Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Hrant'ın Ayakkabısındaki Delik, İftiracıların Suratına İnen Okkalı Şamar Gibiydi

Hrant'ın Ayakkabısındaki Delik, İftiracıların Suratına İnen Okkalı Şamar Gibiydi
 

Resmi ideolojinin sarkacına çentik atanlardansanız… Resmi ideolojiye durup durup bir çimdik atıyorsanız… Her söylenenin aksine, tekere çomak sokar bir haldeyseniz… Söylenenlerin altına paraf değil çarpı atıyorsanız… Tabii ki pek makbul bir adam değilsiniz. Aydınsınız ama…

Resmi ideolojinin o gedik açılması zor kale duvarı önünde, üzerinize kızgın kezzap döküyor olsalar dahi, dimdik ayakta durarak ölüme göz kırpıyorsanız… Bence her türlü saygıyı fazlası ile hak ediyorsunuz demektir.

O kızgın kezzap altında, hayatının baharını her şeye inat karartan saygın insanların başına neler geldiğini çok ama çok iyi bilenlerdeniz.

Boyun eğmeksizin doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen bu insanlar, her dem hedefe oturmadı mı? Devletin şevkatli kolları arasında en katı tarafından bol bol okşanmadı mı?

Evet…

Biz de aydın olmak zor. Devletin söylediklerinin aksine düşünce üretip yaymak, devlet ideolojisine biat değil, başkaldırmak tehlikeli denizlere yelken açmaktır. İşte Nazım Hikmet’in başına gelenler… Hayatının en güzel yıllarını hapislerde geçirmedi mi? Ya Kemal Tahir… Sabahattin Ali’nin başına gelenler… Yakın zaman da Yaşar Kemal’in, Aziz Nesin’in başına gelenler… Bu ülkenin kendisini sol da tarif eden gazetesi Cumhuriyet, Nazım Hikmet’i vatan haini ilan edenlerin başında gelmiyor muydu? Sertellerin başına gelenleri de hatırlatmaya sanırım gerek yok. Ya Orhan Pamuk… Nobel almasına karşın bu yazarın başına gelmeyen kaldı mı? Ölümle tehdit edildi, olmadık hakaretlere maruz kaldı ve her gün bir zehir misali oldu Orhan Pamuk’un hayatı.

Dikkat ediniz, bu isimlerini saydığımız ve daha saysak sayfaların yetmeyeceği onca insanın başına gelenler, resmi ideolojinin aksine bir noktada durmuş olmalarından kaynaklanıyordu. Resmi ideolojiye biat etmeyen bu insanların uğradığı hakaretler, uğradıkları aşağılanmalar tüm dünyaya örnek niteliğindedir diye düşünüyorum.

Yakın zamanda en fazla dillendirilen şeylerden birisi de resmi ideolojiye aykırı duran insanlara “Sorosçu” yaftası vurulmasıydı. Devletin resmi ideolojisinin karşı kampında yer alan aydınların, dışarıdan para alarak ülkelerinin resmi ideolojisine savaş açtıklarını iddia ettiler. Bu insanlara Soros’un Çocukları dediler. Liboş diyerek aşağıladılar. Bütün mesele devletin o faşizan politikalarının üstünü örtmek, ülke aydınlarını izole etmek ve toplum nezdinde saygınlıklarına gölge düşürmekti. Bir televizyon programında Emekli General Osman Pamukoğlu, Prof. Doğu Ergil’e aynen bu bahsini etmeye çalıştığım noktalardan saldırmış ve Prof. Doğu Ergil, Osman Pamukoğlu’na hak ettiği cevabı fazlası ile vermişti.

Bu iftiralardan fazlası ile nasiplenen birisi de Hrant Dink’ti. Hrant Dink için de Soros’un Çocuğu dediler. AB uşağı diyerek Hrant Dink’i sürekli aşağıladılar. Yetmedi, Türklüğü aşağıladığı gerekçesi ile hakkında dava açtılar… Hrant’ı bütün bir medyası ile, devlet erki ile birlikte memleketin çok vatanperver cevval evlatlarının önüne attılar. Ve Hrant’ın cesedi kaldırımın üzerinde yatarken, o altı delik ayakkabısının fotoğraf karelerine düşen görüntüsü, bütün bu iftiraları atanların suratına en okkalı tarafından bir şamar oldu.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..