Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '07

 
Kategori
Eğitim
 

Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK - 2

Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK - 2
 

ÇAĞDAŞ EĞİTİM DERGİSİ

27 Seneden beri Milli Eğitime faydalı olmaya çalışan Çağdaş Eğitim Dergisi, tüm okullara, Milli Eğitim Bakanlığı mensuplarına, M.Eğ. Müdürlüklerine, Eğitim Fakültelerine ücretsiz olarak gönderilmektedir.

H.H.Tekışık’ın 3 kızından biri olan Betül Tekışık TURAN Çağdaş Eğitim Dergisinin Genel Yazı Koordinatörü ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, , diğer kızı , M.Işık Tekışık TANİŞ, derginin yayın yönetmeni olarak, “her ile bir okul” kampanyasına da bir fiil katılmış oluyorlar. Bu dergide ayrıca Profösörlerden oluşan 6 Danışma Kurulu, 10 Profösörden oluşan da Hakem Kurulu bulunmaktadır.

Derginin amaçlarına gelince:

Çağdaş eğitim dergisi;öğretmenlerin eğitim yöneticilerinin başlıca sorunlarını dile getirmek ve çözüm yollarını araştırıp önermek;eğitimdeki en son gelişmeleri meslektaşlara iletmek ve öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine yardımcı olmak;görev başındaki meslektaşların başarılı çalışmalarını, anılarını araştırma, gözlem ve düşüncelerini yayınlamak;eğitimde yeni yayınları tanıtmak;eğitim olaylarını özetlemek ve eğitim haberlerini sunmak amacıyla eğitim bilimleri alanında uygulamacı ve akademisyenler tarafından üretilen bilimsel ve orijinal yazılarla sürekli gelişen, beslenen bir dergidir. Dengeli olarak uygulamacıların ve akademisyenlerin yazılarına yer verilmekte;uygulama kuram arasında etkili sağlıklı bir bütünlük sağlanmaya çalışılmaktadır.

Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık Araştırma ve Geliştirme Vakfı

VAKFIN AMACI

Çocuklarımızı ve gençlerimizi, bilim çağının gereklerine uygun bir eğitim sistemi içinde, Türk milli eğitiminin amaç ve ilkelerine göre:
Türk milletinin millî, ahlakî, manevî ve kültürel değer, inanç ve ideallerini benimseyen, koruyan ve geliştiren;
Atatürk ilke ve inkılâplarına, vatanın bütünlüğüne, milletin birliğine millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne sadık ve bağlı;
Milli tarihimizde Türk devletlerine ve milletine hizmet etmiş bütün atalarına, büyüklerine , annesine, babasına, arkadaşlarına, öğretmenlerine, yöneticilerine, kendisine ve herkese saygılı; insan sevgisini, insanın şerefini ve emeğini her şeyin üstünde görme konusunda bilinçli, sorumlu ve bu konudaki davranışlarında dürüst, samimi ve dirençli Ailesini, vatanını ve milletini seven, daima yüceltmeye çalışan; Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren aydın, akılcı, sağduyulu, kendine güvenen, hoşgörülü, araştırıcı, yapıcı ve yaratıcı bireyler olarak yetişmesine yardımcı olmak;

Çocuklarımızın ve gençlerimizin; Türk milletinin kültürel değerlerini oluşturan güzel sanatları ve folkloru sevmelerine ve bu alanlarda yetişmelerine yardımcı olmak;
Türk Millî Eğitim Sistemi'ne ilişkin sorunları ortaya koymak, tartışmak, çözüm yolları aramak ve önermek;
Eğitim sistemimizin, bilgi çağının ihtiyaçlarına göre geliştirilmesine katkıda bulunmak;
Türk millî eğitimine yön veren bilimadamlarının, yöneticilerin, eğitimcilerin ve öğretmenlerin deneyimlerinden yaralanabilecek etkileşim ortamları yaratmak ve bu ortamlarda bilgi üretmek, geliştirmek ve yaymak;
Türk millî eğitimine önemli hizmetlerde bulunan eğitimcilere (öğretmenlere, yöneticilere ve öğretim üyelerine), millî eğitimin gelişmesin katkıda bulunan kimselere ve kuruluşlara, hizmetlerini değerlendirmek ve yetişmekte olan kuşakları, ilgili kuruluş ve çevreleri özendirmek amacıyla "Eğitime Hizmet Ödülü" vermek

Hüseyin Hüsnü Tekışık 1997 yılında Ankara'da yaptırdığı 16 derslikli okulu sekiz yıllık zorunlu ilköğretime destek olarak milli eğitime bağışladı. Ankara Valiliği ile yaptığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca onaylanan 21.5.1996 tarihli protokole dayanarak bu okul binasının son katında "Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık Eğitim Araştırma- Geliştirme Vakfı'nı kurdu. Merkezde bulunan kütüphane, Hüseyin Hüsnü Tekışık'ın eğitim hayatına başladığı günden itibaren biraraya getirdiği binlerce kitaptan oluşmaktadır. Bu kütüphaneden her yaştaki öğrenciler faydalanabilecektir. Eğitim Araştırma geliştirme Merkezi'nin diğer bir bölümü olan "Eğitime Hizmet Müzesi" Hüseyin Hüsnü Tekışık'ın yaşamından kesitlerin, bu güne kadar almış olduğu ödüllerin bulunduğu bir bölümdür. Bu merkezde Türk milli eğitiminin sorunlarının tartışılacağı, çözüm önerilerinin ortaya konulacağı toplantılar düzenlenecek, araştırmalar ve yayınlar yapılacaktır.

16 Mart 1998 'de Hüseyin Hüsnü Tekışık Eğitim Araştırma Geliştirme Merkezi olarak faaliyete geçen Merkez 29.6.2000 E:2000/328, K:2000/374 sayılı 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile Vakıf haline gelmiştir,

VAKIF BİLİM KURULU

Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK: onursal Başkan

Prof. Dr. Galip KARAGÖZOĞLU: Kurul Başkanı

ÜYELER:

Prof. Dr. Mahmut ADEM
Prof. Dr. Ülker AKKUTAY
Prof. Dr. Yahya AKYÜZ
Prof. Dr. Cevat ALKAN
Necip AŞKIN (MEB Emekli Başmüşaviri)
Prof. Dr. Hüseyin BAŞAR
Prof. Dr. Yaşar BAYKUL
Prof. Dr. Mürüvvet BİLEN
Cavit BİNBAŞIOĞLU
Prof. Dr. Ziya BURSALIOĞLU
Prof. Dr. Sudi BÜLBÜL
Dr. Nazım ÇOKER (MEB Emekli Genel Müdürü)
Ramazan Çetin DAĞLI (Talim ve Terbiye Kurulu Emekli Başkanı)
Prof. Dr. Abdullah DEMİRTAŞ
Prof. Dr. Saim KAPTAN
Prof. Dr. Niyazi KARASAR
Prof. Dr. Yüksel KAVAK
Nuri KODAMANOĞLU (MEB Emekli Müşaviri)
Abdullah NİŞANCI (MEB Emekli Müşaviri)
Prof. Dr. Rıfat ÖNSOY
Prof. Dr. Fevzi ÖZ
Prof. Dr. Süleyman Çetin ÖZOĞLU
Prof. Dr. Fersun PAYKOÇ
Emin SAĞLAMER (Talim ve Terbiye Kurulu Emekli Başkanı)
Prof. Dr. İlhan SEZGİN
Vahit YILMAZ (MEB Emekli Genel Müdürü)
Kemal YILMAZ (MEB Emekli Başmüfettişi)
İbrahim YURT (DPT Emekli Uzmanı

Prof. Dr. Özcan DEMİRTAŞ

ÖZEL YAŞAMI

Buraya kadar olan Sayın Hüseyin Hüsnü Tekışıl’ın kariyeri ve resmi yaşamı ile ilgilidir.” Çalışmaktan ihtiyarlamaya zaman bulamayan” Tekışık üç kız çocuğu ve beş pırlanta gibi torun bulan Tekışık’ın birde özel hayatı vardır. Bütün yaşamını halkına adayan bir insanın özel yaşamı farklı olabilir mi?

O, çok iyi bir aile reisidir. Aile fertlerinin her biri üzerinde titrer, uzak olduğu zamanlardadahi her dakika telefonla arar durumlarını sorar. O , bir sevgi ve bağlılık gölünde yüzmektedir. Sadece ailesine midir bu sevgi ve bağlılık? Hayır. En yakınından en uzağına kadar olan arkadaşlarına da aynı duygular içindedir. Aynı üzüntü, aynı sevinci paylaşır. Herkese karşı güleryüzlü, sakin hoşgörülü, kalender, sakin, her ortama rahatlıkla uyabilen, sıcak kanlı, iyi bir dinletici ve iyi bir dinleyici olan, mantığına ters düşmüyorsa, asla hayır kelimesini kullanmayan, herkeze karşı tevazu gösteren bir kişiliğe sahiptir.

Sivas Öğretmen Okulundan, 1934 den 1969 yılları arasında mezun olmuş öğretmenlerle, bu süre içinde, mezun olmuşlara öğretmenlik yapan çok kıymetli öğretmenler de dahil, 1979 tarihinden itibaren, hiç ara vermeden, 27 yıl, her yaz tatilinde, Milli Eğitim Bakanlığının Dinlenme tesislerinde 10 günlük bir devre alarak, bir araya geliriz. H.Hüsnü Tekışık’ta aynı okulun mezunu olduğu için bu birlikteliği hiç kaçırmamıştır. Sadece, 2005 yılında, yakalandığı hastalığından dolayı aramıza katılamamıştır. Ama her fırsatta, evde veya hastanede, bizlerden bilgi alıyor ve bize bilgi verdiriyordu. O yılki beraberliğimiz en neşesiz geçen yıl olmuştur.

Yoğun ve uzun geçen bir tedavi sonunda, Tanrı O nu sevenlerine bağışladı. 2006 nın Ocak ayı idi. İstanbul’da boğazda, Yeniköy sahilinde, olta ve balık malzemesi satan bir arkadaşımın yanında hem sohbet ediyor, hem de balık tutanları seyrediyordum. Bu arada baba, .anne ve bir kızdan oluşan bir aile gelerek oltaları incelemeye başladı. Arkadaşımdan fiyat sorunca sıkı bir pazarlığa giriştiler. Adam orta yaşın üstünde gösteriyordu. İSKİ den emekli olmuş. Adama, ” arkadaş galiba Karadenizlisin, sıkı pazarlık yapıyorsun” dedim. Adam yüzüme baktı, eşi “ evet Şebinkarahisarlıyız” deyince aklıma Tekışık geldi. Sordum. “ H.Hüsnü Tekışık’ı tanıyor musunuz “. Kadın “Tanımaz mıyız, O bizim babamiz dır.Ama çok hastaymış galiba” deyince, teselli ettim, iyiye doğru gittiğini söyleyince “İnşanlah” dedi. İşte Tanrı, babayı çocuklarına kavuşturdu ve 2006 da Silifke’in Kapızlı mevkiindeki, MEB ait 23 Nisan İzcilik Okulunda, 10 günlük buluşmamıza sağlıklı bir şekilde iştirak etti.


Aslında, Sayın Tekışık sağlığına çok dikkat eden bir insandır. Her sabah, elinde sopasıyla, çok sevdiği İlköğretm Müfettişi Gaziantepli İzzettin Uzunca ile, en az 2 saat yürüyüş yaparlardı. Abur cubur yemez, gıdasına dikkat eder. Sadece bişeye dayanamazdı. Sayın Uzuncan’ın kendi elleriyle yoğurduğu, acılı, çiğköftesine dayanamazdı. Sayın Uzunca’da her yıl gelir ve çiğköfte malzemesini de beraberinde getirirdi. Tabı, çiğköftenin olduğu sofrada aslan sütü olmasa olmaz. Bir iki kadeh atmak, 27 yılın değişmez kaymağı oluyordu.

Her gittiğimiz yerde, Sayın Tekışık, mahalli basının, görsel ve işitsel medyanın odak noktası oluyordu. Tekışık gibi bir insanın, memleketlerini seçip, arkadaşlarıyla 10 gün tatil yapması sevinçle karşılanıyordu. Ama O ise her defasında, “ Biz Sivas Öğretmen Okulu mezunlarıyız. Her gideceğimiz yeri birlikte seçeriz, Bakanlıktan da ricada bulunuruz” diyerek her zamanki tevazu halini gösterirdi..

Eşi Ayten Hanım haza tam bir hanımefendi. Hüseyin Beyden hiç ayrılmaz. Onu yalnız bırakmaz. Yoksa Hüseyin Bey mi Ayten Hanımı yalnız bırakmaz; orası sır. İnşanlah bundan sonra da hiç ayrılmazlar.

Dileğim, 3 kızı 5 pırıl pırıl torunlarıyla birlikte, uzun yıllar, sağlıklı kedersiz, mutlu yaşamlarını sürdürmeleridir

Sayın Tekışık, hastalığı döneminde yapılan ziyaretlerde, ziyaretçilere teşekkürü kendi ağzından dinleyelim..

25 Ağustos 2005’te ani ve ağır bir rahatsızlık geçirdim. Uzun süre yoğun bakımda kaldım…

Gönlü vefa duygularıyla dolu Bingöllü emekli Öğretmen Semiramis Karaarslan hastalığımı haber alınca, Karlıova Kaymakamı Sayın Şükrü Özcan’ı arayıp önemli bir hastalığa yakalandığımı, uzun süre yoğun bakımda kaldıktan sonra Ankara’da evimde tedavi edildiğimi bildiriyor.

Asil kalbi vefa duygularıyla dolu olan Karlıova Kaymakamı sayın Özcan durumu ilgililere bildirerek Karlıovalıların vefalılığını harekete geçiriyor. “Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulu” Öğretmenler Kurulu kararı ve kaymakamlık onayıyla Ankara’da beni ziyaret etmek için bir öğretmen ve bir öğrenci seçilip gönderiliyor ve 24 Kasım Öğretmenler Günü Haftasının Karlıova’da “Hüseyin Hüsnü Tekışık Haftası” olarak kutlanması kararlaştırılıyor.

Sayın Şükrü Özcan telefon açtı. “Hocam kusura bakmayın hastalığınızı geç haber aldık. Tekışık İlköğretim Okulu’ndan bir öğretmen ve bir öğrenci Ankara’da evinizde sizi ziyarete geliyor. 24 Kasım Haftası Karlıova’da Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık Haftası olarak kutlanacaktır” deyince çok duygulandım.

900 km’lik yolu kateden öğretmen Nurgül Özcan ve 5. sınıf öğrencisi Damla Gül Çağlayan, Karlıova Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Dilsiz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler, Karlıova ve Bingöl halkı adına Ankara’da evime gelip beni ziyaret ettiler. Geçmiş olsun deyip acil şifa dilediler… Daha sonra Kaymakam sayın Şükrü Özcan, Bingöllü işadamı Metin Barman, okulumun müdürü Sabri Bingöl, müdür yardımcısı Koray Kökemli’de Ankara’ya gelip evimde ziyaret ederek geçmiş olsun dediler ve acil şifalar dilediler.

Karlıovalıların gösterdiği, yarım asır önceye dayanan bu ilgi ve sevgi bağlılığı beni çok duygulandırdı… VEFA, sadece İstanbul’daki bir semtin adı değil, bu ziyaretin tam kendisiydi… Karlıova ve Bingöl halkına benden sonsuz sevgiler götürün! Bingöl’ün Karlıova’nın dağına taşına, karına kışına özlemlerimi götürün” dedim ziyaretçilerime…

Bu ziyaretler hastalığım için en etkili ilaç ve en güzel tedavi oldu…

Karlıova, Diyarbakır ve Ankara GOP’daki okulumun öğrencilerinden de yüzlerce mektup aldım. Beni çok sevdiklerini ve acil şifa dilediklerini yazıyorlardı hepside… Torunum Hande’nin yardımıyla bende onlara fotoğraflı bir mektubumu gönderdim.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, TRT 1. Gün Başlıyor programında bir konuşma yapmam istendi. Hasta olmama rağmen bu teklifi kabul ettim. Çünkü bir ömür verdiğim, öğretmenlik mesleği benim için sağlığım kadar önemliydi. O program da ilk öğretmenlik anılarımı, Bingöl ve Karlıova’dan bahsettim… Bingöl’ün ve Karlıova’nın vefalı insanlarını anlattım.

24 Kasımdan sonra Bingöl gazeteleri geldi. Öğretmenler Gününde hakkımda birçok yazılar yazılmış. Karlıova’da “Tekışık Haftası” kutlanmış. “Bingöl’ün Sesi” ve “Bingöl Kent Haber” gazeteleri, benimle ilgili sayfalar dolusu anılar ve haber yayımlamışlar…

Bütün bunları gerçekleştiren, zamanımızda pek görülmeyen ve özlemi çekilen insanı insan yapan asil VEFA duygusunun gösterilmesini sağlayan Karlıova Kaymakamı Şükrü Özcan’a, emekli öğretmen Semiramis Karaarslan’a, Bingöllü işadamı Metin Barman’a, ilçe milli eğitim müdürü Aydın Dilsiz’e, Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulunun müdürü Sabri Bingöl’e, müdür yardımcısı Koray Kökemli’ye, öğretmenlerine, öğrencilerine, beni ziyaret etmek için Ankara’ya gelen öğretmen Nurgül Özcan’a, öğrenci Damla Gü

Sayın Tekışık, hastalığı döneminde yapılan ziyaretlerde, ziyaretçilere teşekkürü kendi ağzından dinleyelim..

25 Ağustos 2005’te ani ve ağır bir rahatsızlık geçirdim. Uzun süre yoğun bakımda kaldım…

Gönlü vefa duygularıyla dolu Bingöllü emekli Öğretmen Semiramis Karaarslan hastalığımı haber alınca, Karlıova Kaymakamı Sayın Şükrü Özcan’ı arayıp önemli bir hastalığa yakalandığımı, uzun süre yoğun bakımda kaldıktan sonra Ankara’da evimde tedavi edildiğimi bildiriyor.

Asil kalbi vefa duygularıyla dolu olan Karlıova Kaymakamı sayın Özcan durumu ilgililere bildirerek Karlıovalıların vefalılığını harekete geçiriyor. “Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulu” Öğretmenler Kurulu kararı ve kaymakamlık onayıyla Ankara’da beni ziyaret etmek için bir öğretmen ve bir öğrenci seçilip gönderiliyor ve 24 Kasım Öğretmenler Günü Haftasının Karlıova’da “Hüseyin Hüsnü Tekışık Haftası” olarak kutlanması kararlaştırılıyor.

Sayın Şükrü Özcan telefon açtı. “Hocam kusura bakmayın hastalığınızı geç haber aldık. Tekışık İlköğretim Okulu’ndan bir öğretmen ve bir öğrenci Ankara’da evinizde sizi ziyarete geliyor. 24 Kasım Haftası Karlıova’da Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık Haftası olarak kutlanacaktır” deyince çok duygulandım.

900 km’lik yolu kateden öğretmen Nurgül Özcan ve 5. sınıf öğrencisi Damla Gül Çağlayan, Karlıova Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Dilsiz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler, Karlıova ve Bingöl halkı adına Ankara’da evime gelip beni ziyaret ettiler. Geçmiş olsun deyip acil şifa dilediler… Daha sonra Kaymakam sayın Şükrü Özcan, Bingöllü işadamı Metin Barman, okulumun müdürü Sabri Bingöl, müdür yardımcısı Koray Kökemli’de Ankara’ya gelip evimde ziyaret ederek geçmiş olsun dediler ve acil şifalar dilediler.

Karlıovalıların gösterdiği, yarım asır önceye dayanan bu ilgi ve sevgi bağlılığı beni çok duygulandırdı… VEFA, sadece İstanbul’daki bir semtin adı değil, bu ziyaretin tam kendisiydi… Karlıova ve Bingöl halkına benden sonsuz sevgiler götürün! Bingöl’ün Karlıova’nın dağına taşına, karına kışına özlemlerimi götürün” dedim ziyaretçilerime…

Bu ziyaretler hastalığım için en etkili ilaç ve en güzel tedavi oldu…

Karlıova, Diyarbakır ve Ankara GOP’daki okulumun öğrencilerinden de yüzlerce mektup aldım. Beni çok sevdiklerini ve acil şifa dilediklerini yazıyorlardı hepside… Torunum Hande’nin yardımıyla bende onlara fotoğraflı bir mektubumu gönderdim.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, TRT 1. Gün Başlıyor programında bir konuşma yapmam istendi. Hasta olmama rağmen bu teklifi kabul ettim. Çünkü bir ömür verdiğim, öğretmenlik mesleği benim için sağlığım kadar önemliydi. O program da ilk öğretmenlik anılarımı, Bingöl ve Karlıova’dan bahsettim… Bingöl’ün ve Karlıova’nın vefalı insanlarını anlattım.

24 Kasımdan sonra Bingöl gazeteleri geldi. Öğretmenler Gününde hakkımda birçok yazılar yazılmış. Karlıova’da “Tekışık Haftası” kutlanmış. “Bingöl’ün Sesi” ve “Bingöl Kent Haber” gazeteleri, benimle ilgili sayfalar dolusu anılar ve haber yayımlamışlar…

Bütün bunları gerçekleştiren, zamanımızda pek görülmeyen ve özlemi çekilen insanı insan yapan asil VEFA duygusunun gösterilmesini sağlayan Karlıova Kaymakamı Şükrü Özcan’a, emekli öğretmen Semiramis Karaarslan’a, Bingöllü işadamı Metin Barman’a, ilçe milli eğitim müdürü Aydın Dilsiz’e, Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulunun müdürü Sabri Bingöl’e, müdür yardımcısı Koray Kökemli’ye, öğretmenlerine, öğrencilerine, beni ziyaret etmek için Ankara’ya gelen öğretmen Nurgül Özcan’a, öğrenci Damla GülÇağlayan’a, Karlıova’daki bütün öğretmen ve öğrencilere, Bingöl Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ömer Şanlı’ya, Bingöl Kent Haber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hakim Değişgeç’e, Cihan Haber Ajansından İbrahim Halil Özemiş’e, Sabah muhabiri Mehmet Yalnızan, Karlıova ve Bingöl halkına teşekkür eder sonsuz sevgilerimi sunarım.


öğrenci ziyareti
Bingöl Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulu öğrencisi Damla Gül Çağlan ile öğretmen Nurgül Özcan, okullarını yaptıran emekli öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık'ı Ankara'daki evinde ziyaret ederek çiçek verdi ve teşekkür etti.

1948 yılında Bingöl'ün Karlıova İlçesi'nin Bahçe Köyü'nde görev yapan ve emekliliği sonrası ilçeye bir okul yaptıran emekli öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık'ı Ankara'daki evinde ziyaret eden öğrenci Damla Gül ve öğretmeni Nurgül Özcan, vefa borcunu ödedi.

Ankara Gaziosmanpaşa'daki evinde hasta yatağında yatan Hüseyin Hüsnü Tekışık, ziyaret sırasında duygulu anlar yaşandı. Kendi adını taşıyan okulun öğretmeni ve öğrencisi tarafından ziyaret edilen Tekışık, "Vefa, İstanbul'da bir semt ismi değil, bu ziyaretin ta kendisidir. İfade edilmeyecek kadar mutluyum" dedi.

Tekışık, ziyaret sırasında "Gönlümü yayla yaptım Karlıova'nın insanlarına" sözleriyle de Karlıova'nın kendisi için ifade ettiği manayı dile getirdi.

 
Toplam blog
: 27
: 6561
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

20.10.1934 Rize doğumluyum. İlkokulu Artvin ve Rize'de, ortaokulu Erzincan ve Ulukışla'da, öğretmen ..