Hoşnutsuz teyze

Saat 18.50... Kartal'da, Merdivenli sokağın merdivenlerinden çıkmaktayım; ağır ağır... 4, bilemedin 5 yaşlarında bir kız çocuğu, öylesine, sakin ucunda uzun askısı olan oyuncağını çevirmekte, başının üstünde... Dalmış o küçücük dünyasına... Boş boş bakınırken etrafına; dolaşıyor çocukça, saf duygularının arasında... 

Derken... 50 - 55 yaşlarında, yaşlanmaya yüz tutmuş, hoşnutsuz, memnuniyetsiz bir kadın, hışımla kız çocuğuna bağırmakta... 

- A.. AAA! Eşkiyaya bak! Eşkiyaya!... Kızım! Elindeki birine çarpacak... Çevirmesene öyle!... 

Kız çocuğu, hoşnutsuz teyzenin yargılayan, azarlayan sözlerine ve o sesin sevimsiz sahibine bakarken; bomboş gözlerle... 

- Mahalle baskısından ve " El alem ne der? " kaygısından çekinen annesi; beliriverdi hemen, karşıdaki pencerede... 

- Kızım! Elindekini öyle çevirmesene! Bak çarpar sonra gelene, gidene... 

4 - 5 yaşlarında kız çocuğu anlamayan, saf gözleriyle,  

- Bu sevimsiz teyzenin derdi ne? Annem niye bağırıp duruyor bana öyle, pencereden tiz sesiyle? 

diye düşündü; herhalde kendi kendine... 

4 - 5 yaşındaki kız çocuğunun, kendisine bile değse, sinek ısırığı etkisi bile yapmayacak gücünden, kime? ne olacaksa? 

Kendini hiç 4 - 5 yaşında kız çocuğu olmadı sanır heralde hoşnutsuz teyze!?? 

Anne ne diye seslenir ki, milletin gazına gelip, kendi can parçasına? 

Hoşnutsuz teyzenin saçma hiddeti, yersiz öfkesiyse, kendi yaşanmamış çocukluğuna ya da doya doya yaşanmamış hayatına heralde? 

Yoksa 50 yaşında, yaşını başını almış, hangi aklı başında kadın ya da insan, böylesine kızar; 4 - 5 yaşında bir kız çocuğunun, kendi halinde, öylesine, kendi evinin önünde, oynamasına? 

Hoşnutsuz teyzenin şimdiye çoktan yetişkin olmuş çocukları, acaba şimdilerde ne alemde? 

Onlar da tıpkı anneleri gibi, kendilerinin ya da başkalarının çocuklarına öfke, hiddet mi biriktirmekte? Yoksa hoşnutsuz teyzeden ders almış, ibret almış, tüm çocuklara doğru şekilde mi yaklaşmakta? davranmakta? 

Bence, öylesine şekilci, kalıplayan bir annenin yetiştirdiği çocuk, ilk ihtimale çok daha yakın da olsa... Gönlüm: 

- " Sen merak etme! O çocukluğu yaşayanlar, büyüdüklerinde, aynı acıları başka çocuklara yaşatmazlar. Sakin ol! Rahatla! " diye, ha bire gönlüme telkin vermekte...