İblisler

Maraş Katliamı... Sivas Katliamı... Ve daha niceleri, Cuma namazı çıkışında başlamıştı. Bunun sebebi yıllardır söyleniyor, kendisini dindar sanan ama bir iblisten farklı olmayan cahil imam, Orta Çağ cehaletini sergiler, cemaatini kışkırtır. Tuhaftır, bu sözlerde hep cihad ve şehit ibareleri bulunur. Cihada ve şehadete çağrılan cemaat galeyana gelir, onlarca can da alınırdı. Bunun ilk örneği Osmanlı zamanında Yavuz Sultan Selim'e dayanmaktadır. En güncel örneğini bir hafta önce yaşayabilirdik, ama artık halkımızdaki din bilgisi iyi bir seviyeye ulaştığı için imamın iblisin teki olduğu cemaat tarafından anlaşılmıştır. 

Yıl 1514. Osmanlı Devleti'nde çok sayıda Alevi insan yaşamaktadır. Osmanlı Devleti, özellikle kuruluş devrinde Bektaşilikle yakın bir durumda idi. Bunun bir örneği de Bektaşi öğretisine göre kurulan Yeniçeri Ocağı'dır. Yeniçeri Ocağı, yüzyıllar boyunca bu öğretiyle hareket etti. Fakat I. Bayezid devrinden itibaren bu öğretiden uzaklaşmaya başladı. Osmanlı yönetimi, giderek Sunni mezhebine yanaştı. Gelin görün ki, Osmanlı'nın doğudaki tek rakibi olan Safevi Devleti ise Alevi mezheplerine yakınlığı ile bilinmekteydi. Bunun sonucu olarak Anadolu'daki Aleviler, Şah İsmail'e karşı sempati besledi. Tahta genç ama kararlılığıyla bilinen I. Selim (Yavuz) çıkmıştır. Yavuz, Şah İsmail'e savaş açmak için zaten bir bahane arıyordu. Bahaneyi de buldu: Alevilerin Şah İsmail tarafından kışkırtılması. Bir devlet Alevileri iyice dışlarsa, bir de kendisine karşı onlardan sempati bekliyorsa, o zaman hayaller dünyasında yaşıyor demektir. Dönemin şeyhülislamına durum açıklandı. Şeyhülislam fetva verir ve inanılmaz şeyler söyler: "Alevilere karşı savaşanlar hak yolunda şehadete erebilecektir ..... Alevilerin malı ve kadını helaldir ". Birisi sorar; kadınları ne yapalım? Din bilgini şeyhülislamın cevabı; belinize kuvvet! Bunlar uydurmaca değildir, kayıtları ve o zaman katipler tarafından yazılmış belgeleri mevcuttur. Sonuçta kendisini dindar sanan ama din hakkında hiç bilgisi olmayan cahil halk, başladı katliama. Onbinlerce Alevi öldürüldü. Malları mülkleri yağmalandı. Ege'de ve Rumeli'de yaşayan yüzlerce Alevi ailesi, doğuya kaçmak zorunda kaldı. Şimdiki gençlerin gözünde haşmetli olan ama maalesef tüm tarihçilerin Katil Padişah olarak düşündüğü Yavuz, istediğine ulaşmıştı. Aleviler, Doğu Anadolu'ya sıkışmak zorunda kalmıştı. Sonunda Çaldıran Savaşı oldu, Alevilerin tek umudu kalmadı. Aleviler, bölgedeki Kürt halkıyla iç içe geçip kaynaştı. 

Yavuz'un oğlu I. Süleyman (Kanuni), her ne kadar adaletiyle bilinse de Alevileri bu adaletten muaf tuttu. Onun devrinde katliamlar daha da yoğunlaştı. Şu an zoruma giden şey, Osmanlı hakkında hiç bilgisi olmayan, cep telefonuyla mesajlaşmaktan bir şey bilmeyen gençlerin "Osmanlıların yaptığı tek katliam yok" demesi. Kanuni'den itibaren yönetim kadrosunda hiçbir Alevi kalmadı. Tesadüf olsa gerek, Aleviler yönetim kadrosundan tamamen silindikten sonra Osmanlı'da duraklama devri (1579 - 1699) başladı. Halbuki Yükselme Devrinde birçok başarılı komutan Alevi idi. Osmanlılar, bu Alevi düşmanlığıyla bezendikten sonra durakladı, halktaki cehalet had safhaya vardı, bilime karşı ilgi hiç kalmadı ve çöküş başladı... 

Yakın tarihteki örneklerde belki de en acıklı olay Maraş Katliamı'dır. Olaylar Cuma namazı çıkışı başlayan galeyan ile ateşlendi, tam 3 gün sürdü. Bir mahalle yukarıdaki Türk Alayı ise hiç müdahele etmedi. 3 gün içinde 100'den fazla masum Alevi sivil öldürüldü, 6 aylık çocuklar bacaklarından ayrılıp vahşice öldürülürken, kadınlar tecavüze uğradı, gençlerin başları baltalarla parçalandı. Galeyana gelen halka "Aleviler suya zehir attı.... Aleviler cami yakıyor!" denmişti. Bunların uydurma olduğu hemen anlaşılmıştı ama iş işten geçmişti. Sivas Katliamı da Cuma namazı çıkışında başlamış, onlarca masum Alevi yanarak / zehirlenerek ölmüştü. Dönemin başbakanı da "Çok şükür ki oteli kuşatan kalabalıkta kayıp yok" demişti. Sen bunları gördün halkım, gördün... Sakın ola ki gözlerini kapatıp kaçma! İnkar etme! Sen bunları yaptın! Osmanlı'nın temel çöküş sebebi de bu cahil düşmanlıktı zaten! Bunca zulüme rağmen Aleviler asla isyan etmedi, katliam hiç yapmadı! Söylenenler hep uydurulmuş yalanlardı. Zira "Cem sırasında Aleviler mum söndü yapıyor" diyen cehaletin doruğunda bir kitle var! 

Ama hakiki dindar vatandaşlarımız da var. Malatya'da bir iblisin teki, cemaati tekrar böyle bir olaya itmek istemiş, ama gerçekten de cahil olmayan cemaat bunun hainlikten başka bir şey olmadığını anlamış ve imama tepki gösterilmişti. Gönül isterdi ki imam orada sıkı bir dayağa tutulsun, görsün ne yaptırmak istediğini. Osmanlı'yı yıkan, birçok huzursuzluğu ortaya çıkaran şey, bu cehalettir. Saygı ve sevgilerimle, iyi günler...