Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım..

Hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım..
 

Ülkemizde Hukuk Devleti ideali, dün önemli bir gün yaşadı.

Evet, dün hukuka dayalı Cumhuriyetin önemli bir kilometre taşını yerli yerine oturttuk…

Neydi bu önemli gün ve yaşanan kilometre taşı?..

Biliyorsunuz dün, Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı verdiği kararda; bir albay tarafından imzalandığı ileri sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” adlı belge[!]’nin Genelkurmay’da düzenlenmediğini ve ayrıca, söz konusu dokumanın fotokopi metni olduğu için hukuken dayanılacak bir geçerlilik taşımadığını karara bağladı.

Kararın bundan sonraki bölümü ise, bizce çok daha önemli bir yönü işaret etmektedir…

Askeri savcılık, belgenin sahte olduğunu belirledikten sonra, bu sahteciliği yapanların tespit edilerek soruşturulması için dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiş bulunmaktadır.

Savcılık makamı, soruşturmanın bundan sonraki bölümünün, söz konusu belgenin kimler tarafından üretildiğinin belirlenmesi ile ilgili olduğunu, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin dışındaki bir alanı kapsadığını ve sonuç olarak bu konunun araştırılması işinin kendi görev alanı dışında kaldığını karara bağlamış bulunmaktadır.

İşte gelinen bu nokta çok önemlidir.

Bu karar, gerçek ve somut bir kilometre taşıdır. Ve yaşadığımız süreçte hukuk devletimiz için önemli bir dönüm noktasıdır.

Çünkü, hukuki soruşturma sonucunda, tertibin hedef aldığı kişi ve kurumlar aklanmış… Ama bununla yetinilmeyerek, bu kişi ve kurumlar yerine, tertibi düzenleyen kişiler soruşturmanın hedefi haline gelmiştir.

Bu tespit, Türkiye’de Hukuk Devleti ilkesinin [halen] egemen olduğunun ve hukukun üstünlüğünün işlemekte olduğunun açık ve net olarak ifade edilmesidir.


Bu önemli noktaya ilave edilecek bir husus daha vardır.

Bu da, söz konusu belgenin Ergenekon Soruşturması kapsamında yapılan bir “arama” esnasında elde edilmiş olmasıdır.

Eğer bu belge sahte ise, [ki, Genel Kurmay Askeri Savcılığı üç ayrı resmi kurum tarafından yapılan teknik incelemeye dayanarak bu hükme varmaktadır], bu sahte belge, arama yapılan alana nasıl gelmiştir?

Bu belge kimler tarafından düzenlenmiş; nasıl bulunmuş ve kimlerin aleyhine kullanılmak istenmiş ve malum bazı yayın organlarına nasıl ve kimler tarafından servisi yapılmıştır?..

Bu soruların her biri, rejimimiz açısından hayati bir ehemmiyet taşımaktadır…

Türk Adaleti, bu soruların cevaplarını acilen araştırarak, doyurucu bir biçimde tespit etmekle kamu vicdanında oluşan tereddütlere şifa olmak zorundadır.

Hukuka olan güven ve saygının yıpratılması yönündeki çabaları boşa çıkartmak zorundadır.

Ama bütün buz ve dumanın arasında sevinilecek olan nokta, namlunun ucuna yerleştirilen kişi ve kurumların temize çıkmış olması… Ve onların yerine, namluya kurşunu sürmeye çalışanların kıskıvrak köşeye sıkıştırılmış olmasıdır.

Bu günkü acil sorun, köşeye sıkıştırılmış bulunan bu karanlık güçlerin üzerine hukuk devletinin projektörlerinin çevrilmesi ve meselenin tüm ayrıntıları ve failleri ile birlikte ortaya çıkartılmasıdır…

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..