hükümet güzel işler de yapmıyor değil..

Sabah ofisimde MP3 kulaklık ile en az üç Urfa türküsü dinlemeden güne başlayamıyorum. Müthiş enerji, müthiş keyif alıyorum doğu türkülerinden.

Gün ortasında Bethowen, Mozard, Vivaldi dinletileri ile enerjimin devamını sağlamaya çalışıyorum.

Eğer gün içinde keyfimi bozacak küçük bir hadise ile karşılacağımı hissttiğimde veya yaşayacak üzere olduğumu öngördüğümde, fırsatı karşı tarafa vermeden önlemimi almaya çalışırım.

Tartışma yaşanmaması için her tür insani yöntemi denedikten sonra baktım olmuyor, baktım karşımdaki bi dönem beslemiş olduğum 'Tobi' adlı köpeğimden daha algısız, daha duyarsız, ben de algılarımı bozuyor ve tüm refleksimle negatif algıları yüklüyorum karşıdakine..

Ne mi yapıyorum ondan sonra?

Çekip gidiyorum.

Nereye eserse değil.

Ya kendime bi giysi almak için alışverişe çıkıyorum ya da turluyorum sokakları keyifli keyifli..

Geçen gün benzer bi olaydan sonra taksi ile Taksim'e gitmiştim. İstiklal caddesini turladıktan sonra dönüşümde de taksiyi kullandım. Taksiciler ile muhabbeti severim.

İlginçtir, iki taksi şöförü de sanki sözleşmişler gibi "Perişan ettiler abi Taksimi. Ne bu eziyet?. İstanbul'un trafik çilesi yetmiyormuş gibi şimdi de bu çıktı. Valla bunlar vatandaşa zorluk yaşatmaktan başka bi şey yapmıyorlar" şeklinde idi sözleri..

Sadece taksiciler değil, vatandaştan da tepki yağıyor Taksim alanı yenileme çalışmalarından dolayı. Üstelik tarihin dokusu bozulacak diye de tepkiler geliyor gün gün..

İktidar yanlısı olmadığım gibi eleştirilerimi sık sık yazmaya çalışırdım son Ak Parti kongresi gününe kadar. Ama artık tüm siyasiler dahil eleştiriye değer bulmadığım için siyaset yazmamayı uygun buldum kendime.

Buralar konumuzun dışında kalıyor.

Gelelim konumuza..

Cami yapımı ile ilgili düşüncelerimi dünkü yazıtımda belirttim.

Konu Taksim meydanı olduğunda orada durun kardeşim! derim. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) dahil Taksim meydanının hiç bir tarihi değeri olduğunu düşünmüyorum.

AKM'nin insanların buluşma noktası nostaljisini yaşatması ötesinde hiç bir özellik taşıdığını sanmıyorum. Çok katlı olmamak koşuluyla modern Tiyatro-Opera ve Bale sahneleri ile daha yaşanılır olabileceğini düşünüyorum..

Meydan'ı tarihi doku ile nasıl bağdaştırıyorlar anlamış değilim doğrusu.. Trafik akışının olmadığı modern düzenlenmiş meydan düşünün hayalinizde. Bir de bugünkü İETT otobüsleri ile taksilerin cirit attığı labirend meydanı hayal edin hayal gücünüz var ise eğer..

Bazı köşe yazarlarına bakıyorum, sırf muhalefet olsun diye hükümetin her icraatini eleştiriyorlar.

Tamam, terör meselesindeki çözümsüzlüğüne, yolsuzlukla mucadele konusundaki duyarsızlığına, din-i hamaset ile oy devşirmesine yerden yere vur vurabildiğin kadar ama güzel şeylere de imza atıldığını görmeye çalış +2 uzağı görmeye yarayan gözlüğünle..

Taksim iyi olacak..