Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '08

 
Kategori
Haber
 

Hukuka düşen AB'ye Sarılır

Hukuka düşen AB'ye Sarılır
 

Ülke gündemini sarsan kapatma davası ve akabinde gelişenler bize önemli bir gerçeği de net olarak gözlerimizin önüne serdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi, aydınlık Türkiye'yi karanlığa sürükleme yönündeki düşüncesinden başka hiçbir görüşe tam anlamıyla bağlı değil ve sadece ihtiyacı olduğunda başka fikirlere kayıyor.

Avrupa Birliği projesi de ilk aylarında güven kazanmak adına yüklenilen bir olguydu ardından uzun bir süre bu hedeften sapıldı.

Bu sapmayla birlikte partiyi ilerici sanan liberaller ilk başta bunu geçici olarak nitelese de onlarda ufaktan telaşlanmaya başlayıp, önce hafif şiddette sonra da ağır olarak eleştirmeye başladılar.

***

Kapatma davasıyla birlikte masum(!) olduğunu söyleyen ama her nedense telaşlı AKP bir anda çözümü AB'de buldu.

AB'yse kendi ülkerindeki kapatma davalarına bakmadan bu davayı sert bir dille eleştirmeye başladı.

Onlar için sorun bir demokrasi sorunuydu.

AKP kurtuluş reçetesini bulmuştu ve uzun süre saptığı AB rotasına tekrar girmeye başladı.

Şimdi 4 elle sarılıyorlar bu yola.

***

Avrupa Birliği konusunda Türkiye'de en ehil gazetecilerin başında gelen Mehmet Ali Birand dün Brüksel'den Kanal D'nin haber sitesine yazdığı yazı da oradaki izlenimlerini şu ifadelerle özetliyor:

''Uzun süredir ilk defa, ben soracağıma onlar beni soru bombardımanına tuttular. Hiç alışık olmadıkları bir durumla karşı karşıya oldukları besbelli. Ülkemizde yaşananlar Avrupa’da yaşanmadığı için, olayın temeline inmekte zorlanıyorlar. Bazıları şablon veya belirli kilişelerle değerlendiriyor, kimi ise gelişmelerin gerçek anlamını tümüyle kaçırıyor.

Kendi dünyalarında “laik sistemi korumak” gibi bir kavram yok. Demokrasinin, laik sistemin güvencesi olduğuna inanıyorlar. Daha da önemlisi, AKP’nin neredeyse 4 yıl ülkeyi yönettikten sonra şimdi Türkiye’yi bir din devletine dönüştürmek istediği yolundaki iddiaları pek tutarlı görmüyorlar. Sandıktan çıkan oyun gücü, AB için son derece önemli. Halkın seçtiği iktidarın kapatılmaya kalkılınmasını anlayamıyorlar.''

Buraya tekrar değineceğiz ancak önemli bir noktayı daha ifade edelim.

Bugün Türkiye'ye gelecek olan AB Başbakanı Barrosso daha gelmeden sözleri ulaştı ve ''Laiklik dayatılamaz'' dedi.

Dayatma ve laiklik..

Birlik son 5 senede iyice yararlandığı AKP iktidarını savunmak adına Türkiye'yi iyi incelemiş olmalı ama bir yerde hata var.

Laiklik bu ülkenin temel değerlerinden birisi.

Bugün herkes;

''Ben müslümanım.''
''Ben hristyanım.''
''Ben ateistim''
''Ben yahudiyim'' diyebiliyorsa, bu laiklik sayesindedir.

Aksi halde tek bir inanç, tek bir sistem, din hakimiyetinde özgürlükten söz edilemeyecekti.

Bu yüzden laikliğin dayatılması diye birşey söz konusu olamaz.

***

Birand'ın bize sunduğu havaya bakıldığında AB'nin Türkiye'nin iç işlerine iyice girme havasında olduğunu söyleyebiliriz.

Davanın ilk günlerinde müzakereleri askıya almaktan söz eden AB, şu sıralar daha yumuşak söylemleri tercih ediyor.

Sanırım olayın ciddiyetini onlar da anladılar.

AKP'yse oluşan bu havada ülke içinden gelen her türlü eleştirye kulaklarını tıkayıp Avrupa'nın ''Aslansınız, kaplansınız'' övgülerine yöneliyorlar.

Newsweek dergisinde yayınlanan ve ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz'le Henry J. Bakey'nin yazdığı makalede açık bir şekilde Amerika'nın olaylara müdahele etmesinden söz edilmesi de işin bir başka çarpıcı tarafı.

Karşıt eleştiriler AB ve ABD'ye sığınarak yıkmak isteniyor..

***

Olur da bir mucize çıkar ve AKP, AB sayesinde kapatma davasından aklanırsa bir süre daha Avrupa kapılarını arşınlamaya devam edecektir.

Daha sonraysa bu hedeften çıkacak ve tekrar kafalarındaki karanlık hedefler için yol almak için uğraşacaklar.

Anlayacağınız olanlar tesadüf değil..

Biz bu filmi görmüştük..

Özgün Kaplama

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..