Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '17

 
Kategori
Deneme
 

Holistik mutluluk

Holistik mutluluk
 

Yeni blog, ilk yazı…

Kendini arayan küçük, asi bir kızdım... Ötesini merak ediyordum hep, ötesini... Bize biçilen rollerin ötesini... Ben de çoğunluk gibi yarış atıydım, iyi ve hırslı olanından... Final çizgisine tamda herkesten önce ulaşmışken ayağım tökezledi, kırıldı... Kırıldım... Yıllar aldı iyileşmem... Dönmek istemedim artık o sıkıcı, sıradan, manasız koşu kulvarına... Sordum kendime ne istiyorum, ben kimim diye... Aradım cevabını yıllarca çaresizliğin kollarında...

Herkesin yolculuğundaki hikayeler değerlidir bana göre. Hazin sonlanma olasılığı yüksek seyreden benim yolculuğumda ise kendimi buldum. Uçurumun kenarından döndüm... Hiç planlarımda yokken bir de danışman oldum...

Hayatlarımız benzer hikayeler... Hepimiz sınanıyoruz... Karmalarımızı tamamlıyoruz... Sonsuz ve sınırsız mutluluk diye bir şey yok. Hayat iniş çıkışlarla dolu. Lakin kendini tanıyan insan her şeye rağmen her daim mutlu kalmayı başarabilen insan oluveriyor işte...

Onlarca eğitim, onlarca seyahat, onlarca sınav içinde mutluluktu benim arayışım. Her zaman bir şey tamamsa bir şey eksik olmak zorunda mıydı? Hah şimdi her şey yolunda derken, bir şey illa ki bozulmak zorunda mıydı? Kanaatkar olmak bir erdem miydi? İstemek, dilemek yanlış mıydı? Ve benzeri daha onlarca soru...

Tüm bu süreçlerin ardından Holistik Mutluluk adını verdiğim kavram doğdu.

Peki nedir bu bütünsel olarak mutlu olmak? Dileğim; dilim döndüğünce, anladığım ve yaşayabildiğim kadarınca sizlerle paylaşabilmek, okuyanların düşünceleri ve tecrübeleriyle bütünleşebilmek...

Girişi yapabiliriz o halde :)

Mutluluk nedir ve ulaşmanın formülü var mıdır?

Tarih boyunca filozofların üzerine çokça düşünce geliştirdiği, en çok sorgulanan, en çok merak edilen, en çok konuşulan konu; mutluluk nedir?

Mutluluğa giden yol; Epiküros’un dediği gibi, tatmine giden çeşitli yolların haritasını çıkarıp dengesini tutturarak mı olur? Yani bir nevi ölçülü hedonizm midir? Yoksa, Stoacıların dediği gibi, arzulardan tamamen kopulduğunda mı gerçekleşir?

Sokrates mutluluk ahlakından bahsederek, erdem, mutluluk amacının aracıdır demiştir. Öğrencisi ve öğrencisinin öğrencisi de bunu savunmaya devam etmiştir. Platon, mutluluğun bütün insanlar için nihai amaç olduğunu, insanı mutlu kılacak şeyin ise iyilik olduğunu savunurken, Aristoteles mutluluğu ruhun mükemmele uygun etkinliği olarak tanımlamıştır.

Tarihin filozoflarının sorguladığı konular günümüz psikologları, kişisel gelişimcileri ve düşünürleri tarafından hala araştırılmakta, tartışılmakta… Pragmatikçilerde formülize edebilme derdinde…

Tüm filozofların mutluluğa yaklaşımlarını incelediğimde, hangisini irdeliyorsam ona yaklaştığımı fark ettim. Sevgili Fatih’in kelime hazneme kazandırdığı eklektik felsefe kapsamında hepsinden bir dal alıyorum ben. Ama hiçbirinde net bir formül göremiyorum… Çağın robotik düşünmeye ve hareket etmeye alışmış biz insanları için fazla yoruma açık ve dolayısıyla dağılmaya, çözümsüz kalmaya müsait…

Bir kere ilk şu soru giriyor devreye; mutluluğu nasıl tanımlamışlar? Peki tanımların içinde yer alan kavramları nasıl tanımlamışlar? Erdem nedir? Mükemmele uygun etkinlik nedir? Doğru tek midir? Yaradılıştan gelen kişisel özelliklerin burada bir önemi yok mudur? Bu nedenle bana göre en pragmatik yaklaşan Epiküros’un yan koltuğuna oturuyorum ben…

Neden Holistik Mutluluk?

Holistik kelime anlamı olarak bütünsel demektir. Modern çağ, holistik yaratılan homo sapienlerin kompleks oluşumunun karşısında öyle bir çaresiz kalmış ki, kafası karışınca insanı bölmüş, ayrıştırmış, tümevarım yaparak anlamaya çalışmış. Dolayısıyla bu yaklaşım kollektif aktarımla algılama biçimimizin tamamına nüfus etmiş durumda. Mutluluğu da parçalara böldük, nedenlere bağladık; sağlığın varsa mutlusun, paran varsa mutlusun, güzel bir ilişkin varsa mutlusun vs. %100 sağlıklı olana, çok zengin olana, aşırı mutlu ilişkisi olana sorun bakalım mutlulukları ne kadar sürüyor, sonunda vardıkları nokta tatminsizlik değil de nedir? Doyumsuz diye yaftalananlar aslında sadece mutluluğun formülünü bilmeyen iyi insanlar…

“İnsanlar kendilerini tanımaya başlamazsa, insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı nasıl bilinebilir.” Jean J. Rousseau

İnsan beş seviyeden oluşur. Bu beş seviye; beden, enerji, akıl, zihin ve koşula bağlı olmayan mutluluktur. Bu bedenlerin her biri insanın varoluş döngüsününhesaplanmasında tamamlayıcı roldedir.

“İç hayatımızı keşfe çalışmak, çok konuşmaktan daha iyidir.” Lao Tzu

Holistik Mutluluk sekiz katmandan oluşur. Bunlar; aile, iş/kariyer/para, evlilik/ilişki/cinsellik, çevre/arkadaş, sağlık, boş vakit, sosyal sorumluluk ve maneviyattır. Bir sapienin mutlu olabilmesi için bunların tamamının dengeli bir şekilde işliyor olması gerekir. Ve de doğru tek değildir! Yani denge herkes için aynı seviyede değildir. Kişinin mutluluğa giden yolunu keşfedebilmesi için önce kendini tanıması gerekir! Herkes kendi enkarnasyonunu tamamlamak üzere bu dünyada. Sınavlar, beklentiler, koşullar, karakterler hep birbirinden farklı. Dolayısıyla mutluluğa ulaşma oranları da farklı olacaktır. Sekiz katmanın kiminde %100 işliyor olması mutluluğu getirirken, kiminde %50’lerde seyretmesi mutluluğu sağlamaya yeterli olacaktır. Kiminde bir kalemin önemi ağır basarken, kiminde diğer bir kalem daha değerlidir. Ama mutlaka sekiz katmanda sıfırın üstünde işliyor olmalıdır. Aksi takdirde tatminsizlik belli bir noktada baş gösterecektir.  

Epiktetos; bana hasta ama mutlu, tehlikede ama mutlu, ölen ama mutlu, sürgünde ama mutlu, şerefi lekelenmiş ama mutlu birini gösterin demiş. Ne de güzel demiş… İçinde bulunduğu olumsuz şartları kabullenmenin mutlu olmakla karıştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Seneca’nın dediği gibi; başımıza ne gelirse gelsin, sanki tam da onun olmasını istemişiz gibi kucak açmamız bir erdem olabilir. Çünkü Seneca’ya göre tüm bunlar Tanrı’nın iradesiyle gerçekleşir. Doğrudur olabilir, ama erdem modunda olmak mutluluğun tanımını değiştirmez. Mutluluğun tanımı; bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu olarak geçmektedir. Dolayısıyla erdemli olma hali, tekamülü kolaylaştırır ama mutluluğun tanımını değiştirmediği için mutluluk yaratamaz.

Mutluluğun tanımı tektir ve ona ulaşmanın yolu bellidir.

Holistik mutluluğa bir adım daha yaklaşmamız ve daim olması temennisiyle,

Muteber Yılmazcan

www.holistikmutluluk.com

 
Toplam blog
: 2
: 275
Kayıt tarihi
: 02.02.17
 
 

Kendini bulmak için çıktığı yolda holistik mutluluğu keşfeden ve bunu dili döndüğünce anlatmaya ç..