Hükümet başkanı'nın yeteneği rakipsiz mi?

Türkiye mezra mı arkadaşlar?

Ben bu tanımı yazmamış, sizler de okumamış olunuz, çünkü; benim ülkemin gerçekten de büyük olduğu Gezi günlerinde bir kez daha tescillenmiştir.

Büyüktür benim ülkem..

Direnebiliyor..

Sorgulayabiliyor..

Yanlışı doğruyu ayırabiliyor.

Analar ağlamasın diye sutunlara manşet olduk. Ezildik-büzüldük içimiz acıya-acıya kabüllendik bazı şeyleri..

Ama lütfen izini sürdüğümüz ve yerini tespit ettiğimiz soyguncuları da bi zahmet sorgulayalım ve tutuklayalım artık değil mi?

Mezra'nın değil, ülkenin bekçiliğini yapıyorsak aman vermemeliyiz soygunculara.

Anında tutuklayıp cezalandırmalıyız..

Bir iftar yemeğinde hükümet başkanı; "Kredi kartı kullanmayın, bankalar sizleri soyuyor" meyanında bir söz etti yemeğin ardındaki konuşma sırasında..

İyi bi tespit..

Tam isabet..

Doğru. Bütün bankalar adeta vampir gibi soyuyorlar vatandaşı..

Piyasa ekonomisi modeli uygulayan ülkelerde faiz mutlak kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Zira dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir faiz hesaplama biçimi olduğunu da sanmıyorum..

Neyse, başka konulara girmeden şu tutuklama işini bi konuşalım.

Sahi, neden tutuklamıyoruz soyguncuları?

Resmen soygun olayı ve soyguncu zanlıları var karşımızda.

Ee..

E'si b'si yok işte..

Resmen suç ve suçlular ortada.

Hükümet başkanı da öyle demiyor mu?

Evet..

Evet'se tutuklayalım suçlu zanlılarını..

Mekanizmaları harekete geçirelim hemen.

Ben sizlere bişey söyleyebilir miyim?

Bizler, bu ve benzer konularda hep eleştirir, yazarız çizeriz. Alternatif üretmekten kaçınırız nedense.

Acaba strateji mi?

Bankaların belli doyuma ulaştığı ve fazla doyumu sonrasında kitlesel başkaldırıların olabileceği ve böylesi bir durumda her anlamda zarara uğrayacağını öngördüğü için zaten kendi içinde faiz konusunda bir toparlanma içine gireceği muhakkak gibi görünüyor.

Piyasaların seyri, bankalar borsa ve reel sektörler başta olmak üzere diğer ekonomi lokomotifleri ile birlikte denge sağladığı durumunda sağlıklı bir ekonomiden söz edilebileceği için bankaların da kendine çeki düzen vermesi gerekmektedir..

Zaten doğal olarak bankaların tutumu önümüzdeki süreçlerde belli bir ivme ile orta noktalara geleceğinden dolayı hükümet başkanı gündem yaratarak önümüzdeki seçimlere hazırlık yaptığını düşünuyorum..

Siyaset yapmak ben buna derim işte..

Hükümetin siyaset bilimcilerini kutluyorum buradan..

Siyaset bilimciler, öngörülerini ve stratejilerini çok iyi yapabilme donanıma sahip olabilirler ama önemli olan stratejileri ve öngörüleri uygulamaya koyanın yeteneğidir.

Hükümet başkanı'nın bu konudaki yeteneğinin rakipsiz olduğunu düşünuyorum..