Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '14

 
Kategori
TV Programları
 

Huzur Sokağı yerine Osmanlı Ferhundesi Yasak

Huzur Sokağı yerine Osmanlı Ferhundesi Yasak
 

Uzun süredir konuşulan Yasak dizisi sonunda ATV ekranlarında başladı.

Yapımcılığını TMC Erol Avcı’nın, yönetmenliğini ise Kudret Sabancı’nın yaptığı dizinin başrollerinde Fikret Kuşkan, Deniz Çakır, Burak Yamantürk ve Ezgi Eyüboğlu var.

Senaryosunu Volkan Sümbül, Emre Özdür, Meryem Gültabak ve Ali Demirel’in yazdığı dizi Fatma Aliye Hanım’ın Muhadarat adlı kitabından uyarlanmış.

İlk bölümünü beğendiğim dizi her detayda özenli bir iş çıkarttıklarını gösterse de reytinglerden aynı dönüşü ne yazık ki alamadı.

Kitabın kendisini okumadım ama konusundan anladığım o ki sürükleyici bir hikâyeye sahip. Bizim Türk izleyicisine hitap edecek kıvamda bir hikâye.

Benzerlerini izledik çokça ama iş Osmanlı’da yasak aşk olunca benzerlerinden sıyrılıyor bir de kitaptaki gibi Calibe’nin yükseliş ve düşüş hikâyesiyle harmanlanırsa tam bizlik seyirlik bir iş aslında.

Ancak bana göre yapılan zamanlama hatası dizinin ilk bölüm ilgisinin düşük olmasına sebeptir.

İnsanların dizilerden uzaklaşmaya başladığı bahar aylarına girdiğimiz bu günlerde ve cuma akşamları kendilerini sağlama almış, kitlelerini oluşturmuş dizilerin arasına dönem işi yerleştirmek doğru bir adım olmadı diye düşünüyorum.

Yaz sonunda, yeni sezon başında görücüye çıkmış olsaydı daha iyi bir sonuç alabilirdi kanısındayım.

Bir de tabi Deniz Çakır yerine yeni bir yüz tercih edilseydi sanki daha iyi olurdu.

Deniz Çakır’ı burada Calibe rolünde görüyoruz. Yaprak Dökümü’nün Ferhundesi Osmanlı Ferhundesi oluyor anlayacağınız Burada kastettiğim oyuncuda Ferhunde’den izleri görmek değil karakterin kendisinin Ferhunde gibi olması tabi.

Çakır’a bu tür rollerin düşmesi tesadüf mü bilmiyorum ama üstesinden fazlasıyla geldiği karakterler olduğu su götürmez bir gerçek.

Calibe için en doğru isim olsa da, bu tür karakterleri çok iyi oynasa da insanlar artık yeni yüzler görmek istiyor. Deniz Çakır’ı hep aynı rollerde görmekten sıkıldı sanki.

Ferhunde Ali Rıza Bey’in evinde, Ferhunde sarayda, Ferhunde konakta serisi gibi Deniz Çakır’ı görmek doğal olarak yorarda izleyiciyi.

Bunun dışında diğer karakterler için doğru seçimler yapılmış. İlk bölümde oyuncuların gösterdikleri performansı oldukça başarılı buldum.

Nejat karakterine hayat veren Burak Yamantürk Veda ve Tatar Ramazan dizilerden tanıdığımız bir oyuncu kitapta amcaoğlu burada teyze oğlu mu üvey kardeş mi tam anlayamasam da ilerleyen bölümlerde doktor civanım olacağının daha ilk bölümden sinyallerini fazlasıyla verdi.

Calibe’nin tutkulu aşk yaşadığı, evlenmeyi düşündüğü ama para kazanmak için Fransa’ya gidince Calibe’nin de zengin bir adam için terk ettiği sevgilisi Nejat daha ilk dakikalardan Calibe’nin çiçeği burnunda kocasının kızı Asude’nin ilgisini çeker ve doktorum civanım her bir derde devayım halleriyle havasını atar. Bakalım bu hava aşk hallerine dönüşecek mi?

Asude rolünde gördüğümüz Ezgi Eyüpoğlu ise Muhteşem Yüzyıl’ın Aybige Hatun’u buraya ışınlanmış gibi dursa da rolünü doldurmuş.

Calibe’nin kocası Nazım Bey’e ise Fikret Kuşkan hayat veriyor. Reytingi yüksek oyunculardan olmasa da sevilen isimlerden.

Mutfak ahalisi ve Calibe’nin ailesi ise şenlikli. Her zamanki usul. Saray ahalisi kibirli alt tabaka şenlikli olanlardan.

Ve Asude’ye aşık komşu oğlumuzla annesi. Burada yapılan seçim doğru mu emin olamadım açıkçası. Bunu zaman içinde daha iyi anlayacağız.

Özetle sadakatsiz Osmanlı Ferhundesi Calibe, Nejat’ın onu ardında bırakıp gitmesiyle zengin konağına kapağı atar. Nejat Fransa’dan döner Calibe bıraktığı yerde değildir. Calibe’nin ise aşkı depreşir ama ihtişamlı hayat ve hırsları uğruna geri adım atmaz Nazım Bey ile evlenir.

Bundan sonrasında gelişecek olayları izleyeceğimiz dizinin ilk bölümü dediğim gibi beklenen ilgiyi görmedi. Kanal arkasında durur mu durmaz mı, ilerleyen bölümlerde istenen ilgiyi yakalar mı onu zamanla göreceğiz ama anlaşılan o ki cuma akşamları ATV’ye yaramıyor.

Yasak’tan önce cuma akşamları Huzur Sokağı dizisiyle yer alan ATV ondan da umduğunu bulamamıştı. Huzur Sokağı yola çıkarken başlangıçta kanalın yüzünü güldürse de sonrasında reyting sıralamasında varla yok arasındaydı.

Huzur Sokağı kısa bir süre sonra ekranlara veda edecek. Yerine gelen Yasak ilk bölümünde cuma varım diyemedi sonrasında der mi onu zaman gösterecek umarım bu tablonun üzerine çıkar.

Çünkü gerçekten özenli bir iş çıkarılmış, hikâyesi de sürükleyici, senaristlerimiz de iyi uyarlamışlar hikâyeyi yazık olur açıkçası.

Bu kadar ilgisizliğin sebebi belki de izleyicinin dönem işlerinden yorulmasıdır.

Aslında tabloya bakınca yorulmaktan da öte Muhteşem Yüzyıl dışında Osmanlı Dönemi’nde geçen, o dönemi anlatan hiçbir iş tutmadı. Biraz ara verilse, biz de tarihi iş yaparız denilmese daha mı iyi olacak ne.

Peki, bu hikâyenin uyarlaması günümüze evrilseydi nasıl bir sonuç alırdı. Farklı olmazdı diye düşünüyorum.

Aynı dekorları görmekten yorulan izleyici aynı şekilde hep aynı yüzleri görmekten de yoruldu sanırım.

Erkek oyuncularda bunu çok önemsemese de, kadın oyuncularda yeni yüzler istiyor insanlar. Tabi bir de özgün bilinmeyen hikâyeler. Denenmişler, uyarlamalar, filmlerden devşirmelerden yoruldu…

Yeni sezona, hoş artık sezonlarda iç içe geçti ne zaman yeni sezon, ne zaman değil bilmiyoruz yani bildiğimiz alıştığımız eylül ayı için tüm bunlar gözden geçirilerek gelinse iyi olacak zira şu anki reyting sisteminin de değişeceği söyleniyor ama öyle herkesi memnun edecek bir değişim olmayacağı, bugünleri bile arayacağımızı söylemekteler.

Yani işler çok daha zorlaşacak hal böyleyken birçok şeyin yeniden gözden geçirilmesinin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Sektörün kendisini tüketmeden yenilenmesi şart. Aksi takdirde izleyende, izletende birbirini yakalayamayacak.

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Engelliler Haber ve Bilgi Portatalı Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..