Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hoşgörüde Belirsizlik!

İslam dünyasında, çok açık ve net bir şekilde görülen ve hissedilen hoşgörü azalışının yeniden belirginleşmesinin sebepleri nelerdir? Sizce bu nedenlere dayanak olabilecek faktörler-deneyimler var mı?

Bu sorunun cevabı kültüre dayanıyor. Ve asıl önemli olan mesele birbirimizden yaptığımız bilgi alışverişidir.

Bu kararlılık ile gerçekçi bir harita çizilirse ve hızlıca yola koyulursak sorunlar çözülebilir. 

Ortada bir yanda gelenek olarak kabul edilen, İslam dininde asla yeri bulunmayan, hurafeye dayalı ve yarım yamalak anlaşılıp uygulanmaya çalışılan ‘törelere’ sımsıkı sarılarak tutunan ‘cahil’ takım var. 

Bu kesimin tutarsızlıkları diz boyu gidiyor. Nakle ve ezberciliğe dayalı olarak din adına söyledikleri şeyler gerçekten komik oluyor. İnsanlara asla hitap etmedikleri gibi ‘Bu işler bu kadar da basit olabilir mi?’ diye sorgulatıyor. Hiçbir soruyu tam olarak cevaplayamadıkları gibi mantıklı bir açıklama da dahi bulunamadıkları için de çok zor durumlarda kalabiliyorlar. Önce bunun farkına varmak gerekiyor.

Diğer yandan, dinin temel yapısındaki gerçekleri bozmadan, bilhassa modern bilimle yeniden inşasına gayret eden ve daha gerçekçi yaklaşımlarda bulunanlar yani ‘yenilenenler’ söz konusu.

O nedenle, “asıl İslam bizim anlattıklarımız” diyebilen bu girişimcilerin yaklaşımları aşırı taassup ehli olmayan kesimlerce kabul görür ve şiddetle tavsiye edilirken; yukarıda bahsedilen, geleneklerinden-alışkanlıklarından kopmayı göze alamayanlarca pek itibarlı bulunmuyor, dikkate alınmıyor.

Bunların yanında kimi zaman da ‘değişim/dönüşüm’ içinde olanlar ise dar bir alanda bağnazlıklar içinde kıvrananlara karşı hoşgörülü olamıyor. Esasen her şeyi olduğu gibi kabul etmeleri gerekirken bunu nedense yapamıyorlar. Burada da aslında ‘cahillerden’ çok da farklı olmayan bir zafiyet söz konusu!

Gerçek olan şu ki dinde bahsi geçen meselelerin tamamına yakınının metafor olduğu bilinse ve çağımıza uygun hale getirilip, zaman algısından bağımsız olarak AN kavramı içinde değerlendirilse şu anda mevcut durumdan çok daha farklı bir noktada olurduk. ‘Bir kısım kimselerin’ bağnazlarda eksiklik gibi gördüğü ama kendilerinin de bilgi noktasında kalıp yaşama geçemediklerinde algılayamadıkları hoşgörü noktası da böyle çözülürdü. 

Kuşkusuz algılamakta zorlandığımız, beşer halimizle ‘eksiklik’ olarak nitelendirebileceğimiz bu olgu; her şeyi önemsiz gösteriyor. Sadece hoşgörüyü değil her türlü alanı ikili kodlarla anlamaya teşvik ediyor. Ve insanlar bugün giderek karmaşıklaşan dünyada belirsizlikleri kendi varoluşlarında, benliklerinde arıyorlar. 

Hoşgörüsüzlük, ben-merkezci yaklaşımda sıkça kullanılır ve gerçekten toplum için bir tehdit unsurudur. Bir insan kendini asla evrenin merkezinde görmemelidir. Şayet bu oluyorsa hoşgörü algılayışımız kendimizden aşağı gördüğümüz kesimden çok da farklı olmaz. BEN arayışı içinde yaşayan, tabiatı icabı (arzularına köle olmuş hali ile) iyi bir donanımdan yoksundur.

Ve böyle bir 'ben saplantısı' toplum için büyük bir tehdittir.

İnsan; hem iyi, hem de daha az iyi olan öteki insanlar için de, olgunlaşma dönemi ile birlikte kendini evrenin merkezinde görmemeyi ve bunun getirisi olarak hoşgörüyü de kabullenmeyi kısmen de olsa görebilir, öğrenebilir, bu konudaki belirsizliği kaldırabilir. Ben bu tür yaklaşımlara katılıyorum. İnsanın asıl zenginliğini ortaya koymaması için hiçbir neden göremiyorum.

Oysa ilk etapta, değişim arzusu içinde olan kimselerde bahsettiğim yaklaşımları pek bulamazsınız. İsteklerin ve duyguların kölesi olmaktan kurtulmaları da pek kolay olmuyor. Vicdanî bir rahatsızlık duyuyorsanız, söylediklerime katılmak zorunda kalırsınız.

Yenilenmenin tadına varanlarda  (güç/kudret sahibi olanlarda) ise hoşgörü doruk noktaya çıkıyor. Onlar; ‘hoşu hoş görmenin’ açığa çıkışıyla birlikte ‘üretici’ olmaya ve ‘SEYR’e başlıyorlar. Dikkatinizi çekmek isterim ki insanlığın varmak istediği nokta da esasen budur.
 

Ahmed F. Yüksel

09.02.2020

Bahçeşehir / İstanbul

 

https://www.facebook.com/ahmedfyuksel

https://www.instagram.com/ahmedfyuksel/

https://twitter.com/ahmedfyuksel

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..