Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

I.Uluslararası Akdeniz Ticareti ve Liman Kentleri Sempozyumu'nun Ardından II.

I.Uluslararası Akdeniz Ticareti ve Liman Kentleri Sempozyumu'nun Ardından II.
 

Grand EFES İZMİR Kongre Salonunda yapılan Sempozyum, Barış ve Dostluk Zirvesi'ne dönüştü.


I. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu’nun Ardından- II

İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın girişimiyle, hem Akdeniz tarihi üzerine çalışan akademisyenleri, hem de Akdenizli Oda Başkanları ve iş adamlarını bir araya getiren, “1. Uluslararası Akdeniz Ticareti ve Liman Kentleri Sempozyumu”, Swissotel Grand Efes İzmir Kongre Merkezi'nde 25 eylül'de başayıp, 26 Eylül 2008’de sona erdi.

*G Ü N Ü M Ü Z D E

Akdeniz'e kıyısı olan 21 ülke vardır. Bunlar;

Avrupa (batıdan doğuya): İspanya, Fransa, Monako, İtalya, Malta, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan.

Asya (kuzeyden güneye): Türkiye, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Lübnan, Filistin ve İsrail, Afrika (doğudan batıya): Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas.

Sempozyuma Katılanlar: Arnavutluk, Fas, Fransa, Hırvatistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs, Mısır, Sırbistan, Tunus, Ürdün, Yunanistan, İsrail, İtalya
Portekiz, Hırvatistan, İspanya, Türkiye. Akdeniz'e komşu 16 ülkenin işadamları, oda başkanları ve akademisyenlerini bir araya getiren "1. Uluslararası Akdeniz Ticareti ve Liman Kentleri Sempozyumu", dostluk zirvesine dönüştü.

25 Eylül’de başlayan sempozyumda Güney Kıbrıs Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Manthos Mavrommatis ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Hasan Kutluince'nin Türk işadamlarının da katılımıyla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunması da oluşan dostluk havasının en önemli göstergelerinden biri oldu. Marommatis ve Kutluince, ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş'la birlikte el sıkışarak, "barış ve işbirliği" mesajı verdi.

AKDENİZ, ZENGİNLİK DENİZİ OLACAK

Açılışa katılan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yaptığı konuşmada işadamlarını ülkeler arası gerginlik ve savaşların son bulması için aktif görev almaya çağırdı. Ticaretin insanları birbirine yakınlaştırıcı etkisine dikkat çeken Unakıtan, "Akdeniz ülkeleri birbirleriyle serbest ticaret anlaşması yapmalı. Hatta daha ileri giderek, karşılıklı olarak vizeleri kaldırsınlar ki, ticaretin yanı sıra ekonomik, sosyal ilişkiler de artsın" diye konuştu.

İzmir'in Akdeniz ve Avrupa'nın önemli ticaret merkezlerinden biri olduğunu ifade eden Unakıtan, sempozyumun geleneksel hale getirilmesini istedi. Akdeniz havzasının yaklaşık 450 milyon nüfusa, toplam 7 trilyon dolarlık milli gelire sahip olduğuna dikkat çeken Unakıtan, "Buna rağmen bu ülkeler arasındaki ticaretin potansiyeli kadar ilerlemediğini görüyoruz" dedi.

Tüm Dünyadaki bunca "Hır gür ve kavgaya" rağmen Akdeniz ülkelerinin bir araya gelerek örnek olduğunu vurgulayan Unakıtan, şöyle konuştu: .

"Bunu herkes kendi memleketlerindeki politikacılara anlatsın. Politikacılar da böyle toplantılarda işbirliği yapsın. Politikacılara da baskınızı artırın ki, dünyada barış, işbirliği ve huzur hakim olsun. Akdeniz ülkeleri bir araya geliyorlar, birçok da güzel şeye imza atılıyor. Ama öncelikle yapılması gereken bir husus var. Birbirleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalasınlar, başka şeye lüzum yok. İleriye doğru vizeleri de kaldırsınlar bak görün nasıl oluyor. Akdeniz'deki ticaret birden bire çok daha ileri noktalara bölge insanlarının refahı artar herkes istifade eder."

Akdeniz'de refah seviyesi yüksek, düşük ve gelişmekte olan ülkeler olduğunu ifade eden Unakıtan, "Bunların hepsi ortadan kalkar, ticaret, ülkeleri birbirine yaklaştırır barışı, huzuru tetikler" diye konuştu. İzmir'in uluslararası platformda daha iyi tanınır hale gelmesi için çalıştıklarını ve önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleriyle yurtdışında kenti tanıtıcı toplantılara başlayacaklarını kaydeden Unakıtan, İzmir'in daha fazla uluslararası etkinlik düzenleyerek özelliklerini dünyaya anlatması gerektiğini dile getirdi. Unakıtan, "İzmirimiz, İstanbul'dan sonra ikinci şehrimiz ama ikisi arasında çok fark olmamalı. İstanbul yükünü almış, İzmir çok daha fazla gelişmeye müsait. İklim, taşıma kolaylığı, nereden bakarsanız bakın avantajları çok. Bunlardan daha fazla yararlanılması lazım" dedi. Unakıtan ayrıca, dünyanın küresel bir krizle karşı karşıya bulunduğu bir ortamda Akdeniz ülkelerinin kendi aralarındaki işbirliğini artırmaları gerektiğini ifade etti.

İŞBİRLİĞİNE VARIZ

İzmir Valisi Cahit Kıraç da, Akdeniz kıyıları arasında ticaretin tarihin her döneminde önemini koruduğunu, 20. yüzyılda bu önemin giderek arttığını ifade etti. Kıraç, "Bu havzada etkin ve kalıcı olmak isteyen her ülkenin İzmir'in ortaklığına ihtiyacı vardır. Biz İzmir olarak işbirliğine her zaman hazırız" dedi. Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Tamer Taşkın da yatırım için altyapısını tamamlayan İzmir'in Akdeniz'de yatırım yapmak için en cazip bölge olduğunu ifade etti. İzmir Ticaret Borsası Başkanı Aydın Kesen ise, tarımsal işbirliği konusundaki fırsatlara dikkat çekti. Açılışın ardından sempozyum oturumlarına devam edildi.

DÜNYA ÜRETİMİ ASYA’YA DOĞRU KAYARKEN

Sempozyumun açılış töreninde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Akdeniz'in geçmişte olduğu gibi bugün de en işlek ve en yoğun deniz trafiğinin yaşandığı bir deniz olduğuna dikkati çekti. Dünya gemi taşımacılığının yüzde 15'inin Akdeniz'de yapıldığını, enerji havzalarının, petrol, doğal gaz gibi kıymetli ürünlerin açık denizlere taşınmasında kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, dünya üretimi Asya'ya doğru kayarken Avrupa ve Asya'yı birleştirecek yeni ticaret yollarına duyulan ihtiyacın hızla arttığını ifade etti:

“Akdeniz ticaretinin önemli bir merkezi olan İzmir’de bu toplantının düzenlenmiş olmasından duyduğum memnuniyeti ifade ederek, şahsım ve TOBB adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

Kültürlerin ve medeniyetlerin gelişme sürecinde, ticaret kilit rol oynamış, halkları yakınlaştırmış, dostlukları pekiştirmiştir. Ticaret, ülkeler arasında, doğal bir refah, huzur ve güvenlik halkası oluşturmaktadır. İşte biz işadamlarına ve özel sektörün kurumsal temsilcileri olan Ticaret ve Sanayi Odalarına düşen asli görev de ticareti geliştirmektir. TOBB olarak çalışmalarımıza bu bilinçle yön veriyoruz. Bu misyonu gerçekleştirmek için birçok uluslararası oda ve kuruluşta görevler üstlendik. Eurochambres’ın yönetim kurulundayız. Başkanlık Divanının da üyesiyim. Balkan Odalar Birliği ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı - Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını da yürütüyorum. Diğer taraftan, İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyoruz. Balıkesir Sanayi Odamızın Başkanı sayın Rona Yırcalı, Dünya Odalar Federasyonu Başkanıdır. .

Bizim Türk iş dünyası olarak yabancı ülke özel sektörleriyle kurduğumuz kurumsal diyalog mekanizması ikili iş konseyleridir. Başkanı olduğum Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK bünyesinde halen 80 iş konseyi faaliyet göstermektedir. Hemen bütün Akdenizli meslektaşlarımız ile iş konseylerimiz çerçevesinde güçlü ilişkilerimiz vardır. TOBB ve DEİK olarak, geçtiğimiz ay, Afrika ülkeleri ve Türkiye arasında işbirliğini geliştirmek amacıyla Türkiye-Afrika İş Forumu’nu gerçekleştirdik. İkili ve çok taraflı işbirliği imkânlarının masaya yatırıldığı ve ekonomik ilişkilerimizin ele alındığı Forum, Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizin güçlenmesi, dolayısıyla Akdeniz ticareti için önemli bir platform oluşturmuştur. .

Afrika ve Türk özel sektörleri arasında stratejik ortaklığın daimi kılınması ve kurumsal bir yapıya taşınması için bugün burada bulunan değerli dostum, Afrika Ticaret, Sanayi, Ziraat ve Meslek Odaları Birliği Başkanı Sayın Mohamed El Masry ile birlikte Türk-Afrika Odasını kurduk. İşbirliği ve yapıcı yaklaşımları için burada kendisine teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki Kasım ayında, sayın Yalçıntaş ile birlikte Balkan Odalar Birliği ve ASCAME arasında da bir İşbirliği Anlaşması imzalayacağız. Bu ortaklıkların bizlere çok daha fazla dinamizm ve işbirliği fırsatları yaratacağına inanıyorum. Biraz önceki işbirliği örneklerini vermemdeki amaç; refaha, kalkınmaya, bölge olarak, komşularımızla hep birlikte ulaşmamızın gerekliliğini vurgulamaktır.

Akdeniz tarihte olduğu gibi, günümüzde de, en işlek, en yoğun deniz trafiğinin olduğu denizdir. Dünya gemi taşımacılığının %15’i Akdeniz’de gerçekleşmektedir. Akdeniz’in günümüzde ki ve gelecekteki stratejik önemini ortaya çıkaran bir diğer etken, enerji havzalarına yakınlığı ve petrol, doğalgaz gibi kıymetli ürünlerin açık denizlere en kısa yoldan çıkışına imkân veren yolların kesişim noktasında bulunmasıdır.

Dünya üretimi, Asya’ya doğru kayarken, Avrupa ile Asya’yı birleştirecek yeni ticaret yollarına olan ihtiyaç hızla büyümektedir. Bu çerçevede, tarihi ipek yolunun yeniden canlandırılması konusu, dünya gündemindedir. Bakü-Tiflis-Kars arasındaki demiryolu projesine başlanması ve Karadeniz otoyolu’nun tamamlanmasıyla, Türkiye, doğu ile batı arasında önemli bir ulaşım güzergâhı olacaktır. Buna ilaveten Türkiye, liman kapasitesini geliştirmek üzere, özelleştirme faaliyetlerine hız vermiştir.

Bu sayede, İpek Yolu’nun canlandırılmasına paralel olarak, mal ticaretinin Türk limanları üzerinden Akdeniz’e daha fazla kaydırılması sağlanacaktır. Bu gelişmeler, Akdeniz’deki tüm ülkelere yeni fırsatlar sunacaktır. Avrupa’nın enerji güvenliği açısından da Akdeniz, giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Kerkük’te çıkarılan ham petrol Yumurtalık’a gelmekte ve buradan dünya pazarlarına nakledilmektedir. Aynı şey Hazar’dan elde edilen petrol için de geçerlidir.

Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı yılda 50 milyon ton petrolü Akdeniz’e taşımaktadır. Akdeniz bölgesi, AB için de, gerek iktisadi gerekse siyasi açıdan stratejik önemi haizdir. Bu çerçevede, 39 ülkeyi ve 700 milyon bir bölgesel nüfusu kapsayan Barselona süreci çerçevesinde düzenlenen Paris Zirvesinde kabul edilen Akdeniz İçin Birlik Deklarasyonu, AB’nin bölgeye yönelik ilgisini göstermektedir.

Dünya’nın en büyük 17. ve Avrupa’nınsa en büyük 7. ekonomisi olan Türkiye, son 6 yılda ortalama yüzde 6, 8’lik bir ekonomik büyüme performansı sergilemiştir. 210 ülkeye ihracat yapıyoruz ve yıllık ihracatı 130 milyar doları geçmiştir. Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Avrasya ülkelerinin toplam sınai ihracatının yüzde 65’ini tek başına gerçekleştiren Türkiye, ihracatının yüzde 60’ını, dünyanın kalite ve maliyet anlamında en rekabetçi piyasalarından olan Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika ülkelerine yapmaktadır. Türk müteahhitlik firmalarının 70 farklı ülkede tamamladıkları proje bedeli 110 milyar doları aşmıştır. Öte yandan ülkemiz turizmde, 23 milyon yabancı turistle dünyanın en çok tercih edilen 10 destinasyonundan birisidir.

Türkiye olarak, Akdeniz ülkelerine yaklaşımımız, dostluk, ortaklık ve işbirliği zeminine oturmaktadır. Esasen, Türkiye’nin Akdeniz ile ilişkilerinin de tarihi, kültürel ve sosyal çok boyutlu derinliği vardır. Biz bu avantajı en verimli şekilde değerlendirme gayreti içindeyiz. Bu çerçevede güçlü tarihi ve kardeşlik bağlarımız bulunan Akdeniz ile ilişkilerimizi güçlendirmek ve derinleştirmek önceliklerimiz arasındadır. Türkiye’nin dış ticaret hacmi içinde Akdeniz ülkeleri ile ticareti, AB’den sonra ikinci sırada gelmektedir.

2007 yılında bu coğrafyadaki dış ticaret hacmimiz 59 milyar dolara ulaşmış olup, toplam dış ticaret hacmindeki payı ise yüzde 21’dir. Ancak, biz Türk özel sektörü olarak, sizlerle birlikte, bunun çok daha iyisini başaracağımıza inanıyoruz. Bizim Akdeniz de hedefimiz uzun vadeli, sağlam temellere oturmuş, verimli bir ortaklıktır. Bunun için de, birikimimizi ve imkânlarımızı sizlerle paylaşmak, hep birlikte kalkınmak, Akdeniz’i bir zenginlik denizi yapmak istiyoruz. Küresel sisteme hep birlikte entegre olmuş, bin yıl kalkınma hedeflerine ulaşmış, zengin doğal kaynaklarını insanlığın refahı için kullanabilen bir Akdeniz, hepimizin ortak arzusudur.

Zira kalkınma hep birlikte olur. Gelişmiş tüm ülkeler, önce komşularıyla ticaret yaparak, bu gelişme sürecine başlamışlardır. Şimdi sıra bizde, Akdenizlilerde. Hep birlikte çalışarak, Akdeniz’i bir barış ve refah bölgesine çevirebiliriz.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken katılımları ile bizleri onurlandırdıkları Sayın Bakanımıza ve Akdeniz Ticareti’nin gelişimi açısından son derece önemli olan bu sempozyumu düzenleyerek İzmir’i dünya şehri yapacak çağdaş bir vizyon sergileyen İzmir Ticaret Odamızın değerli başkanı sayın Ekrem Demirtaş’a teşekkür ediyor, bu platformun başarılı sonuçlara vesile olması dileklerimle, hepinize bir kez daha hoş geldiniz derken, sizleri saygıyla selamlıyorum.”

BARIŞ VE DOSTLUK ZİRVESİ

Sempozyumdan önce sayın Ekrem Demirtaş, basına verdiği demeçte düşüncelerini şöyle ifade etti: "Sempozyumda; akademisyenler yüzyıllar boyunca devam eden kültürel etkileşimi, Uygarlıkların beşiği Akdeniz'in tarihini tartışacak. Farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir araya geldiği, disiplinlerarası bilgi alışverişinin yaşandığı bir sempozyum olacak. Sempozyumu benzerlerinden ayıran en önemli unsur, akademisyenlerle birlikte iş dünyasının temsilcilerinin de katılması. Yani akademik dünya ile iş alemi aynı masanın etrafından bir araya gelecek" dedi.

Potansiyel pazarı ve yüksek üretimi ile Akdeniz Havzası'nın, ticaret yapmak isteyenler için eşsiz bir yer olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Dünya deniz taşımacılığında Akdeniz limanları önemini korumaya devam ediyor. Zengin geçmişinden kalan ve insanlığın ortak mirası kabul edilen göz alıcı eserler birikimi, tatil ve dinlenme olanaklarının çekiciliği ile Akdeniz ve çevresi günümüzde turizmin merkezi olmuş durumda. Diğer yandan ekolojik tarım, mutfak kültürüne verilen önem yükselen değerler arasında. İşte ticaret, ulaşım, deniz taşımacılığı, ekolojik tarım, mutfak kültürü bu sempozyumda, işbirliği alanı olarak tartışılacak konulardan başlıcaları. Tabii ki çok farklı konularda işbirliği imkanları da konuşulacak. Sempozyum ortak oturumlarımız İzmirlilerin katılımına açık gerçekleşecektir" diye konuştu.

Sempozyumun, Akdeniz'de işbirliği için çok önemli bir adım olacağına inandıklarını sözlerine ekleyen Demirtaş, "Ama sadece bu sempozyum ile yetinmeyeceğiz. Amacımız bu sempozyumu sürekli ve kalıcı hale getirmenin yanı sıra, farklı organizasyonlarla Akdeniz ülkeleri ve odaları arasındaki işbirliğini daha da yoğunlaştırmayı hedefliyoruz" dedi.

Sempozyumun Açış konuşmasında ise, sayın Ekrem Demirtaş; Ege Denizi'ni barış denizi yapmak için çok emek verdiklerini, bu konudaki deneyimlerinin Akdeniz'e kıyı diğer ülkelere de örnek olabileceğini ifade etti. Sempozyumda Akdeniz'e kıyı 16 ülkeden 28'i akademisyen 88 katılımcının yer aldığını belirten Demirtaş, Akdeniz'in Çin'in ardından en fazla yabancı sermaye çeken bölge olduğunu kaydetti. Akdeniz için birlik çalışmalarının Avrupa Birliği'ne alternatif haline gelmemesi gerektiğini de belirten Demirtaş, şunları söyledi: "Coğrafyamızda bazı ülkeler arasında sorunlar olduğu bir gerçektir. Ticaretin ülkelerin yakınlaşmasında ve barışın daha güçlü olmasında güven ortamının yaratılmasında ne kadar etkisi olduğunu, Yunanlı dostlarımızla çok iyi biliyoruz. Bir 'Akdeniz Bilgi Portalı' kurarak işbirliğimizi sanal ortama da taşıyabiliriz. Ticaret, ulaşım, deniz taşımacılığı, ekolojik tarım, turizm, mutfak kültürü, bu sempozyumda işbirliği alanları olarak ele alınacak" dedi.

Yalçıntaş'tan Teşekkür

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Akdeniz Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (ASCAME) Başkanı Murat Yalçıntaş da, Akdeniz'in tarihi boyunca ticaret ve ekonomide oynadığı öncü rolü pekiştirdiğini kaydetti. Akdeniz'de bulunan ülkelerin aralarındaki rekabete rağmen, birbirleri ile ticaret yapmaktan vazgeçmediğine işaret eden Yalçıntaş, "Ticaretin birleştirici özelliğinin Akdeniz milletleri için öncü konumu bugün de sürüyor" dedi. Yalçıntaş, Akdeniz'in gelişimi için en önemli sektörlerden birinin de turizm olduğuna dikkat çekerek "Dünya Ticaret Örgütü'nün araştırmalarına göre 2020 yılında Akdeniz'I 400 milyon turist ziyaret edecek. Bizlere düşen de bu gelecek olan turistler için gerekli altyapının sağlanmasıdır" dedi.

Murat Yalçıntaş, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş'a hazırlattığı İzmir filmi için teşekkür etti. Yalçıntaş, "Anne tarafından İzmirliyim. Bergamalı'yım. Bugüne kadar İzmir'i böylesine güzel anlatan bir film izlemedim. Katkısı olanlara teşekkür ediyorum" dedi.

Yerli ve yabancı Akademisyenlerin sundukları bildiriler, tartışmalar, güncel sorunlar ve gelecek için arayışlar ile Ticaret Odaları Başkanlarının yuvarlak masa toplantılarının ardından, sempozyumun sonunda ortak bir bildiri yayınlandı.

Yazının uzaması nedeniyle Ortak Bildiri ile Akdeniz’in Yıldızı İzmir şiirini 3. bölümde işleyeceğiz. Akdeniz’in ılık, egzotik kokulu fön rüzgârları çevrenizde hep essin…

Kaynaklar

-Nihat Delibaşı: Haber-Yeniasır gazetesi. 26.X.2008

-www.Ticaret Odası Portalı

-www.TOBB Portalı

-www.milliyetege.com

-hurriyet

-virahaber

 
Toplam blog
: 214
: 5488
Kayıt tarihi
: 03.08.08
 
 

Emekli eğitimci, araştırmacı yazar, şairim. Ülkemin cennet ile cehennemi bir arada yaşadığı bir zama..