Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Hürriyet umre'ye gitti, sıra Milliyet'te mi?

Hürriyet umre'ye gitti, sıra Milliyet'te mi?
 

Ahmet Hakan mahalle değiştirip Hürriyet transfer olduktan sonra, "emr-i bil-maruf nehy-i anil-münker" görevinden birini yerine getirdi.

Emr-i bil-ma'ruf, nehy-i anil-münker, tüm Müslümanlara verilmiş bir görevdir ki, "iyiliği emr etmek, kötülükten sakındırmak" anlamına gelir.

Müslümanlar, öteki kardeşlerine iyiliği tavsiye etmekle ve kötü işlerden sakındırmakla mükelleftirler yani...

Ahmet Hakan, yeni mahallesinde, eski mahallenin "zaaflarını" yazmakla görevliydi gerçi..Ama, işte bunu yaparken, Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü umreye götürmeye ikna etti...

Gerçi Ahmet Hakan, "doğu" ya gidiş teklifinin Ertuğrul Özkök'en geldiğini söylüyor bugünkü yazısında:

"Bakar mısınız Allah’ın işine! Sen tut Hürriyet’e geçiş yapıp yönünü “Doğu”dan “Batı”ya çevir... Ve karşına hep, “Hadi Ahmet Hakan, Doğu’ya gidelim” teklifi çıksın..."

Ama bu "kutsal yolculuk" un gerçekleşmesinde, kendi varlığının Hürriyet binasında bulunuşun ilgisi olduğuna da şüphe yok, Ahmet Hakan'ın..

Şimdi her iki yazar da, üç günlük umre ziyaretlerinin izlenimlerini yazmaya başladılar.. Hem de Hürriyet'in Ramazan sayfalarında değil, kendi köşelerinde...

Bu ziyaret, Ertuğrul Özkök'ün "laik kişiliği"nde değişime yol açar mı? Açarsa, bu değişim Hürriyet'in yayın politikalarına yansır mı?

Bu tür sorulara/kaygılara, kısaca "Hayır" dedi Ertuğrul Özkök, TRT de katıldığı bir programda...

Bununla Hürriyet okuyucusunu rahatlatmak mı istedi, muhtemel "mahalle baskısını" hafifletmek mi istedi; yoksa samimi mi idi?

Bence üçüncüsü... Asıl tuhaf olan, Müslüman bir memlekette, Müslüman olan bir gazetecinin umre ziyareti yapmasının çeşitli kesimlerce garip karşılanmasıdır.

Bu algılamada, Hacca gidenin hayat tarzını yüzde yüz değiştirmesi gerekir, gibi bir halk algısının da etkisi var şüphesiz...

Oysa, kutsal topraklara gitmek, her ne kadar bir "ruh yıkanması" ise de, insanın fikriyatını ve hissiyatını etkilese de, bütünüyle değiştirecek diye bir şey yok...

Belki değiştireceği/değiştirmesi gereken şey, bu konulardaki "önyargılar"dır. Bu cumhuriyet artık "Kabe Arabın olsun/Çankaya bize yeter" saplantısından kurtulmalıdır.

Şu mübarek Ramazan ayında Umre yapan iki gazeteciye "Allah umrenizi kabul etsin" demek en güzelidir...

Ayrıca, darısı Milliyet yazarlarına demek de görevimiz olsun...:)

Yani, Can Dündar'lı, Derya Sazak'lı, Birant'lı, Hasan Cemal'li...bir ekip de "kutsal yolculuğa" çıksa fena mı olur?

Bir "delil" e ihtiyaç duyarlarsa, "Blog imamı" olarak ben buna hazırım...:)
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..