Hoşgeldin bahar, hoşgeldin...

Bugün 21 Mart, gece ile gündüzün eşit olduğu gün.

Baharın başlangıcı, dünyanın uyanışı. Nevruz dediğimiz baharın müjdecisi gün.

Ve adına yakışır biçimde güneş çapkınca göz kırpıyor insanlara kocaman gülümsemesi ile bugün. Mutluluk aşılıyor, davet ediyor.

Gelin gibi süslenmiş badem ağaçları gülümsüyorlar nazlı nazlı. İki taşın arasından sabırsızca fırlayıvermiş sarı kır çiçekleri nazenin halleriyle sanki saklambaç oynuyorlar. Hayat uyanmış baş kaldırıyor boranlara.

Gökyüzünde tek bir bulut bile yok inadına mavi bugün. Rüzgar tatlı tatlı takılıyor öyle kendi başına. Bazen şakalar yapıyor saçlarımı karıştırarak. Kızamıyorum ona da.

Her sabah çiğlerinden üşümüş çimenlerin olanca yeşilliğinden başım dönüyor. Güneşle oynaşıp tütsülendiğinde buğuları, her bir yaprak sevinçle kıpırdıyor. Meltemler ıslık ıslığa çağırıyor.

Köşedeki esmer kadının önündeki tezgahta renk renk çiçekler, iç bayıltan kokusuyla nergizler, çiğdemler. Demet demet beyaz papatyalar, kırları çağrıştırıyor. Hatta hatırlatıyor. Çimenler kükremiş gibi, güller tomurcuklanmış. Serçeler yuvalarından dışarı uçup, yemyeşil ağaçların dallarında şakıyarak gülüşmekte. Kumrular kendilerine yuva aramaktalar.

Kanlar da damarlarında deli gibi akmaktalar.

Şimdi mutlu olma zamanı, yüreğimizi yeniliklere açma zamanı. Haydi ne duruyoruz o zaman, el ele verelim. Atalım içimizdeki deli kuruntuları. Bir daha deneyelim.

Şükran Demirtaş