köşeyi çok belli ettiği için kaleci pozisyonun gol olmasını engelledi. Futbol bir hatalar oyunuydu. Golcü oyuncularınında bazen oyun içinde hata yaptıklarını bu pozisyonda görmüş olduk. Ancak bu biraz da futbolun içinde kalite sorunu olduğu gibi bir gerçeği bize göstermektedir. Futbol her zaman iyi oyuncularla oynanır. .

Milan Baros'un kaleci ile karşı karşıya geldiği pozisyonda, topu, bir bilek hareketi ile usta bir vuruşla kaleciyi ters köşeye yatıran becerisi, alt yapılarda sproculara gösterilecek güzellikte idi. Karşısında 2010-2013 yılları arasında 10.843.753 Euro ortalama transfer bonservis bedeli olan bir kaleciyi böyle avlamak ancak kaliteli oyunculara yakışırdı. Mİlan Baros'un, 2005 yılında 17.000.000 Euro ile en yüksek bonservis bedelini gördüğünü düşünürsek,; en fazla 3.250.000 Euro bonservis bedelini görmüş olan Pinto'ya göre böyle bir fark yaratması da futbolun bir gerçeğiydi.

Maça teknik olarak baktığımızda, Bursaspor'un onbirinde dört oyuncunun yetersizliği sezon başı her maçta olduğu gibi bu maçta da sırıttı. Bu dört mevkideki yetersizliğe rağmen Bursaspor'un ligteki fikstürünün sonucu karşılaştığı önemli maçlarda takım bütünlüğü ve oyunda üstünlük sergilemesi, performansını her hafta artırıyor olması; takımın önceki hocası Hikmet Karaman'a göre Daum'un elindeki futbolculardan dahi iyi performans almasına ve Daum'un antrenör karnesinin, Türkiye Spor Toto Süper Ligi'nde 325 maç ve %37'lik galibiyet oranına sahip olan Hikmet Karaman Hoca'dan çok daha güzel olmasına bağlıyorum.

Batalla ve Belluschi, top kendilerinde iken özellikle orta sahadaki top kullanma becerileri ile göze hoş gelen ve rakibi zor durumda bırakan Bursaspor'un pozisyonlar bulmalarını sağladı. Ama aynı oyuncuların fiziksel yetersizlikleri ve futbolun savunma yanı konusundaki eksiklikleri, Antalyaspor'a orta sahada fazlasıyla boş alanlar bıraktı. Top rakipteyken Bursasporlu oyuncuların yetersizlikleri bu maçta bir kez daha ortaya çıktı. Daum'un, top rakipteyken takımın savunma anlayışını geliştirmek adına işi zor görünmektedir. Oyun içerisinde, iki kısa ve savunma yanı olmayan orta saha oyuncusuna sahip olmak, maçın belli bölümlerinde savunma oyuncularını da zor durumda bırakmakta ve paniklemelerine neden olmaktadır. Özellikle de deplasmanlarda oynanan maçlarda, 60-70 metrelik alanda futbol oynandığında, orta saha oyundan düşecek, Bursaspor'un bu zaafiyeti bundan sonraki maçlarda da ortaya çıkacaktır. Günümüz futbolunun bu duruma ürettiği çözüm, orta sahanın, hem savunma ve hem de ofansif yönü olan oyunculardan kurulmasıdır.

Belluschi'nin sakatlanıp oyundan çıkmasına kadar, Bursaspor takım olarak topa sahip olduğunda, ofansif yönü olan iki orta saha oyuncusu ile etkili bir oyun sergiledi gibi göründü. Bu oyuncunun sakatlanıp çıkmasıyla zorunlu olarak Serdar oyuna girdi. Serdar'ın savunma yönlü oyuncu olması, Bursaspor'un, top kendilerine geçtiği anlardaki etkinliğini azalttı, sonrasında Bursaspor'un takım olarak geriye yaslanmasına yol açtı. Bu da oyunun son bölümünde Antalyaspor'un pozisyonlar bulmasını sağladı.

Genel olarak bakıldığında, Antalyaspor'un, bireysel yeteneği olan fazla sayıda oyunculara sahip olduğu görünmektedir. Samet Hoca, sezon boyunca bir çok önemli maçta, oyuncularının bu özelliği ile şapkadan tavşan çıkaracak, isminden çokça bahsettirecektir.

Hocası Daum'un geçmişinde başarılarla dolu olan karnesi, Bursaspor'u ligin sonunda şampiyonluk da dahil olmak üzere sıralamada çok iyi bir yere taşıyacaktır. Bursaspor için çalışılması gereken iki ders vardır.. Birinci ders: Takımın eksik mevkilerinin en azından bazılarına transfer yapılmalıdır. İkinci ders ise: Birilerinin, Daum'un aklını çelerek, Bursaspor'dan ayrılmasına yol açabilecek koşulların oluşmasının önüne geçilmelidir. Bu iki dersi de çalışması ve başarılı olması gereken Bursaspor yönetimi olacaktır.

  

 
Toplam blog
: 10
: 252
Kayıt tarihi
: 17.09.10
 
 

Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi 1984 mezunuyum. Ayrıca, AÖF Sosyoloji ve İktisat bölüml..