Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '08

 
Kategori
Aile
 

Hoşçakal anneanneciğim...

Hoşçakal anneanneciğim...
 

Hoşçakal Anneanneciğim, 28/11/2008 Cuma

Canım anneannem bugün Dünya’dan ayrıldı. Öyle garip bir duygu ki öldüğüne inanamıyorum. Ölüme inanmadığım için belki de. Tek bildiğim artık onu Dünya gözüyle göremeyeceğim. Belki rüyama gelecek ben iyiyim diyecek, üzülmemem gerektiğini söyleyecek.

Köydeki evimiz, sahilden bir km yukarda fındık bahçeleri arasında önünde büyük bir bahçesi olan iki katlı bir ev. Bahçesinde taflan, armut elma, dut, üzüm, mandalina ve daha bir sürü ağaç vardır. Armut ağacının altındaki büyük sedir toplanma yerimizdir. Kuzenlerim ve dayılarımla bayramlarda ve yaz aylarında orda toplanırız.

Anneannem köye pek kimse gitmediği için hep gelenlerin yolunu gözlerdi. Bir araba geçse kim acaba diye sorardı. Biz bunu önceleri garip karşılasak da sonraları onun köydeki yalnızlığını anlar olmuştuk. Köydeki insanların bir kısmı şehre göç etmiş, bir kısmı da ölmüştü. Anneannem bir sese hasretti.

Annem çalıştığı için çocukluğumun büyük bir kısmını anneannemle geçirdim. Dayım hafta içi beni alıp köye götürürdü. O zamanlar anneannemin iki tane ineği vardı. Birinin adı sarıkız diğerinin ki portakaldı. İsimleri bana hala komik gelir. Anneannem inekleri sağmaya gittiğinde kuzenim Tuğçe ile onu izlerdik. Anneannem de kızım bakmayın hayvanı korkutmayın derdi. Bizde saklanıp bakacak başka bir yer bulurduk.

Aykut dayım, kuzenim Tuğçe ve ben fındık bahçesine more (çilek) toplamaya giderdik. O çileklerin tadı hala damağımdadır. Hiç bir çilek çocukluğumda yediklerim kadar lezzetli değil artık. Anneannem bizden kurtara bildikleriyle reçel yapardı. Afiyetle yerdik.

Anneanneciğim bir de ev ekmeği yapıp üzerine tereyağı sürüp yememiz için peşimizden koştururdu. Tereyağlı ekmeği yemeye doyamazdık, nasıl da mis gibi kokardı.

Sabahları namaza kalktığında kuzenlerim Tuğçe, Gizem, kardeşim Burçin ve beni tuvalete kaldırırdı. Hepimizin gözümüzden uyku aka aka kalkardık ama çok da eğlenirdik… Anneannem lise çağına geldiğimizde de bunu yapmaya devam etti. Onun gözünde biz hep küçük kalmıştık.

Geçen yaz canım çok sıkkındı. Köye gidip sessizlikte yalnız kalmak, anneannem ve dedemle zaman geçirmek istedim. Onlarla olmak bana huzur vermişti ve onlarda bundan mutluluk duymuşlardı. O sabah biraz geç kalkmıştım. Anneannem beni beklemiş kahvaltısını yapmamıştı. Hem üzülmüş hem de ilaçlarını içmediği için kızmıştım.

Bahçede Mevlana ve sema belgeselini izlerken; Mevlana’nın o güzel sözlerine hep iç geçirmişti. Anlamak için çok dikkatli dinlediğini hatırlıyorum.

Elinden bırakmadığı bir tespihi vardı. Ben de anneanne bana dua ediyor musun diye sorardım hep. O da kızım hepinize ediyorum derdi.

Tatil bitmişti, köyden ayrılırken arabanın arkasından el salladı. İçimden anneanne acaba seni tekrar görebilecek miyim diye geçirdim. Arkamdan el sallayışı hala aklımda. Seviniyorum çünkü o hayattayken onu sevdiğimi ona hissettirdim. Onu kırmadığım üzmediğim için mutluyum. Anneannem beş çocuk dünyaya getirdi. Onları büyüttü. 12 tane torununa sevgi ve emek verdi. O herkes için elinden geleni yaptı. Umarım bende insanlara onun kadar sevgi ve emek verebilirim.

Anneannemin pamuk gibi bir kalbi vardı. Okuma yazma bilmediği için hep çok üzülürdü. Şimdi umarım ruhu yıldızları dolaşıp bilmek istediği her şeyi öğreniyordur.

Bir gün ölüm hepimizin kapısını çalacak ama bazen erken ölmek isterim. Bu beden bana hapis gibi gelir. Uçmak isterim yıldızlara ama ölmeden bunu yapamayacağım galiba. Mevlana ölüm gününe düğün gecesi ‘’şebi aruz’’ der. Allaha kavuştuğumuz gün vuslat günüdür. Orda hep birlikte olacağız çünkü. Böyle düşünerek Allah’tan aileme ve kendime sabır diliyorum.

Dedeciğim seni unutmadım. Sen dedelerin en tatlısı en şakacısı en bilgesisin. Dedemden eskiyi dinlemek ne de keyiflidir. Elli yıldan fazla aynı yastığa baş koyduğun insanı kaybetmek yaşarken ölmek olsa gerek. Ama biz onun yanındayız birbirimizin acısını dindirmek için. Anneannemi hatırladığımız, andığımız ve düşündüğümüz sürece o da hep bizimle olacak. Ana dilimiz düşüncelerimizle daima iletişim kurup birlikte olacağız yeter ki unutmayalım.

Ölümün bir son olduğuna inanmadığım için anneannemle başka bir dünyada karşılaşacağımı umuyorum. Bana verdiği emekler için ona sonsuz teşekkür ediyorum. Onu hep hatırlayacağım. Seni çok seviyorum canım anneannem. Mekanın cennet olsun…

Uzayyolcusu

 
Toplam blog
: 16
: 3022
Kayıt tarihi
: 15.11.08
 
 

Evreni ve kendimi anlamaya, bilmediklerimi bilmeye, varlığımın sebebini bulmaya çalışıyorum. Yaşadık..