Hz Muhammed neden yetimdi?

Sadece Hz Muhammed değil bir çok peygamberin de yetim olduğunu görebiliyoruz. Üstelik bazılarının Hz İsa gibi ya babası yok bazılarının Hz Adem ve Havva gibi hem annesi hem babası yok. Her insan doğduğu andan itibaren babası yada annesinin elinde büyür ve yaşadığı toplumun inançları, mitleri, gelenek ve görenekleri az yada çok ona geçer. Yetim olmayan bazı peygamberlerde enerjilerini inanmayan ana-babalarıyla uğraşarak geçirmişler. Hz İbrahim babası Azer'le çok uğraşmış zamanı ve enerjisini tüketmiştir. (Kimse çocukluğunu bildiği birinin peygamberliğine inanmak istemiyor)...

Yetim olmanın önemli bir avantajı var. O avantaja arapçada UMMİ olmak denir. Yani kelime olarak her ne kadar okuma yazma bilmemek diye anlaşılsada UMMİ olmak demek annesinden doğduğu gibi olmak, yaşadığı toplumun rengi, tonu ona geçmemiş(yada minimum geçmiş), o toplumun hurafeleri ona bulaşmamış gibi anlamak gerekir. Bu sayede meselelere tek bir pencereden değil 360 derece tavafla bakarlar.

Evet, yetim olmanın en büyük avantajı budur. Ancak başka önemli avantajları da var.

Mesela yetimlerden daha fazla bir ANNE'nin kıymetini bilen yoktur, bir kadının değerini bir yetim bilir. Zira her yetim ANNESİZDİR ve o ANNE gibidir. Annesi olmadığı için anneyi içinde yaşar. 

Nasıl mı?

Hz Muhammed kendi kızına bakın nasıl hitap ediyor?

"Babasının Annesi"

Bu ne müthiş bir hitap şekli, içinde neler yokki bu hitap şeklinin. Özlediği sevdiği tadına doyamadığı annesine sesleniş var.

Kızına duyduğu saygı var, onu kendinden daha aşağıda değil kendiyle eşit görme hatta daha yukarıya taşıma var. Nasıl mı? Açıklayalım.

Kızının nasırlı ellerini kendi ellerinin içine alıp öpmesiyle. Hem kızına duyduğu saygı ve sevgiyi hemde emeğe duyduğu saygı ve sevgiyi birlikte görebiliriz. Keşke kendine sosyal demokratım yada komünistim diyenlerde bir an olsun kafalarını sakalı uzun aklı kısa yobaz dogmatiklerin söylediklerinden kaldırıpta Hz Muhammed'i adam gibi okusalardı. Onlar da anlardı.

Hz Muhammed yetimdi çünkü bu sayede o Arabistan yarım adasında ezilen tüm emekçilerin durumunu anlayabildi.

Ezilmenin, yanmanın, acı çekmenin ne demek olduğunu bildi o. Sencillik ne demek aracılık ettiği inanç olan İslam'ın "Yetime" nasıl da geniş perspektiften baktığını gödü ilk Müslümanlar.  ilk Müslümanların tavaftan tek pencereden bakan bir noktada duran mezhep değil 360 dereceden bakan tavafla olduğunu da YETİMLER anladılar ilk defa.

Müslüman olmak; ya yetim olmak yada yetimi anlamaktı, anladıktan sonra sırtını dönüp onu bir başına yapayalnız bırakmak değil onun derdine derman olmak hiç değilse yoldaş olmak hiç değilse yanında durmak hiç değilse ona zaman ayırmak olduğunu anladı anlayanlar.

İslam yetimlerin dinidir, İslam diğergamların (Sencilllerin, ötekicilerin) dinidir, islam hayatı kendi çıkar ve emelleri için değil toplumun kurtuluşu için yaşayan yetim zihniyetlilerin dinidir. 

Onu bu haliyle 150-200 milyarlık ciplere binenler ve hayatı kendileri için sınırsızca yaşayan sünnet satıcısı HOCAEFENDİLER ne anlar? Şefaatle, kurtarıcılıkla ve mehdicilik oynayarak koyunlaştırdıkları müritlerinin ekmeklerini yiyorlar. Tefrikadan ve diğer rakip cemaat şirketlere müşteri müritleri kaçırmamak için kıyasıya tefrika yaratıp fitne fücur işlemiyorlar mı?

İşte bu yüzden Hz Muhammed yetimdi. Yeryüzünde yardımsız çaresiz kalan tüm yetim garibanlar onunla empati kurdular. Peygamber de yetimdi diyerek İslamı Müslümanların yaptıklarında daha üst boyutta anladı anlayanlar.

Cemaat-Şirket sahibi CEO Hocaefendiler ne yaptı? Bolca onun yetimliğii sömürdü, bolca ondan nemlandı, onu kendi çıkarlarına alçakça alet etti, üstelik rüyalarında gördüğünü söyleyip onu tahtlara oturtarak sömürdüler ve müritlerini emperyalizmin kulu köpeği yaptılar. Allaha kul değil....

Şİmdi şu soruyu sormak lazım kendimize. 

1) Hz Muhammed, sırf kendi soyundan geldi diye birilerine şefaat eder mi? Torpil geçer mi? (Amcasına geçememiş, kandaşı EBU leheb'e ne olduğu, kendi kızına uyarısı da biliniyor)

2) Sünnet demek yetim olmak yada yetimi anlayıp sencil yaşamak demek olduğunu günümüzün masonik yapılamaya sahip cemaatleri anlarlar mı? Hayır...

3) Sünnet demek hayata ve inanca sadece tek bir pencereden bakmak değil, 360 dereceden tavaf yaparak ve yürürken düşümek ve durmadan yürümek demek olduğunu müslüman anlar mı?

("Öyleyse bir işi bitirdiğinde diğerine başla" ayeti ve buna paralel olan "iki günü aynı olan ziyandadır" hadisi ne zaman anlaşılacak ve pratiğe dökülecek)...

Müslüman olmak "Banane benim Gavsım var" dememektir....

İslam'ın temeli Tevhittir ve bunun dört temel paradigması vardır; Bunu bize öğretmediler hiç.

AHLAK

VİCDAN

ADALET

SORUMLULUK

Bu dört paradigmanın ameli olarak yaşanmasında YETİMLER merkezdedir. Yetimi sadece ANAsı olmayan değil, tüm gariban ve güçsüzler, sahibi olmayan diye algılarsak o zaman ahlak, vicdan, adalet ve sorumluluk duygumuz harekete geçer....

Saygılarımla

Ayhan Özcimbit

Yasal Uyarı: Kabe'nin Hayat Şifreleri-Sembollerin Dili adlı kitabımdan alıntılar içerir. Kaynak belirtilerek yada aktif link verilerek alıntı yapılabilir.