Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '17

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hükümdar Kocaya Masal Anlattı Öldürülmekten Kurtuldu.

Hükümdar Kocaya Masal Anlattı Öldürülmekten Kurtuldu.
 

Şehrazat – Şehriyar


Şehrazat – Şehriyar

 

 

nazanss.blogspot.com

 

 

Masallarda iyiler vardır; prensesler, iyi kalpli liderler ya da sultanlar, anneler, dadılar…

Kötüler; şeytanlar, cadılar, kötü kalpli üvey analar. Bunlar şöyle devam eder gider.

İyiler hiçbir zaman kötülük yapamazlar.

Safı hane şekilde iyidirler.

Kötülerin içinde az da olsa vicdan yoktur.

Onlar hep kötüdürler.

Masal sonları mutlaka güzel biter.

Kötüler cezalandırılır iyiler mükâfatlandırılır.

 

Aslında şimdi düşünüyorum ne kadar doğruymuş masalları okumak.

Okuyan çocukların hayal dünyalarını zenginleştiriyor,

iyi olmanın getirileri ile kötü olmanın götürülerini anlatıyor.

Evrensel konular işlendiği için çocuk dünyasının penceresi büyük yerlere açılıyor.

Tabi masallarda inanılmazlar var.

Doğaüstü yaratıklar, devler, canavarlar.

Peri padişahının oğlunu, filanca kralı, prensesleri, sultanları, hayvanlar âlemini devleri sihirli sarmaşıkları, pamuk prensesleri, yedi cüceleri ve bin bir gece masallarını!

Alâeddin’in sihirli lambasını ilk o zaman okumuştum.

 

Ne çok hayallere dalmıştım.

Benimde bir sihirli lambam olsa,

içinden cin çıksa ben neler isterim.

Planlar yapardım.

Hayaller kurardım…

Anlatılanlar benim yaşantımdan farklıydı.

Hikâyeler Arap ülkelerinde geçiyordu.

Hindistan’ı merak edişim de o kitaplardan sonra olmuştu.

Aradan yıllar geçince anlıyorsunuz ki Bin bir gece masalları doğuyu batıya tanıtmıştır.

Onlar tüm okuyanların hayal dünyalarını zenginleştirmiştir.

 

Ben Hindistan’daki renklerin kutsallığını da bu masallardan öğrenmiştim.

Taç Mahal.

Şimdi düşünüyorum.

İyi ki çocukken çok masallar okumuşum dünyamı zenginleştirmişim.

Bende bilinmeyenler üzerinde meraklar oluşmuş.

Bende geçmiş ve gelecek hakkında ilgi uyanmış.

 

Masallar yayınlanırken çocuklar için kitapçılarda yerini alırken her ülkeden masallar olduğundan çocukların bilgileri daha birçok şeyi tanımadan bilmeden genel kültür anlamında adımlarını atmış olurlar.

 

Masallardaki Ülkeleri merak ederler.

Hele şimdi internet var ki.

Nereyi merak ediyorsan tuşluyorsun o kadar.

Şimdiki çocuklar bu anlamda da şanslılar üstelik.

Bin bir gece masalları benim çocukluğumun anılarındadır.

Neydi bin bir gece masalları?

 

Bin bir Gece Masalları Orta Çağ'da kaleme alınmış Orta Doğu kökenli edebi eserdir.

Şehrazat’ın hükümdar kocasına anlattığı hikâyelerden oluşur.

 

“Size masal anlatacağım.”

Kardeşlerime, iyi dinlesinler, devamlı istesinler diye ballandıra – ballandıra masal anlatırdım.

Tabi o zamanlar çocuktuk.

Masal kitabı alırdım ve anlatırdım. Defalarca anlatırdım ve ezberletirdim.

Ezberlediklerinde harçlıklarımdan yeni bir masal kitabı alırdım.

Anlatma hatta yazma alışkanlığı bende masallarla başlamıştı.

Gün gelmişti uyku öncesi alışkanlık haline getirdiğim masallar bitmişti.

Yenilerini de bir sebepten alamamıştım.

 

Sonra masal nedir diye kendi kendime sorduğumda o zamanlar şunları öğrenmiştim:

Masal halk dilinde oluşan sözlü edebiyat ürünüdür.

 

O zamanlar ne sözlü anlatımı biliyordum, ne de masalın bir edebiyat türü olduğunu… Bildiklerim; masalların hayal ürünü olduklarıydı.

 

Bin bir Gece Masallarındaki hikâyeler, halk hikâyeleri olarak ortaya çıkmış.

Sözle aktarılan bu hikâyeler sonunda tek bir eserde derlenmiş. 

Eserdeki hikâyelerin çerçevesini oluşturan Şehrazat öyküsünün esere 14. yüzyıl dolaylarında katıldığı düşünülmekteymiş.

Eser Fransızcaya 1704'te çevrilmiş, ilk modern Arapça derlemesi ise 1835'te Kahire'de yapılmış.

Masal anlatınca Şehrazat nasıl ölümden kurtulmuş. Bunu okumamızda yarar var.

 

Fars kralı Şehriyar ‘Hindistan ile Çin’ arasındaki bir adada hüküm sürer.

Şehriyar, karısının kendisini aldattığını öğrenir ve öfkelenir, tüm kadınların sadakatsiz, nankör olduğuna inanmaya başlar.

Önce karısını öldürtür, sonra da vezirine her gece kendisine yeni bir hanım bulmasını emreder.

Her gece yeni bir gelin alan Şehriyar, geceyi geçirdikten sonra tan vakti kadınları idam ettirir.

Bir süre bu böyle devam eder, daha sonra vezirin akıllı kızı Şehrazat bu kötü gidişata son vermek için bir plan kurar ve Şehriyar'ın bir sonraki eşi olmaya aday olur.

Evlendikleri geceden başlayarak, kardeşi Dünyazad'ın da yardımıyla her gece Şehriyar'a çok güzel ve heyecanlı hikâyeler anlatır.

Tam şafak vakti geldiğinde, hikâyenin en heyecanlı yerinde anlatmayı keser.

Hikâyenin sonunu merak eden Şehriyar, ertesi gece devam edebilmesi için, o gecelik Şehrazat’ın idamını erteler.

Kitabın sonuna kadar, Şehrazat’ın Şehriyar'a anlattığı hikâyeler yer alır.

Sona gelindiğinde, Şehrazat üç erkek çocuk doğurmuştur ve evlenmelerinin üzerinden uzunca bir süre geçmiştir.

Kralın kadınlara olan öfkesi ve kötü düşünceleri dinmiş, Şehrazat’ın sadakatine inanmıştır.

Böylece önceki emrini de kaldırır.

 

Bin bir gece hikâyelerini incelediğimizde: Eserde bulunan hikâyeler çeşitlidir; şiir, komedi, trajedi ve alaycı olanlarının yanında, aşk hikâyeleri, tarihi ve dini olanlar da mevcuttur.

 

Masallarda bir kahraman çıkar,

Gökyüzünü alır yere çalar.

Sonra yeri kaldırır havalarda dolaştırır.

Bununla da yetinmez bir yerlerden devleri getirtir peri kızına âşık eder

Ne hikmetse peri kızı da onu sever.

Sonra yeri göğü tekrar yerine kor.

Bu masalda böylece biter…

 

Masal gibi sevdalar, masallardaki kadar güzellikler, oradaki iyi karakterlerdeki gibi arkadaşlar, masal sonlarındaki gibi mutlu yarınlarınız olsun.

 

 

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com     

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....