Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Huzurlu hüzün

Huzurlu hüzün
 

fotoğraf: doremi


Uçsuz bucaksız karanlık her yer.. Gece bastıralı çok oldu. Buralarda güneş çabuk batıyor. Ama olsun. Her şeyden uzakta kendimle baş başayım şimdi. Çoktan beri ilk kez bugün, hiçbir yere yetişme telaşı yaşamadan boş boş dolaştım sokaklarda. Bir tişört bir kot pantolon çektim üzerime, ne nasıl göründüğüm umurumda ne rüzgardan saçlarımın arasına doluşan tozlar. Tıpkı bir gezgin gibi, elimde fotoğraf makinesi, ayaklarımda paspal botlarım arşınladım kaldırımları saatlerce. Ne eş, ne arkadaş, ne dost, ne de iş adamı.. Bütün kimliklerimi otelde bıraktım bugün. Meğer ne çok yük varmış sırtımda. Hepsi birbirinden ağır, ama bir taraftan da taşımaya alıştığım. Gördüğüm insanların hepsi yabancıydı, ne selam verdim başkalarına, ne onlar ‘merhaba’ dedi. Küçük bir kızın saçını okşamaktı tek yaptığım, iletişim kurmak adına. Konuşmak güzel şey de, bazen insan sessizliği de özlüyormuş, bugün anladım. 

Bıyık bıraksam nasıl olur acaba diye düşünüyordum aylardır. Ama hep erteliyordum, eş dost tanıdık belki beğenmez dalga geçer diye. Bıyık da bırakacağım yarın, bütün mahalle baskılarının boyunduruğundan kurtularak. Öyle ya, herkesten uzaktayım. Acaba ne derler diyeceğim kimse yok yakınımda. Kararlarımı rahatça verebilmek ne büyük özgürlükmüş meğer. Ne çok prangalar dolamışım ayaklarıma, hem de isteyerek.

Gidilip görülmesi gereken yerler listesini de yırtıp attım otelin kapısından çıkarken. Küçük kağıt parçaları ne güzel uçtu rüzgarda. Bir yükten daha kurtuldum böylece. Kendimde yolculuğa çıkacağım bu sefer; ne bilete ihtiyacım var, ne şoföre ne de bir rehbere.

Merhaba ey karanlık, merhaba güzel gece. Sebepli ya da sebepsiz bir sürü hüzün yaşadım bugüne kadar. Ama hiçbiri bu geceki gibi değildi. Bu gece huzurlu hüzünleri konuk ediyorum, hem de büyük bir zevkle. Üzerimde hiç yükü, acısı olmadan, çoktan beri ilk kez bir hüznü tadına vararak yaşıyorum bugün.

Ey hüzün.. Hoş geldin..

Yıllanmış bir şarapla kaliteli bir peyniri ağzınıza aldığınızda neler hissediyorsanız, işte o kıvamdayım şimdi. Doyumsuz..

Bir Can Atilla melodisi çalıyor mp3 çalarımda. Bu kaçıncı tekrar bilmiyorum, hep aynı şarkıyı dinliyorum saatlerdir. İsmi Aşk-ı Hürrem. Ama ben bu geceliğine şarkının adını değiştirdim; Aşk-ı Hayat..

Karıma aşık oldum.

İşime bağlandım.

Dostlara emek verdim.

Arabamı hep bakımlı, tertemiz tuttum.

Ama kendimi unutmuşum..

Merhaba sevgili ben..

Uzun bir aradan sonra, yeniden..

  

 
Toplam blog
: 3
: 120
Kayıt tarihi
: 15.05.09
 
 

Uzun yıllar gazetecilik yaptım. Mürekkep kokusunu bir kere koklayan bir daha yazmaktan geri kalam..