Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Hukukçularımıza kulak verelim

Hukukçularımıza kulak verelim
 

Barolar Birliği yürüyor… Barolar Birliği, İstanbul Barosu öncülüğünde Taksim Anıtı’na, yargı bağımsızlığı, telefonların dinlenmesi ve hukuk Devleti’ne indirilen darbeleri protesto etmek için yürüyor. Yürüyüşün sloganlarına bakıyoruz:

- Yargı Bağımsızlığı istiyoruz!
- Hükümet yargıdan elini çek!
- Tam bağımsız Türkiye!
- Atatürk’ün askerleriyiz!
- Tayip, yargıdan kulağını çek!

Türkiye’de yukarıdaki sloganlarla meydanlara dökülüp, bu kervana katılmayacak [bilinçli] bir yurttaş düşünmek zordur… Ama Türk hukukçularını meydanlara çıkmaya mecbur eden politikaların ve hukuksuzlukların sahibi olan siyasi parti, halktan aldığı yüzde 46 oyun rüzgârı ile ülkeyi yönetmeyle devam edebilmektedir… Tamam, o rüzgâr dinmiştir; gücünü yitirmiş, meltem haline dönüşmüştür, doğru… Ama, güç halen bu siyasi odağın elindedir. Üstelik Anayasa Mahkemesi’nin 11 yargıcından 10’unun kanaati ile bu odağın, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu da tespit edilmiş durumdadır. Ancak, Cumhuriyetimizin ve Anayasamızın en temel esaslarından birisi olan laiklik ilkesi ile savaş durumunda olan bu odak, ülkeyi yönetmeye, amaç ve niyetlerini gerçekleştirmek yolunda Devlet güçlerini kullanmaya devam edebilmektedir… Yargıtay ayaktadır. Anayasa Mahkemesi halen yerine oturmamış, teyakkuz durumunu devam ettirmektedir. Yargıtay Başsavcısı, bu odak hakkında yeni bir kapatma davası soruşturması başlatmış, dosyasını hazırlamakla meşguldür. Baro ayağa kalkmıştır. Binlerce hukukçu Taksim alanına yürümüş ve hükümete yargıdan elini çekmesi gerektiğini haykırmış, yargı bağımsızlığının yeniden tesisini talep etmiştir. Bu nitelikli kalabalığı Taksim’de karşılayan provokasyon ise, 1 Mayıs’ı kundaklamak suçundan sabıkalı olan iki kişi… Evet, yanlış duymadınız, sadece iki kişinin, geceliğine 90 Avro vererek kiraladıkları lüks bir otel odasının dışa açılan camına astıkları bir pankarttır… Bu pankartta yazan ise, “Baro’nun darbeci olduğu”dur!.. Lütfen dikkat… Bu ülkenin hukukçularının oluşturduğu Türkiye’nin en nitelikli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan ve hukukun egemenliğini ve yargı bağımsızlığını talep eden “Baro”dur karalanmak istenen… Ülke, hukukun egemen olması yönünde demokratik haklarını kullanan hukuk adamlarına darbeci diyebilen bir zihniyet ile karşı karşıyadır. Ancak bu zihniyetin Taksim meydanında sadece iki kişiden ibaret olan mevcudiyeti, olayın belki de tek olumlu yanıdır. Haklar, ona sahip çıkan bir halkın mevcudiyeti ile hayata geçirilebilir. Hukuk da öyle… Eğer Türkiye hukukçuları, halkın da desteği ile, hukukun egemenliğine ve yargı bağımsızlığına aktif olarak sahip çıkıyorlarsa… Yargıyı kendi egemenliklerinde bir güç olarak kullanmak isteyen “odak”ların işi bir hayli zorlaşacaktır. Önemli olan, bu nitelikli bilinci, halkın kültürel damarlarına ulaştıracak siyasi örgütlenmeyi sağlamak ve o örgütlenmenin fiilen içinde yer alarak hedefine doğru yürümesine omuz vermek ve muhtemel sapmalardan korumaya çalışmaktır.

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..