Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Hülya Avşar nasıl kurtulur?

Hülya Avşar nasıl kurtulur?
 

Medyaya yansıdığı şekliyle, Hülya AVŞAR, Erol Köse’nin söylediğini iddia ettiği şehitlerle ilgili, “Kürtlerden de ölenler var. Her şey karşılklı” sözleri üzerine mahkemeye baş vurdu.

Tarihten beri başvurulan en kurnazca yöntemlerden biri, kişilik olarak karşı çıkmaya gücünüzün yetmediği insanları menşeinden dolayı kitlesel olarak kıyıma uğratmaktır. Hülya AVŞAR’A karşi Erol Kösenin başvurduğu kurnazlık budur. Erol Köse burada Hülya Avşar’a karşi kitle psikolojisini kullanma gibi kurnaz ve kolaycı bir yöntemi seçmiştir. Şehitler gibi, kitlelerin kurnazca kullanılıp yönlendirilebileceği bir konuda, kamuoyunun bilinç altıyla oynayıp kışkırtarak karşi taraf üzerinde düşmanlık ve baskı duyguları yaratmak çok kışkırtıcı bir yöntemdir. Gerçekten olayın altında yatan niyet kışkırtmadır. Bundan dolayı sorulması gereken soru, H. AVŞARIN böyle bir şey söyleyip söylemediği değil, böyle bir şey söyleyenin neden söylediği, neyi amaçladığıdır. Doğru soru budur. Bu soru, çengel gibi söyleyenin aklında TAKILI duracaktır.

Güzelliği, zekası ve sanatıyla bu ülkenin kamu oyuna mal olmuş ve belki de kültürel olarak ’Türk’ten daha Türk’’ olan bir kadını dahi sırf kütüğünde Kürtlük var diye kurnazca bir şekilde insanların hassas ve kışkırtılmaya açık duyguları üzerinden maniple etmeye çalismak, konumu ne olursa olsun, mesele kişilerin menşeine dayanınca insanların ne kadar ağır risk altında olduğunu göstermektedir. Bu kışkırtıcılık bu kurnazlık bu insanların kanında cadı kazanı gibi kaynadıkça kardeşlik,birlik,beraberlik lafları; ‘’beni sırtında taşi, yoksa yersin kafanda taşi, sen biraz aşağıda ye aşi, yoksa dağıtırım gözü kaşi ‘’, gibi bir güzelleme(!) olmaktan ileri gidemez.

Amacım asla Hülya Hanımı savunmak değildir. Zaten söz konusu olan savunmada değildir çünkü savunma sadece hukuki durumlara ait bir kavramdır. Oysa böyle kurnaz bir saldırı, bir hak arama yada haksızlığı giderme hususuna yönelik olmayıp, aksine hayat hakkına yönelik manüplatif bir saldırı şeklinde cereyan etmiştir. Peki böyle bir saldırı nasıl bertaraf edilebilir . Burada ‘’yapmadım, etmedim, söylemedim’’ şeklindeki bir savunma saldırıyı bertaraf edemeyeceği gibi aslında saldırana da zevk verir. Çünkü saldıran, saldırılanın çaresizce çevreyi ikna etme çabalarini görünce amacına da ulaşmış olur. Saldırının altında gizlenen niyet budur. Saldırılan kişinin çaresiz çirpinislarini görmek. Burada yapılacak en güçlü savunma karşi saldırıya geçmektir. Amerikalıların dediği gibi en iyi savunma saldırıdır. Saldıran kişinin niyetine saldırmak bu niyeti nakavt etmenin en güçlü yoludur. Yani Türkçesi Biri sana bir leke sürmek istiyorsa aynısından üstüne bir tane daha süreceksin. Gerçek şu ki: Bu ülkenin bilinç altında böyle bir mayın tarlası var. Kendiniz boğamadığınız insanları başkalarının kanına girerek katletmeye çalismak. Burada mesele şu: ne söylendiğinden ziyade kime söylendiği önemlidir. Yani hedef aldığınız kişi sizin nerenizdedir? size göre kimdir? Bunu size söyletebilen nedir? Bu anlamda H. AVŞAR için söyleyebildiğinizi bir başkası için söyleseniz size; ’’ köpekler güler’’, çünkü baltayı vurmak istediğiniz yerde kendi ayağınızda var. Yani sonuçta bir durum ya da duygu kan düzeyinde insanların kültüründen çikmadikça kelimeler kifayetsiz sözler anlamsız kalmaya mahkumdur.

Yukarıda söylediğim gibi aslında Hülya AVŞAR kültür düzeyinde ‘’safi Türk’’ olan kadınların hepsinden daha Türk’tür. Örnegin Hülya AVŞAR’IN Türkçesi tabiri caizse türkü gibidir ve bu anlamda sanattır. O güzelliği, zekası ve türkü gibi Türkçesiyle Türkiye’ye hayat katmıştır. Ama kan gözü bürüyünce, meleklerin diliyle konuşsanız bile göz gözü görmez. Bu durumlardaki en tehlikeli şeylerden biri, ben söyledim oldu meselesidir. Bu mantıkla bir durumu kullanan kişi onu söylemekle zaten kazançlı duruma geçmiştir çünkü kamu oyunun bilinç altını kurnazca kullanmıştır.

Buradaki hukuki sonuç bile anlamsızdır çünkü konu olay değil algıdır. Hukuk kişiler arasında olayın olup, olmadığına karar verebilir ancak algı kitlelerin nezdinde oluşan bir şeydir. Çünkü karşi taraf bir suçlu yaratmaktan ziyade bir algı yaratmanın peşindedir. Çünkü suç hukuki bir terimdir ve bu sadece tarafları bağlar oysa algı bir sonraki kuşağı dahi etkileyebilecek yargıya sahiptir. O yüzden mevcut algı, daha daha üst boyutta yaratılan algı ile al- aşağı edilebilir. Hülya AVŞAR aslında sezgisel olarak bu bilgiye sahiptir. Böyle bir duruma karşi , ancak gerekli dozda ve bilinçte cevap verilirse enerji dengelenir. H. AVŞAR VE Erol KÖSE arasındaki kişisel meseleymiş gibi görünen bu konu aslında kitlelerin bilinç altınlığıyla ilgili bir durumdur. Bu anlamda; Erol KÖSE haklıdır H. AVŞAR böyle bir şey söylemiş olabilir çünkü O Kürt’tür ve BU ANLAMDA KÜRTLÜK, HÜLYA AVŞARIN KURTULUŞUDUR…

(m.ali şirin tarih ögrt)

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..