Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '11

 
Kategori
Sinema
 

Hollywood'da Başarılı Olunabilir mi?

Hollywood'da Başarılı Olunabilir mi?
 

Hollywood bekle bizi, Türkler geliyor. Kaynak: Google images.


Hollywood dünyanın her yerinden binlerce oyuncunun hayallerini süsleyen bir platform ve aynı zamanda dünyanın en renkli ama bir o kadar da zorlu şov merkezi olmayı 100 yıldır sürdüren bambaşka bir dünya. Peki bu dünyaya adım atmayı hiç düşündünüz mü? Yani hiç bu alanda bir adımınız veya kariyeriniz olmasa bile eminim ki çoğumuzun olduğu gibi sizinde en az bir kere de olsa bu dünya da bir star olmak düşüncesi geçmiştir. Ben bu diyarın tam tersi olan Asya film ve eğlence endüstrisinde kariyerimi geliştirdiğim için en azından kendi dünyamdan gözlemlerimi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşarak zorlu Hollywood macerasının üzerine bir kaç satır karalamak istiyorum. Bir kaçı biraz geçeceğim sanki, konu malum Hollywood. J 

Türk oyuncularında zaman zaman denedikleri fakat pek fazla tutunamadıkları bir yer olmasıyla meşhur bir yer Hollywood. Aslında çok sayıda kaliteli her yaştan oyuncumuzun olduğu da bir gerçek ama Hollywood gibi dünyanın en iyilerinin ve elbette ki en şanslılarının olduğu bir dünyaya adım atmak okadar da kolay değil. İlk önce bunun nedenlerine bakacak olursak Hollywood’a gitmeyi kafasına koymuş olan bir oyuncunun hem kendine hem de yeteneklerine güvenmesi gerekiyor. Biz Türkler yurt dışına çıkmayı sevsek de genelde memleket hasretini çok fazla hissettiğimiz için Hollywood gibi bir dünyaya açılmayı pek düşünmüyoruz. Açık söylemek gerekirse biraz da korkuyoruz. Fakat dünyanın her yerinden her yıl zincirlerini kıran binlerce oyuncu veya oyuncu adayı bu zorlu dünyaya doğru bir yolculuğa çıkıyorlar. İş böyle olunca da yakalanacak şanslar da bölüne bölüne oldukça küçük bir hale geliyor. Bu yolculuğa çıkanların kimisi doğru kişilerle tanışıyor kimisi ise denem çekimlerinden öteye gidemiyor ve sonunda ya 3. Sınıf filmlerin içinde kayboluyor ya da evine geri dönüyor. 

Uzun zamandır bu sektörün içinde olduğum için Hollywood ayağını biraz araştırdım ve karşıma oldukça karmaşık bir düzenek çıktı. İlk olarak Hollywood’da kariyer yapmak isteyen çoğu oyuncunun Los Angeles şehrine taşınmasının yanı sıra cebinde de bir süre kendini idare ettirecek kadar paraya ihtiyaç duyduğunu öğrendim. Çünkü bu zorlu dünya da atılacak adımlar diğer eğlence dünyalarına pek benzemiyor. Her işin bir menajeri ve sizi pazarlamak isteyen bir kaç aşamalı bir sistem bulunuyor. Çoğu ajanslar sizden para talep ediyorlar. Bu yüzden de direkt Hollywood’da gitmek ve orada tutunmak oldukça riskli bir yol anlamına geliyor. Kararınızı verip L.A şehrine taşınırsanız o zaman işte sizin için deli bir koşturmanın başlayacağı anlamına geliyor. Çoğu yerde paralarınızı kaptırma riskiniz oldukça yüksek. Sürekli bir para harcama ve her gittiğiniz ajansa belli kaporolar yatırmak durumundasınız. Ayrıca elinizde sağlam bir portfolyonuz olmalı ki sizi daha iyi pazarlasınlar. Pazarlamak kelimesini yalnış anlamayın ama bizler yani şovmenler, sunucular, oyuncular ve komedyenler eğlence endüstrisinin ürünleriyiz ve bir şekilde pazarlanmayı bekliyoruz. 

Bizim gibi anadili İngilizce olmayanların bir de dez avantajı var, İngilizce. İngilizceniz çok iyi olsa bile aksanlı olması sizi filmlerin daha arka planlarına götürecektir bu yüzdende aksan sorununuzu halletmeniz veya en azından minimuma indirmeniz gerekebilir. Yine de dizi ve birçok yapımda farklı tiplerde kişilere ihtiyaç duyulduğu için bakarsınız aksanınız size avantaj bile sağlayabilir ama bu ihtimal oldukça düşük. Heroes dizisindeki “Hiro” nun Japon aksanını unutmamız mümkün değil ama unutmadan söyleyelim o aslında İngilizceyi oldukça düzgün konuşan bir Japon Amerikalı. Çinlilerin de ağır aksanları olmasına rağmen tutunmalarının sebebi kendilerine has Uzakdoğu sporları ve dev ekonomileri. Biz Türkler bu gibi şanslarımız olmadığı için biz Hollywood’da pek gözde olacak bir özelliğe şimdilik sahip değiliz. Fransızlarla sık sık film çeken ve Fransa’yı neredeyse arka kapısı durumuna getiren Hollywood oldukça fazla Fransız oyuncu ile sayısız film çekmesinin sebebi ise belki de ABD ile Fransa’nın tarihi ilişkileri. Bu yüzden de Amerikan sinema endüstrisi Fransızlara daha çok şans sağlıyor. Jean Reno’nun harika oyunculuğunu çoğumuz sanıyorum beğenerek izliyoruz. Aksanlı olmasına rağmen kendine has stili ve karizmasıyla kendine birçok Hollywood yapımında yer bulan bu usta bizlere iyi bir örnek olması açısından belki de en önemli yabancıların başında yer alıyor. Aynı şekilde çok sayıda Hintli oyuncu da Hollywood’da oldukça iyi işlerin içerisinde yer alıyorlar. Latinleri saymıyorum bile, hem İspanyolca’ya olan hakimiyetleri hem de fizikse özellikleri onları Hollywood’da her zaman şanslı kılıyor. 

Dil sorunu aslında hallolabilecek bir şey, yeter ki bize has bir rolün içerisine girebilelim. Holywood’da Ortadoğuluların da son zamanlarda yer almaya başladıklarını düşünürsek hem batı hem doğu arasında bir köprü olan biz Türklerin de şanslarının olduğunu söyleyebilirim. Fakat bunu Amerikan sektörüne göstermemiz gerekiyor. Yoksa kimse bizi çat diye alıp Amerikan filmine koymaz. Esra Erol gibi bir resim çektirip yıllarca bunun hikayesini anlatarak da olmaz. Bu yüzden bu dev sektöre daha kaliteli bir şekilde kendimizi sunmamız gerekiyor. 

Diğer bir adım ise önce kendi ülkenizde çok ama çok başarılı olmanız daha sonrasında Hollywood için sağlam menajerler ile çalışmanız size bu kapıyı açabilir. Örneğin Bruce Lee, önce kendi ülkesinde parlaması ve elinden tutan Amerikalı yapımcıların sayesinde efsane olmasıyla halen ismini hatırladığımız bir Çinli oyuncu. Aynı şekilde son zamanlarda Hollywood’a ayak basan Çinli pop yıldızı Jay Zhou. Görüldüğü gibi Asya’da sağlam bir popülarite yakaladıktan sonra Hollywood aslında çok uzak bir yer değil. Hatta son saydığım Jay Zhou’nun benim de yaşadığım yer olan Tayvan’dan olması ve beyazperde de çok yetenekli olmamasına rağmen inanılmaz müzik yeteneğinin ona sağlamış olduğu güç ile Hollywood’a ayak basması bazen ünün oyunculuk yeeneğinin önüne geçtiğini bizlere kanıtlıyor. Bu ihtimale çok güvenmeyiniz çünkü ismini verdiğim sanatçıyı 1. 5 milyar kişi dinliyor, bırakın da oyunculuğu o kadar iyi olmasın. 

Hollywood’da birkaç son adım daha var. Bu adımlardan biri önce ülkenizde çok ünlü bir yönetmenin orada başarılı olması ve sonra yanında kendi ülkesinden oyuncuları Hollywood’a getirmesi. Çinli ve İspanyol yönetmenlerin Hollywood’da bulunuyor oluşu bu ülkelerden isimlerin Hollywood’a girişlerini de kolaylaştırıyor. Diğer adım ise elbette ki lobiler. Örneğin Hollywood’daki Yahudilerin gücünü düşünürseniz ve eğer başarılı bir Yahudi oyuncuysanız size kapılar diğerlerinden daha kolay açılacaktır. 

Hollywood’da şans önemli olsa da ilk önce belli bir yeteneğinizin olması gerekiyor bu kesin. Türkiye’de manken ya da şarkıcısınızdır ve bu yüzden film çekebilirsiniz. Dünyanın başka yerlerinde de bu denklem sizi TV’ye koyar ama Hollywood’da çok sayıda modelin bir daha dönmemek üzere beyaz perdeye veda ettiğini sanırım biliyorsunuzdur. Bu yüzden bu sektörde sınırlarınızı ve yeteneğinizi iyi belirlemeniz gerekiyor. Doğru menajerler, sağlam bir yetenek, akıllı plan ve elbette son olarak şans sizi dünya yıldızları arasına sokabilir. Şimdi karar sizin yukarıda yazdıklarıma göre çantayı alıp Hollywood yolunu tutabilirsiniz ya da Hollywood’un sizi bir şekilde bulmasını bekleyebilirsiniz. Gözünüz korkmasın Hollywood’da olsa o da etten kemikten insanların yarattığı bir dünya. Bu arada ben küçük bir adım attım ama bakalım ne olacak, sonra anlatırım bu maceramı. Şimdilik benden bu kadar. 3 2 1 action. J 

 

Rıfat Karlova 

www.rifatkarlova.com 

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..