Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '14

 
Kategori
Siyaset
 

Hukuk bir gün herkese lazım olur. Bir zamanlar ülkelerine başbakanlık yapsalar bile.

Hukuk bir gün herkese lazım olur. Bir zamanlar ülkelerine başbakanlık yapsalar bile.
 

Hukuk birgün herkese lazım olur. Bir zamanlar ülkelerine başbakanlık yapsalar bile.


Siyasetin en güçlü adamını aldı bir telaş... Sanki bir şeyleri engelleme, olacak olayların önünü alma telaşında hazret... Bu ülkede yasama - yürütme - yargı üçgeninin birbirinden ayrı olduğunu sağır sultan bile duydu. Ama sayın başbakanın haberi yok gibi... Yoksa, " Yetkim olsa, bunları derhal yargılardım." mealindeki cümlesini, hem de bu devletin cumhuriyet savcıları için söyleyebilir miydi?

" Adalet benim olsun, keyfime göre işlesin." anlayışı; demokrasilerin değil, başka rejimlerin düşünce biçimi... Hem sonra, siz gidipte başkaları gelince ne olacak? Bu mantıkla, her gelen kendi düzenini kurar ve bugün burnundan kıl aldırmayanları, kim bilir, belki de kara zindanlarda çürütür.

Oysa hukukun evrensel dili, ülke yönetenlere hep aynı şarkıyı söylüyor." İnsan haklarına saygılı ol. Düşünce ve vicdan hürriyetini sağla. Çoğunlukta olanı memnun et ama; azınlıkları da unutma. Kanun değil, hukuk devleti olmalı ülken... Ve yasalar önünde, eşit olmalı her bir vatandaşın..." Çünkü hukuk bir gün herkese lazım olur.

Bir ülkeyi ayakta tutan, adaletidir. Toplumsal vicdanı, ortak aklı baş tacı eden siyasi lider; halkının ve tarihinin ölümsüz kahramanı olur. Adını, insanlığın sonsuz hafızasına altın harflerle yazdırır.

Öte yandan, bir ülkede, hakimler ve savcılar, yönetenin düşüncesine uygun karar verdiğinde kahraman; aksi durumlarda vatan haini oluyorsa; yönetenin hukuk anlayışında bir sakatlık var demektir.

Bir ülkenin hukukçularını bile " bizden olanlar ve olmayanlar " diye ayırmak; gün gelir en çok da o ayrımı yapanları yaralar. Çünkü hukuk bir gün herkese lazım olur.

Adalet mülkün temeli değil mi? Bir başbakan, ülkesinin yargı sistemiyle kavga eder mi? Bu kadar iddialı bir politikacıya, ayrımcılık yapmak, kan davası gütmek yakışır mı? Başbakanın bile güvenmediği bir adaleti, sokaktaki adam ciddiye alır mı? Peki hukukun ciddiye alınmadığı ülkelere kim hakim olur? Tabi ki mafya!

Halkla hukukçuları karşı karşıya getirmek, adalet sistemini millete şikayet etmek, bir başbakanın ya acizliğinin kanıtıdır ya da ne kadar küçük hesaplar yaptığının... Bu kadar küçük hesaplar yapmak, Türkiye'yi dünya devleti yaptığını iddia eden bir adama yakışmaz.

Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendi hakimine, savcısına bu derece diş bilemesi, garez beslemesi çok acı... Bir ülkenin başbakanına o ülkedeki adalet sistemini düzeltmek yakışır; Allah'ın günü hakim ve savcıları tehdit etmek değil...

Ve hukuk bir gün herkese lazım olur. Bir zamanlar ülkelerine başbakanlık yapsalar bile.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..