- Kategori
- Kişisel Gelişim
Hüznün iyileştirici gücü
Hüzün, bir ilişkinin ardından gelen tamamlanmışlık duygusudur.
Hüzün, kişiyi tüketen bağımlı bir ilişkinin ardından yaşanan hayal kırıklığı, ziyan olan zaman ve emek için tutulan yastır.
Hüznün iyileştirici gücü dökülen gözyaşlarıdır.Gözyaşları bedende bulunan toksinlerin dışarı atılmasını sağlayarak, insanın rahatlamasına yardımcı olur.Ağlamak ruhu yumuşatır.Ama ağlayarak rahatlayabilmek için, kişinin içinde bir miktar kızgınlık duygusununda olması gerekir.
Sağlıklı kızgınlık bizim kararlı olmamızı sağlar.Tükenen ilişkiler genellikle, yanlızlık duygusunu, güven ihtiyacını ve hayal kırıklıklarını beraberinde getirir. Önceleri gerçekleri görmek istemeyiz, bize gerçekleri söylemek isteyen sevdiklerimize karşı kendimizi savunmaya geçeriz.Ama ilişkinin kişisel gelişimimizi tıkadığı noktada, ilişkiye son noktayı koymak, yararlı ve gereklidir.
Eğer hüzün duygusu, kızgınlık duygusuyla desteklenmiyorsa, içinde yaşıyor olduğun boşluk duygusu korkutucu olabilir.Terk ettiğin kişiye karşı zayıf olabilirsin.O'nu düşüncelerinden bir türlü silemez, en ufak bir yakınlaşma fırsatında geri dönüş yaşayabilirsin, ne kadar yanlış bir karar olsa da..
Kızgınlığın eşlik etmediği hüzünde hiçbir ilişki tam anlamıyla bitirilemez.Ayrılmalar ve bir daha denemeler kendini tekrar edip, durur.Bu yıpratıcı uzatmalar neticesinde kişilerin arasındaki saygı da kaybolmaya mahkumdur.Dolayısıyla, bu noktada kaybettiğin sadece ilişkin değil, kendine olan saygındır.
Gerektiği zaman kullanmadığın kızgınlık, bu defa yanlış kişilere yönlenerek, hiç günahları olmadıkları halde, yaptığın bu tutarsız tepkiler, onların senden uzaklaşmalarına neden olur.Ve özel hayatında sürekli dengesiz davranışlar sergilemeye başlarsın.
Asla kendi gerçeğinden kaçmayacaksın.Hüznü, senin için gerekli olan kızgınlıkla beraber yaşayarak, kendi ruh sağlığın için iyileştirici bir yol bulmaya çalışacaksın.
Unutma ki; hiçbir çaba karşılıksız kalmaz, umut ettiğin anda karşılığını alamasanda..
Hüzün, kişiyi tüketen bağımlı bir ilişkinin ardından yaşanan hayal kırıklığı, ziyan olan zaman ve emek için tutulan yastır.
Hüznün iyileştirici gücü dökülen gözyaşlarıdır.Gözyaşları bedende bulunan toksinlerin dışarı atılmasını sağlayarak, insanın rahatlamasına yardımcı olur.Ağlamak ruhu yumuşatır.Ama ağlayarak rahatlayabilmek için, kişinin içinde bir miktar kızgınlık duygusununda olması gerekir.
Sağlıklı kızgınlık bizim kararlı olmamızı sağlar.Tükenen ilişkiler genellikle, yanlızlık duygusunu, güven ihtiyacını ve hayal kırıklıklarını beraberinde getirir. Önceleri gerçekleri görmek istemeyiz, bize gerçekleri söylemek isteyen sevdiklerimize karşı kendimizi savunmaya geçeriz.Ama ilişkinin kişisel gelişimimizi tıkadığı noktada, ilişkiye son noktayı koymak, yararlı ve gereklidir.
Eğer hüzün duygusu, kızgınlık duygusuyla desteklenmiyorsa, içinde yaşıyor olduğun boşluk duygusu korkutucu olabilir.Terk ettiğin kişiye karşı zayıf olabilirsin.O'nu düşüncelerinden bir türlü silemez, en ufak bir yakınlaşma fırsatında geri dönüş yaşayabilirsin, ne kadar yanlış bir karar olsa da..
Kızgınlığın eşlik etmediği hüzünde hiçbir ilişki tam anlamıyla bitirilemez.Ayrılmalar ve bir daha denemeler kendini tekrar edip, durur.Bu yıpratıcı uzatmalar neticesinde kişilerin arasındaki saygı da kaybolmaya mahkumdur.Dolayısıyla, bu noktada kaybettiğin sadece ilişkin değil, kendine olan saygındır.
Gerektiği zaman kullanmadığın kızgınlık, bu defa yanlış kişilere yönlenerek, hiç günahları olmadıkları halde, yaptığın bu tutarsız tepkiler, onların senden uzaklaşmalarına neden olur.Ve özel hayatında sürekli dengesiz davranışlar sergilemeye başlarsın.
Asla kendi gerçeğinden kaçmayacaksın.Hüznü, senin için gerekli olan kızgınlıkla beraber yaşayarak, kendi ruh sağlığın için iyileştirici bir yol bulmaya çalışacaksın.
Unutma ki; hiçbir çaba karşılıksız kalmaz, umut ettiğin anda karşılığını alamasanda..