Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İ neklik E tme T aksi T ut

İ neklik E tme T aksi T ut
 

Her gün kısa süreliğine de olsa apayrı bir dünyaya giriyorum. Bir tiyatro sahnesi sanki, benim de içinde olduğum tek gösterimlik bir oyun sergileniyor. Belediye otobüslerinden bahsediyorum. Çeşitli gelir sınıflarına, kültür düzeylerine, ilgi alanlarına sahip, belki de farklı kentlerden İstanbul'a gelen kişilerin bir otobüs bileti veya akbil kontörü fiyatına hem seyirci hem de oyuncu olarak yer aldıkları bir oyun...
Bu oyunda figüran olmak ve olup biteni izlemek çok eğlenceli gelmiştir hep bana. İnsan ilişkileri hakkında bir çok şeyi yine bu otobüslerde öğrendim. Önce annesiyle birlikte otobüse binen, ayakta durunca mızmızlanan, -Kaç durak kaldı anne? diye sorup duran küçük çoğcuğu oynadım. Ardından yine ayakta durmak istemeyen fakat kucağa oturmayı guruna yediremeyen aksi bir çocuğu. Daha sonraları etrafı rahatsız etmekten çekinmeyip yüksek sesle konuşan arkadaşlarıyla birlikte yolculuk ederken utanıp sıkılan genci. Birkaç yıl sonra, kulaklıkla yüksek seste müzik dinlerken aldığı haz uğruna etrafı önemsemeyen üniversiteliyi.Takım elbisesiyle iş yerine giderken aklından kimbilir neler geçen adamı oynuyorum bugünlerde. Benimle aynı duraktan binen yaşlı teyze oğlu ve gelinine ziyarete gidiyor.

Yanındaki daha geç olan bayana eski İstanbul'dan bahsediyor. Arkamdaki teyze yanında duran genç ve hoş kızı tam anlamıyla sorguya çekiyor. Nerede çalıştığını, kaç yaşında olduğunu, nerede doğduğunu, yaşadığnı soruyor. Sonra askerliğini yapan ve yeni işe giren yakışıklı oğlundan bahsediyor. Bu sırada otobüs duraktan biraz ileride duruyor. Savaşta ele geçirilen düşman askerini linç etmek isteyen insanlar gibi koşarak yaklaşıyorlar otobüse. Onlarca kişi ön kapıda diğerleri de orta ve arka kapılardan bir anda içeriye girmeye çalışıyorlar. Bu sırada durakta inmek isteyen amca inemiyor, önce kendi kendine söyleniyor, sonra bağırmaya başlıyor. Şoför de bağırarak inenlere yol verilmesini ver arkaya ilerlenmesini söylüyor.Otobüs tıka basa doluyken bir sonraki durakta nasıl ineceğimi düşünüyorum. Durağa yaklaşırken inmek için yanımdakinden izin istiyorum. Üç kişinin ayağına bastıktan sonra özür diliyorum. Kapının açılmasıyla birlikte kendimi dışarıya zar zor atıyor ve dönerek seyircilere selam veriyorum.

 
Toplam blog
: 10
: 507
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

27 yaşındayım. Bir süredir finans sektöründe çalışmaktayım. Ara sıra gündelik hayatla ilgili yazılar..