Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '09

 
Kategori
Deneme
 

Hz. Mevlana hayat kadınları ile

Hz. Mevlana hayat kadınları ile
 

“Ne kadar bilirsen bil, söyleyeceklerin karşındakinin anlayabileceği ile sınırlıdır.” Hz. Mevlana 

Mevlana, velilikte bir makamdır, rütbedir. Mevlana denilince Mevlana Celaleddin Rumi’yi biliriz, oysa Mevlana Celaleddin Bağdadi’de var… 

Mevlana, Seyda, Gavs gibi; velilerin rütbeleri vardır. 

Yağmurlu bir günde yağmurun altında ıslanmadan yürüyen bir adam görürseniz işte o Gavs’tır. Velilerden Gavs olanlar yağmurdan ıslanmazlar. 

13. asırda Anadolu Selçuklunun en buhranlı dönemlerinde Konya’da yaşamış olan, türbesi de yine Konya’da olan Mevlana (1) denilince akla gelen tevazudur, hoşgörüdür, bilgidir, paylaşımdaki cömertliktir… 

Gönül dostu Şems-i Tebrizi hakkında adamın biri gelir ve der ki, “Sultanım Şems-i Tebrizi hazretleri Şam’da görülmüş… Mevlana hemen üstündeki değerli kaftanını çıkarır ve adama verir. Bu olaya şahit olan oğlu Sultan Veled der ki; “Sultanım bilirsiniz ki Şems-i Tebrizi öldü, bu adam yalan söylüyor.” İşte burada Mevlana tarihe geçecek sözünü söyler: “Biz böyle bir haberin yalanına sırtımızdaki cübbemizi veririz, essahına canımız feda…” 

Toplumun her kesiminden sevilen, saygı gören Mevlana’yı bir gün hayat kadınları ziyarete gelir. Sultan Veled, “Siz kim oluyorsunuz da buraya geliyorsunuz” der. Üzülen kadınlar geriye döndüklerinde bunu duyan Hz. Mevlana hemen kadınlara haberci gönderir, onları karşılar, gönüllerini alır, hediyeler verir ve unutulmayacak sözlerinden birini daha söyler: 

—Ne mübarek insanlarsınız ki, sizler olmasaydınız iffetli kadınların hali nice olurdu!.. 

Mevlana gibi hoşgörülü olmak varken en küçük olaylarda bile parlayan, öfkelenen, şiddete başvuran bir toplum olmak üzüyor da beni… 

Günümüzde diyorlar ki: “Ben Mevlana değilim, adam ol da öyle gel!” 

“Sırtındaki kamburun hoş görülmesini isteyenlerin, başkalarının yüzündeki sivilceleri görmemezlikten gelmeleri gerekir” diye düşünen bir toplum olabilmenin umudu ile… 

Hem ne diyor elin Amerikalı Feylesof Dale Carnegie’si: 

—Yaratıcı bile kulları hakkında hüküm vermek için onların günahlarla sevaplarla dolu bir yaşam sürdükten sonra ölmesini bekler. Biz ki iki günlük tanıdıklarımız hakkında hemen hüküm verebiliyoruz!.. 

(1) Bir gün yolunuz Hz. Mevlana’ya düşerse sağ tarafınıza Selimiye Camiyi alırsanız hemen solda kaldırım kenarında Şair Eşref’in mezarını da görürsünüz… 


Ve benim için dua etmeyi unutmayınız. 

Resim: http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/05/14/00011087.jpg 

 
Toplam blog
: 74
: 1455
Kayıt tarihi
: 24.06.09
 
 

Haydanlı Eğitmen Aziz Doğan'ın oğluyum. Köyceğiz doğumluyum. Isparta Meslek Yüksek okulu muhasebe me..