Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Aile ve Çocuk Danışmanı Burcu Polatdemir

http://blog.milliyet.com.tr/yasamsenin

08 Aralık '19

 
Kategori
Psikoloji
 

Hoşgeldin Yeni Sen

Her sene sonu geldiğinde olduğu  gibi bu yeni senede de  hayatınızda  neler yapmayı planlıyorsunuz  gibi  bir soruyla başlasam?.. Ya da neler yapacağınızdan çok ne tip bir düşünce tarzıyla hareket etmek isterdiniz diye yazıma başlasam daha iyi olacak diye düşünüyorum.

‘Yani işte önceki seneler  gibi yeni şeyler  düşünüyoruz  da bunun yazıya dökülmesi  ne fayda ‘ diyenlerJ Güzel  bir haberi sizlerle  paylaşmak isterim.  Kendi çabamızla biraz da emek vererek şu ana kadar getirdiğimiz düşünce sistemimizi kökten değiştirebiliriz desem? Bu düşünceyi değiştirdiğimizde eylemlerimiz de değişeceği için zaten hayatımızdaki birçok kısır döngüye de veda edeceğimizi hatırlatmış olursam faydalı  olabilir mi J

Gerek gün içinde yaşadıklarımızla  gerek hayatımızın birçok bölümünde çoğu şeyden şikayet ediyoruz. Bunlardan bazıları kendimizle ilgili olabildiği gibi bir kısmı da yakın çevremizden kişilerle veyahut olay ve durumlarla alakalı olabiliyor. Bu durumda şikayet ettiğimiz durum,olay ,kişi her neyse orada tam olarak nasıl bir davranış ya da düşünce biçimini uyguluyoruz bu önemli. Mesela; arkadaşınızla buluşmak için sözleştiniz ve sözleştiğiniz  gün yaklaşana kadar karşı taraftan herhangi  olumsuz bir uyarı  gelmiyor. Buluşma saatinde arkadaşınızı arıyorsunuz ve randevunun gerçekleşemeyeceğini öğreniyorsunuz.  Bu durumda tepkiniz ne olurdu?  Olumsuz  duygu durumu,kızgınlık,sakinlik,değersizlik duygusu hangisi ağır basardı..? Belki  arkadaşınızla  o ana kadar yaşadığınız buna benzer olayları hatırlayıp onun hep böyle yaptığıyla ilgili bir genellemeye varabilirsiniz. Ve bundan sonraki durumlarda kendi kendinizi böyle bir duruma sokmayacağınızı kendinize hatırlatabilirsiniz. Ya da bu durum sizi tatmin etmeyebilir daha da ileri gidebilir kendinizin hep insanlar tarafından kullanıldığınızı düşünüp kendinizi kurban rolüne sokup öfkelenmeyi seçebilirsiniz. Bunun ardından bu zamana kadarki davranış modellerinizi gözden geçirip kendinizi suçlayıcı bir ruh halini birkaç hafta üstünüzde taşıyabilir üstüne üstlük mutsuz bir ruh hali ile kendinize acımasız olabilirsiniz..

Veyahut tüm bunların dışında sahiden olayı yaşadığınız an ya da gün itibariyle düşünce biçiminizi değiştirmek için çaba harcamaya odaklanabilirsiniz. Olayın yaşanmasıyla beraber;  yaşanan hızlı duygu geçişleri suçluluk, hayalkırıklığı, depresif ruh hali her neyse tüm bunların varlığını kabul edip bu duyguların sadece bizim algılarımız sonucu oluştuğunu fark etmek iyi bir başlangıç olabilir. Karşı tarafa hissettiğimiz duyguyu birebir kendimizin seçtiğini  kendimize ne olursa olsun hatırlatmak da bunun devamında yapacaklarımız arasında iyi bir yöntemdir. Nasıl mı? Yaşanan durumdan sonra şu hatırlanabilir: Örneğin tanıdığımız kişiye X kişisi diyelim: ‘ X ‘in davranışları beni çok üzdü  böyle yapmamalıydı’..

Bundan sonra aynı kişiyle olan ilişkiniz için şu soruyu kendimize sorabilir miyiz? : ‘Onun bana aynı duyguları yaşatmayacağından, bu davranışını düzenli ve sürekli değiştireceğinden ne kadar  emin olabilirim?’  Cevap tahmin edeceğimiz üzere olumsuz olacaktır.  Malesefki  hayatta hiç kimsenin özgür iradesine müdahale şansımız  yok.. Peki bu durumu kendi üzerimde nasıl kontrol edebilirim?  Yaşananları kendi düşünce sistemimde bana öğretmesi gereken şeyler olarak ve tekrar böyle bir davranışın olmasına kendimi maruz bırakmayarak.. Yani kişiye bu fırsatı tekrar vermeyerek.  Burada söylediklerim şu şekilde algılanabilir: Herkesi hayatımızdan çıkarmamız mümkün değilki.. Evet  bu da bazı durumlarda mümkün olmayabilir. İş ortamı,aile ortamı vs gibi zorunluluklarımızdan dolayı.. Buradaki durum kendi düşünce biçimimizi ve olaydan aldığımız zararı maksimum azaltacak şekilde  kendimizin  aldığı şekil olarak başlatabiliriz. Dolayısıyla sosyal ilişkilerimizde; biz izin vermediğimiz sürece kimsenin bizi üzemeyeceği   sadece bizim yüklediğimiz anlamlarla olayın bize acı,üzüntü,hayalkırıklığı yaşattığını fark etmemiz çok önemlidir. Aynı oranda  artık eskisi gibi düşünmemeye başlarız yani kurban rolünden çok kişinin yaptığı davranışların sadece ona bir dönüş olacağını görürüz siz artık aynı tepkiyi duygusal anlamda isteseniz de veremeyecek duruma gelirsiniz.Bütün bunlarla beraber de karmaşa zannettiğimiz başkası tarafından üzülüyor olmak gibi bizi edilgen gösteren tüm konular gözümüze daha net görünmeye başlar  çünkü kendi hayatımızın etken kişisi  olarak sadece kendimizi görürüz ve artık siz de eski siz olan  kurban kişi olmazsınız..

Yeni sizle mutlu bir yeni sene  dilerim..:)

 
Toplam blog
: 82
: 140
Kayıt tarihi
: 12.04.15
 
 

Çocukların duygu ve davranışlarının sonuçlarından yola çıkarak ,çocuğun ruh dünyasında oluşan değ..