Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Hoşça kal Canım!

Hoşça kal Canım!
 

"Aşık olduğumuz şey olasılıkların hayalidir" Arzum Uzun
 
Yine aşka geldim ben bu gece; seni okudum, düşündüm, yazdım yazdım ama paylaşmadım onları. Gercekleri kendime saklıyorum çünkü, hayallerimi paylaşıyorum insanlarla. Hayalleri gerçek sananlar mutlu ediyor beni, ona inananlar enerji veriyor. Neye inanırsak evren bize onu veriyormuş, değil mi? O yüzden derler hayal et, gerçekleşsin diye....
İste ben de hayal ediyorum...Yazıyorum, inandırıyorum, mutlu oluyorum.
 
Hepsi hikaye işte, kafamızda kurduklarımıza aşık oluyoruz aslında, ne kişiler gerçek ne de olaylar.
 
Kader diye birşey de yok, daha doğrusu var ama özgür irade devreye giriyor ve o öyle güçlü birşey ki kalbimizi yönlendiriyor.
Kalp ne derse attığımız her adım ona uyup farklı bir yol izliyor.
 
Benim yollarım karışık, sessiz, buaralar sisli.
Sakın gelme peşimden, kaybolup gidersin yakalamaya çalıştığın "an"ların arasında kendi anılarını bırakırken bana. Konuşmuyorum artık, sesim ulaşmayacak sana, hatta görmeyeceksin de, kendi yoluma dönüyorum.
Derin mevzular bunlar be canım, bana verilen bir armağan, küçük kırmızı müzik kutusundan çıkan balerin olma düşü gibi.
 
Küçükken dedem hediye etmişti, beyaz porselenden, kırmızı kadife kutunun ortasında boynunu zarifçe sağa eğmiş, siyah kirpikleri yüzüne düşmüş, parmağının ucunda yükselip inen minik balerin kız ve onun gibi dans etmeyi hayal eden ben.
 
İlk düşümdü bu benim, çocukluğumda kurduğum. Büyüdüm, koca kadın oldum ama hala inanıyorum ben masallara, kurduğum düşlerin bir gün gerçek olacağına....Öyle burnu kaf dağında hayallerim yok, onlar yüksek egolu insanların işi. Yüksek egolarında kendi seslerini duyamayanların, kendinden çok etraf ne der diye yaşayanların.
 
Onlardan olmadım hiçbir zaman, hatta umrumda değil o etraf dediğimiz zümre. O yüzdendir de belki paylaştıklarım, yazdıklarım, yaşadıklarım, yaşattıklarım hakkında bana lolipop uzatanlara sadece gülümseyip es geçişim.
 
Şimdi de seni es geçiyorum, yanına küçük bir çentik atıp kendi yoluma gidiyorum.
Kimse gözyaşlarını görenin yanında durmak istemez, onu en düşük halinde görenin yanında yükselemez çünkü. Yükselmek için insanın kendine alan açması gerekir, gitmesi gereken zamanı da bilmesi, sabrın, tahammülün kaybolduğu, inancını kaybettiği yerde gitmesi.
 
Hoşça kal Canım!
 
Toplam blog
: 11
: 1546
Kayıt tarihi
: 29.09.15
 
 

Kurumsal hayata sıkışıp kalmış plaza çalışanı, bekar bir İstanbul kadını.... Biraz kendimden, bir..