Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

İbn-i Müslümanlar

Almanya’da ‘gey-hane’ kurmuşlar.


http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=243223


The New York Times gazetesi, ‘gay’ Müslümanların eğlencelerini konu ettiği yazısında, Türk ve Arap ‘gay’ ve lezbiyenlerin Berlin'de düzenledikleri aylık 'Gayhane' partilerini anlatmış. 'Gay Müslümanlar kendi dans pistlerini hazırlıyor' başlıklı yazıda, ‘SO36’ adlı gece kulübünde halay çekenlerin çoğunluğunu Türk ve Arap gay-lezbiyenlerin oluşturduğu söyleniyormuş. Ankara'da Ali ismiyle dünyaya gelen Suat, Gayhane'yi 10 seneden uzun zamandır düzenliyor. Habere göre, on yıllardır büyük Türk ve Kürt nüfusu barındıran, çoğunluğu dindar muhafazakâr, Kreuzberg bölgesindeki halk, mahallelerini artık farklı insan tipleriyle; sanatçı, anarşist, gay ve lezbiyenlerle paylaşmak zorundaymış.

Kültürolojiye bakalım:

İbn-i Türk halay çekiyor.

Kürtler de halay çekiyor.

Birlikte çekiyorlar mıdır acaba?

Arbat Sokağı, Soho Bölgesi, İstiklal Caddesi gibi olgular, öldürücü dozda denetim içermeyen her yerde kendiliğinden oluşuyor. Eee, ne demişler?: “Deli deliyi tekkede, veli veliyi Mekke’de bulur.” Yoksa, tersi miydi?

15 yılımı Taksim civarında yaşadım. Türkiye’in en az 200 ayral tipini bizzat yaşadım, yani birlikte yedim içtim, kağıt oynadım, apartman toplantısına katıldım, vd, vb.

Gözlemim şu: Hiçbir ayral, herhangi bir diğer ayralın sorunuyla, hiç mi hiç ilgilenmiyor. Yani bir Kürt, ne bir Tatar’ın sorunuyla (ben Kürtler’le onların sorununu çok konuştum ama bana Tatarlar’ın derdini soran bir Kürt hiç olmadı), ne de bir transseksüelin sorunuyla ilgilenmiyor. Erkekten kadına transseksüeller, erkek homoseksüellerin tanım haklarını gaspetmiş durumda. Millet ‘hibino’ deyince, ‘dönme’ anlıyor artık.

Hepsi biraraya gelip göbek atabilir, halay çekebilir, yiyip içebilir ama birlikte yaşayamaz. Ülker Sokak’taki dönmeler, Filipinli hizmetçilerden rahatsızdılar, çünkü onlar karyoke bulmuş, bütün sokağı geceyarıları inleten alemler yaparlardı. Bir lezbiyen vardı, müzik zevkimiz neredeyse tıpatıp aynıydı ama o da gecenin dördünde filan, o müzikleri dinleyince, çıldırırdım. O sokaktan sağ kurtulmam mucize, çünkü içkili kafayla, gecenin bir vakti, gürültülü evlerin kapılarını dan dan çalar, bütün sokağın duyacağı biçimde, ana avrat dümdüz giderdim.

O nedenle büyükkent, altkültürlerin birarada değil, birbirinden uzakta yaşadığı bir yer olsa gerektir.

Kreuzberg bölgesindeki Müslümanlar’ın yüreğine iniyordur gördükleri.

Aynısı, yavaş yavaş Kasımpaşa’da da olmaya başladı: Taksim’de artan kiralar bizi 2 kilometre aşağıya taşıdı ve yavaş yavaş Tayyip’in şeriatçı semtini, yeni bir İstiklal Caddesi’ne çeviriyoruz. Panik yok, panik yok, 15 yıl daha var.

Neden mi? Para. Liberalizmin allahı para. 2 katı kira ödeyince, sana evi şak diye veriyorlar. Benim komşum, yarım kadar kira ödüyordu, geçen sene enflasyon yasağı olmadığı için, evsahibi onu şutlayıp, uygun kirayı veren birini aldı.

Sizi gidi, ibn-i Müslümanlar sizii... Kreuzberg Mahallesi’nde salyangoz satmaya başlarsınız artık...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..