Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Hüzün yüzlü çocuk

Hüzün yüzlü çocuk
 

Hüzün yüzlü bir çocuk..


Ankara yine geleneksel gri rengine büründü. Soğuk ince bir bıçak gibi parmak uçlarımızda gezinmeye başladı bile. Herhangi bir günün, herhangi bir saatiydi.. Ne zamandır yürümemiştim ara sokaklarda böyle. Aslında "emir demiri keser" hesabı bir iş için sabahın erken saatlerinden beri yolları arşınlıyordum. Dallarda birer ikişer kalan sarı yapraklar zamana inat eder gibi öylece sallanıyordu. Islak kaldırımlarda, geceden arta kalan yorgun su birikintileri oynaşıyordu. Dudaklarımda tatlı bir çay buğusu , ellerimde bir anahtar çevrimi evimin sıcaklığı.. Kalabalıklara karışıp giderken O'nu gördüm. Soluk yeşil bir binanın duvarının dibinde, öylece büzülmüş duruyordu. Üzerinde kendine iki beden büyük gelen bir kazağın, bacaklarına kadar uzanan kollarını çekmeye çalışarak çakmak satan "hüzün yüzlü çocuk" beni görünce koşarak yanıma geldi. Elindeki küçük kutuda bulunan sarı, yeşil, pembe, plastik çakmaklardan pembe olanını uzattı. Öylece gözlerine baktım. Gözleri uzak yerlerdeki iklimsiz diyarlara benziyordu. Hiç bir maviden bu kadar utanmamıştı gözlerim. Hiç bir mavi, bu kadar yalnız ve çaresiz olamazdı. Tek kelime konuşmadan elinden küçük kutuyu yavaşca aldım. Hüzün yüzlü çocuğun iklimsiz gözlerinde, bir yürek atışı kadar süre içinde, ince bir pırıltı yandı söndü. Biraz sonra, köşedeki bakkalın önünde patilerini yalayan kirli bir kedinin peşine takılıp gitti..

HÜZÜN YÜZLÜ ÇOCUK

Öyle durma çocuk...

Öyle hüzün hüzün bakma ne olur

Gözlerin hasret türkülerisöylemesin

Ellerin üşümesin bu soğukta,

Bir parça umudun olsuntutunacak

Güzel bir masalın olsundinleyecek

Acılı şarkılar söyleme neolur

İncecik sesinle kahretmekör talihine

Bir sokağın köşesinde, birduvarın dibinde

Omuzların kadar çökmüş görmekendini

İçinde büyüyen isyanlardursun

Yok olsun acılar bedeninde

Öyle durma çocuk..

Gözlerinin hakkı varbiliyorsun gözlerimde

Hakkı var bedeninin her çocukgibi büyümeye

Denizin mavisine ormanınyeşiline

Güneşin sarısına hakkın var

Hem de dağlar kadar küçüğüm, dağlar kadar

Öyle durma çocuk

Kavruk bedenine dokunmasın ayaz sabahların kırbacı

Sokakların acısını çivileme narinyüreğine

Yaşamayı hep dertlerdenöğrendin biliyorum

neye yarar ben dert etme desemde


Ah çocuk ah yavrucak

Bir yuva yüzü görmedin sıcak

Sokakların sürgününde açanumut çiçeğin

Sanma ki bir gün ellerindesolacak

Öyle durma çocuk

Öyle bükme boynunu

Yüreğime batan bir dikengibi

Acıtıyorsun beni

Hüzün yüzlü güzel çocuk


Hiç duydun mu bilmiyorum

Umut denen bir şey var

Güzel, sıcak, inanılacak

Ve bir gün seni de bulacak

Ana gibi alıp kollarınasımsıkı saracak

Dünya senin bildiğin gibideğil çocuk

Bir gün biri çıkacak

Ve bunu anlatacak.

İLTER YEŞİLAY

Bu şiirim; belki bir daha hiç göremeyeceğim hüzün yüzlü, iklimsiz mavi gözlü çocuğa hediyedir...

 
Toplam blog
: 4
: 1038
Kayıt tarihi
: 30.11.08
 
 

Güzel bir Ekim günü Ankara'da dünyaya geldim. Çocukluğum iki ablam, dünya güzeli annem ve hoşgörü ab..