HSYK yapılanması karşısında "saf" olma!

Uzun uzun yazıp çizmeye gerek var mı?

Bence yok!

Hükümet millet iradesine değişiklik getiriyor.

12 Eylül 2010 Anayasa değişiklik önerileri %58 oyla kabul edildi.

Kabul edilen önerilerden birisi de HSYK yapılanmasıydı. Bu şekilde metne girdiğine göre bu memlekette bir şeyler değişecek galiba demiştim.

Anayasa değişiklik önerilerinin hararetli tartışmalarında hep bu HSYK yapılanmasını örnek vermiş ve hatta takdir etmiştim.

Yanılmışım.

Meğerse üç buçuk senelik göstermelik bir demokrasi ömrü biçilmiş.

Bunu hükümetin deşiklik yapmak için verdiği HSYK kanun teklifi ile öğrenmiş oldum.

Hükümet sözcüsü başbakan yardımcısı sayın Arınç tan gelen açıklama ise perçinledi " Biz demokratik tabanı daha güçlü olsun, farklı görüşlerden olsun diye böyle yaptık. Gruplaşma olmasın istedik. Ne bilirdik bu kadar saf olacağımızı..." dedi.

Saf olmak! Yani kol kola girip, ya da hizaya girip saf olmak değil!

Düşünceye, eyleme karşı bir duruş sergileme anlamında hiç değil!

Ari yani art düşüncede eylemde bulunmama, anlamında kullanıyor sayın Arınç burada "saf" olma sözünü.

Keşke yine sayın Arınç' ın tabiri ile "demokratik tabanlı güçlü ve farklı görüşlerden" kalsaydı HSYK .

Bir bozukluk varsa kendi içinde ve iç dinamikleri ile temizleseydi.

Çünkü bilinir ki bir çok konuda zamana bırakmak eylemi uygulanır, sabır edilir ve ardından da başarı, düzelme gelir.

Şimdi bu "saf" olma bir çok acabaları getirecek arkasından.

Örneğin; Cumhurbaşkanı tüm partilerin liderleri ile görüştü.

Şu 77 milyonun ve dünya medyasının seyrettiği meclis adalet komisyonuna gelen tekmelerin, küfürlerin tahammülsüzlüklerin sergilendiği HSYK değişiklik önerisi ile ilgili.

Bu haliyle çıkarsa Anayasaya aykırı diyor muhalefet parti liderleri.

İktidar ise hayır değil diyor.

Bir şeylerde yanlış var demek ki Cumhurbaşkanı görüş alış verişinde bulunuyor ve anayasa değişikliğinde bir nevi mutabakat aranıyor görüşü çıkıyor MHP genel başkanı Bahçelinin açıklamalarından.

Keşke tüm parti liderleri bir araya gelip ortak görüşse, görüşebilse...

Hadi hayırlısı demek kalıyor geriye tabii ki en saf haliyle...