Hoş Dönüşler Ola! / Anadolu Kağnısı

Uzun zaman olmuş, 05 Ocak 2011' de yazmışım en son burada. Anadolu Kağnısı  29. 5. 2010' da çıkmış en son sefere. Bu geçen uzunca sürede  yazmaya-paylaşmaya ara vermedim tabi ki, ama farklı platformlarda 140 karaktere sığdırdım söyleyeceklerimi.

Daha kolay geldi belki de, tembellik ettim işte!...

******

Bu son 4-5 yılda beni ve toplumu etkileyen çok önemli şeyler oldu. En başta geleni 3 Temmuz 2011 Fenerbahçe kumpası, hala devam ediyor üstelik. Takımı öldürmeye teşebbüse kadar geldi maalesef. Şampiyon olduğumuza sevinemedik bile. Günlerce uykusuz kalıp o saçma programlarda yapılan soytarılıkları izledim. Alex'in gidişine ağladım 3 gün boyunca, sanki babamın oğlu. Şimdi Türkiye'ye gelip gidiyor hiç tınlamıyorum bile.

Her duygu zamanında yaşanıyor ve anlam taşıyor..

Aile içinde değişikliler oldu tabi ki, kızım evlendi, 13 gün sonra annemi toprağa verdik. İlk torunun düğünü gördüğü  son düğün oldu.. Hem sevinç hem de üzüntü yaşadım peşpeşe, herkesin başına gelebilecek  hayatın gerçekleri işte. Zamansız ölüm olmasın da.

******

Sağlık sorunları pusuda bekliyormuş sanki, son yaşadığım üzüntüden sonra tek tek sıraya dizildiler. İlaç kullanmaya alışık olmayan bünye ne yapacağını şaşırdı, yan etkilerde ne yazıyorsa hepsini misafir ediyor. Hatta birinde gripal enfeksiyon yazıyordu, 4 gündür hapşırıyorum. Virüs mü satıyorlar ilaç niyetine, anlamadım.

******

Isınayayım mı, ıslatayım mı  biraz daha durayım mı, diye ne yapacağına karar veremeyen bu bahar günlerinde bize  ilaç gibi gelen güzel bir olay oldu;

İmece usulüyle yazdığımız ilk kitabımız  "ACIMADI Kİ " okurlarıyla buluşmak üzere. Burada yıllarca yazılarını okuyarak, yorumlaşarak, mesajlaşarak iletişim kurduğumuz insanlarla ortak bir amaca hizmet etmenin onurunu taşıyorum kendi adıma. Diğer yazan arkadaşların da çoğunluğunun benim gibi hissettiği kanısındayım.

Bu bakımdan hayırlı-uğurlu , bol okurlu olsun anılarımız!

2007'dan beri Milliyet Blog ailesinin düzenlediği kalabalık ya da bölgesel toplantılara  katılma fırsatım olmadığı için hiçbir arkadaşımı şahsen tanımıyorum. En fazla 3-4 kişinin sesini duymuşumdur. Ama olsun bu çok da önemli ve engel değil insanlar arasında dostluk köprüsü kurmaya! Buradaki tanışıklığımıza ilaveten Facebook aracılığı ile pekiştirdiğimiz dostluklarla sanki yıllardır oturup aynı sofrada yemek yemişiz, aynı odayı paylaşmışız gibi sıcak ve samimi gelen arkadaşlarım var.Üzülünce üzülüp, sevinince sevindiğimiz insanlar var. 

Her ortamda var olan "Kendi şahsına münhasır " kişilikler var, sevmesek de saydığımız, benim gibi ara veren ya da tamamen çekip giden yazanlar var.

Hepsi yerinde sağ olsun!

Yazmayı özlemişim mi ne? Ne varsa yükledim tekeri paslanmış gıcır gıcır gıcırdayan kağnıya...İyi seferler olsun!

Akşama  izlenmesi gereken önemli maçlar var : Fenerbahçe için liderliğin geri alınacağı Bursaspor maçı ve Şampiyonlar Ligi son dört yolunda emin adımlarla yürüyen Fenerbahçe Ülker'in deplasmanda Maccabi Elektra Tel Aviv maçı var. Yenelim de seri uzamasın!

Son yıllardaki yaprak dökümüne önemli bir aydın daha eklendi. Taşıdığı ünvanları çok ama ne önemi var, bu yalan dünyada kitapları kalacak yadigar;

Toprağın bol olsun Oktay Sinanoğlu !

Sevgilerimle!

NOT :

24 Cuma - 25 Nisan Cumartesi

İZMİR EDEBİYAT PLATFORMU STANDI 

SALON 1-A 

STAND NO: 611 

SAAT : 12:00 - 15:00 ARASI