Hop Dedik, Mösyö Platini!

Fenerbahçe, “aba altından sopa gösterme"lere karşın, UEFA ile TFF’ye karşı hak arıyor. Bunun için de CAS’a başvurdu. İki “davalı”, ortak savunma yapacak/mış.

UEFA, “Demokles’in kılıcı” gibi, Türk futbolu , özellikle Fenerbahçe üzerinde sallandırılıyor. “Asarız keseriz” gibi tehdit kokan ifadelerle, Fenerbahçe dışındaki takımlar, Türk futbolunu korumak/ olumsuzluklardan temizleme adına yan/larına çekilmek isteniyor.

UEFA Başkanı Platini, başka ülke/ler için söyleyemeyeceğini Fenerbahçe, dolayısıyla Türk futbolu için rahatlıkla söylüyor. Çünkü onun ve onun gibi düşünenlerin kafasında Türkiye, farklı bir yerde. Bu farklı yerde oluş, bizim için hiç de gurur verici bir yer değil.

Platini ve onun gibi düşünenler, keyfi kararları kendisine anlatacak biri/leri olmadığı için, üstelik bunu gönülden desteleyenler olunca, meydanı boş buluyorlar. Aynı konumda olanları ayırıp, birini cezalandırırken ötekilerini ödüllendiriyorlar. Olanlar, büyük bir “ezik”lik içinde seyrediliyor. Bu seyretmeye aykırı olarak, Fenerbahçe, tek başına kalmasına karşın sonunda CAS’a gitti.

Fenerbahçe, direnmekle iyi yapmıyor, Türk futboluna zarar veriyormuş!

Fenerbahçe, hakkını CAS’ta aramayacak da nerede arayacak?

Bunu isterseniz “şikayet etmek” deyin, durum değişmez. UEFA’nın, TFF’nin vereceği kararlara son itiraz yeri CAS değil mi?

İstenen ne?

Hak aranacak yerlere gidilmesin, verilen kararları sindirilsin, üstelik bir de teşekkür mü edilsin?

UEFA, onun gibi düşünenler, “rakip”i saf dışı bırakmak isteyenler, bunu mu istiyor?

*****

Fenerbahçe, CAS’ta hak arıyor. Elinden alınan Şampiyonlar Ligi hakkı geri verilsin istiyor; tazminat talep ediyor.

CAS, Fenerbahçe’yi haksız da bulabilir, bilemeyiz.

Ya haklı bulursa?

Milliyet’ten Cemal Ersen’in yazdığına göre, Platini’nin, "İhtimal vermemekle birlikte CAS'ın bu yönde karar alması durumunda, bu olaya sebebiyet veren kulüp tarihi ceza ile karşı karşıya kalabilir." dediği söyleniyor.

Platini’nin gerçekten böyle dediğini düşünelim:

CAS, Fenerbahçe’nin itirazını yerinde bulursa, UEFA’nın yanlış yaptığı ortaya çıkacak. Susması, CAS’ın kararını uygulaması gereken UEFA, demek ki, Fenerbahçe’ye “tarihi” bir ceza kesecek.

Bu durumda UEFA, diktatöre benzemez mi?

*****

Platini’nin, "Hakkında böyle ciddi iddialar bulunan bir kulübün durumu sükunetle karşılayıp yargının vereceği kararı beklemesi gerekirdi. Ama onlar, UEFA'ya karşı cephe açma yolunu geçtiler.” demesi de, tam bir hukuksuzluk örneği.

Sormak gerekmez mi?

O zamana siz, niye yargı kararını beklemeden Fenerbahçe’nin elinden Şampiyonlar Ligi hakkını aldınız, aynı iddiayla yargılanan bir başka takıma verdiniz, Avrupa yoluna devam bir başka Türk takımını da görmezlikten geldiniz?

Hak aramak, demokratik ülkelerde, ne zamandan beri “cephe açmak” oldu?

Platini, bunlara yanıt veremez, ancak, "Siz gerçekten neler olduğunu bilmiyor musunuz?” diyebilir.

*****

Horoz, Fransızlar’ın simgesidir.

Anlaşılan o ki, Platini, Fransız horozu olarak dolanıyor! Bu bakımdan Platini’nin horozlanmasını, sömürgeci bir anlayışı bugün de sürdüren Fransa için olağan karşılamak gerekiyor. Ancak, Fransa’nın geçen Dünya Kupası’na nasıl gittiğini, İrlanda Cumhuriyeti’nin alınterinin nasıl çalındığını, Platini’ye, ayrıca sırf Fenerbahçe’ye zarar verilmesini bekleyen futbolseverlerimize/ rakiplere anımsatmakta yarar vardır, diyelim.

Dünya Kupası yolunda emek hırsızları kim/lerdi?

Fransa- İrlanda Cumhuriyeti maçının sonları, maç bitti bitecek, Galles, topu eliyle Henry’nin önüne atıyor, Henry de topu ağlara gönderiyor.

Fransa, İrlanda Cumhuriyeti’nin yerine Dünya Kupası’na gidiyor?

*****

“Dün”ü unutan Platini, Fenerbahçe’yi, dolayısıyla da Türk futbolunu topa tutuyor!

E, ne de olsa, horoz, Fransız horozu!

Horoz, çevresinde “tavukl"arı gürünce, eşelenmeye, dolanmaya başlar ya!...

TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)