Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hz. Hızır; kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım edermiş.

Hz. Hızır; kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım edermiş.
 

Hıdırellez


Hızır gibi imdadıma yetişti…

Bu sihirli cümlenin,  içeğini anlamamak mümkün değil. Bu gösteriyorki darda kalanların yardımına koşuyor Hızır Alleyiselam. Bizlere küçükken derlerdi, Hızır kıyamet kopana kadar yaşayacak, darda kalanların yardımına koşacak. Onunla her insan bir kere karşılaşacak, önemli olan onu tanıyabilmek ve istekte bulunulduğunda çok dikkat etmek…

Hz.Hızır’ı görenler olduğu, onların yardımına koştuğunu anlatan anlatılar vardır…

 

Hızır ve Kur'an

Kur'an (Kehf Suresi: 60–82)

Kur'an'da Kehf suresi'nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi'de dâhil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır.

Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir.

Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.(vikipedi)

 

Miladi takvimle 6 Mayıs günü Hıdırellez’dir.  Hıdırellez ya da Hıdrellez denilir.

 

Bilindiği üzere Rumî takvimde yıl, Hızır ve Kasım (yaz ve kış) günleri olarak ikiye ayrılır.

Mayıs ayının 6’sında Hızır ile yaz başlar, 186 gün sürer.

Kasım ayının 8'ine kadar devam eder ve bundan sonra kış başlar.

179 gün sürer.

Şubat’ın 29 çektiği artık yıllarda ise 180 gün olur.(alıntı)

 

Çocukluğumuzda mutlaka pikniğe giderdik Hıdırellez’de sarmalar sarılırdı, börekler yapılırdı, yumurtalar haşlanırdı, mangal mutlaka yakılırdı… Çocuklar top oynar, ip atlarlardı. Anneler; yiyecekleri sofra bezlerinin üzerine yerleştirirlerdi. Mis gibi et kokuları gelirdi oyun oynarken, ama hem oyunu bırakmak istemezdik hemde yiyeceklerden gözlerimizi alamazdık.

Birde dileklerimiz vardı, hala da var. Ben her Hıdırellez gecesi dileklerimi kâğıtlara yazarım, onları bahçelerdeki gül ağaçlarının dibine gömerim. Sabah kalktığımızda onları alır denize atarım. Bu çok güzel bir adet, insana şevk veriyor, huzurlu oluyorsunuz, bir çeşit eğlence ve umut oluyor…

Hıdırellez gecesi Hazreti Hızır’ın dolaştığına inanılır. Onun bolluk ve bereket getireceğine inanılır.

 

Ailemizin bize anlattığı:

İki kardeşin olduğu; isimlerinin Hıdır ile İlyas olduğu ve her yıl Hıdırellez günü yeryüzünde buluştukları…

Ayrıca kimin karşısına çıkarsa onun duasının kabul olduğu,

Bolluk ve bereket getirdikleri,

Baharı müjdeledikleriydi.

 

Hızır Aleyhisselam’ın:

"İlm-i ledün" ilmine sahip olduğu âlimlerce söyleniyormuş.

"İlm-i ledün", bir başka ifadeyle

"ilm-i batın",

Allah’ın seçtiği kişilere vermiş olduğu özel bir ilimmiş.

Bu ilme sahip kişiler de, Allah’ın verdiği ilham ile gaybın bilgisine sahip olan özel kişilermiş.

Rabbimiz'in takdir ettiği kadarıyla, olayların gidişatını ve gelecekteki sonuçlarını önceden bilirlermiş.

Buna göre hareket ederlermiş.

 

Kehf Suresi'nin 65. Ayetinde:

"Katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul..."

Şeklinde bildirilen kişinin Hz. Hızır olduğu konusunda tüm Ehl-i Sünnet âlimleri hemfikirdir.

Kuran-ı Kerim'de Hz. Musa'nın Hz. Hızır ile buluştuğu, kendisiyle beraber bir yolculuğa çıktığı, Rabbimiz'in Hz. Hızır'a vahyettiği ilimden faydalanmak istediği bildirilmiş…

 

Kur’ân-ı Kerîm’de, Hızır (a.s.)’ın isminden açıkça bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi’nin 60–82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ ile ilgili kıssadan

“Katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul…”

(18/65) diye sözü edilen şahsın Hızır (a.s.) olduğu anlaşılmaktadır.

Çünkü bizzat Peygamber Efendimizden gelen sahîh hadislerde bu şahsın Hızır olduğu açıkça belirtilmiştir.

(bk. Buhârî, İlm 16, 44, Tefsîru’l-Kur’ân, Tefsîru Sûrati’l-Kehf 2–4; Müslim, Fedâil 170–174).(alıntı)

 

Ben yine Allah kısmet ederse, Hıdırellez günü dileklerimi küçük küçük kâğıtlara yazacağım, Elif, Süreyya ve ben onları bahçedeki gül ağacının alatına gömeceğiz yâda gül dalına küçük bir kesenin içine koyacağız, kırmızı kurdele ile bağlayacağız. Sabah onu alıp denize atacağız. İsteklerimiz kabul olsun diye dua edeceğiz…

Vaybe çok heyecanlı.

 

 

Nazan Şara Şatana

 

&

Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi(Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvimolarak da bilinen Jülyen takviminegöre 23 Nisangünü olmaktadır.

6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır.

Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.

Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.(vikipedi)

 

Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamyaile Anadolukültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyetöncesi Orta AsyaTürk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır.

 

Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlarve hatta bütün Doğu Akdenizülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

 

Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye'de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları;]

 

Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.

Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.

Dertlilere derman, hastalara şifa verir.

Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.

İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.

Uğur ve kısmet sembolüdür.

Mucize ve keramet sahibidir.

 

Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarcada baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü OrtodokslarAya Yorgi, KatoliklerSt. GeorgesGünü olarak kutlamaktadırlar.

 

Gelenekler

1. Baht açma:

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir.

Bu törene İstanbulve çevresinde “baht açma”,

Denizlive çevresinde “bahtiyar”,

Yörükve Türkmenlerde“mantıfar”, Balıkesirve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirneve çevresinde “niyet çıkarma”,

Erzurum’da “mani çekme” adı verilir.

 

Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.

 

Yoğurt mayalama geleneği

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Yörük köylerinde bir yıllık yoğurt mayası, Hıdırellez ve bu günü takip eden 2 gün süresince sabah ezanı ile tan ağarması arasındaki vakitte doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır.(alıntı)

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....