Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '09

 
Kategori
Magazin
 

İbo’yu, Starı Günay'da, sahnede bir de gidip kendi gözlerimle görmek istedim.

İbo’yu, Starı Günay'da, sahnede bir de gidip kendi gözlerimle görmek istedim.
 

Televizyon programı, dikkat edilmezse gücün bumerang gibi nasıl geriye döndüğünü de göstermiş oldu.


Sanırım 1976 yılıydı kaldığımız öğrenci evinde arkadaşlarımızdan birisi heyecanla yeni bir sesten, türkücüden ve onun söylediği ayağında kundura adlı türküsünden bahsediyordu. Akşam evde kasetçaların her dönüşünde evi dolduran sesin, ezginin farklılığı ve büyüsü herkes tarafından kabul edilmişti. Bahsedilen kişinin Türk toplumunun otuz kırk yılına damga vuracağı İbrahim Tatlıses olduğunu nereden bilebilirdi ki?

Sonraki yıllar bu büyünün inişleri çıkışları da olsa bir fenomen olarak İbrahim Tatlıses’in toplumun modernleşme yolculuğunda yine toplum tarafından değişik karşılanma biçimlerine tanık olacaktık. Türkü söylerken aldığı açık keyfi, topluma verdiği kendince diklik içeren mesajları, varlığın kendisini değiştirmeye, dönüştürmeye direnişini ve kadınlarını, özellikle onlardan birinin Derya Tuna’nın onun yaşamındaki sessiz güç olarak yerini ve kabulünü hep yaşadık.

Medyanın magazin servisini yürütenler ve yönlendirenlerin de bu süreçte geçiremedikleri değişimler, tekrarın kendi iç sıkıcılığının neden olduğu absürdleşme, yenileşmenin ve farklılaşmanın kavranamaması, dışarı kapalı ve tamamen ortaya çıkan durumların sosyal ve toplumsal yaşama yansıtılmasının magazin sanılmasının kırılamayan döngüsü nedeniyle toz toprak içinde değişmeden, dönüşmeden yuvarlanma sürüp gitti.

Sesinin güzelliğinin ve duruşunun farklılığının dost düşman herkesin kabul ettiği starın, zirvede kalma savaşında gösterdiği performansın onu yorduğu artık iyice görülüyor. Son televizyon programı da dikkat edilmezse gücün bumerang gibi nasıl geriye döndüğünü de herkese göstermiş oldu.

Kendisine sözü geçebilecek birisinin bırakmayacak kadar kendine tutkunluğa dönüşen starlık ve gücün geldiği noktada kendisini de ezen bir egoya dönüşebileceğinin gerçeklerini her alanda yaşıyoruz. Starlık, süreç içinde bir yönetim sorununa dönüşmektedir. Profesyonel danışma mekanizmalarının kurulmadığı durumlarda star kendisini her gün sınavdaymışçasına her şey ile karşı karşıya bırakan anaforlarla karşı karşıya kalabilir.

Dün starı basamak yapıp yükselmeye çalışanlar bugün aynı starı yıkarak, parçalayarak basamakları tırmanmak isteyebilir, bu eşyanın doğasında olan bir şey. Star, izin verirse her şey olur. Buna izin vermeyecek mekanizmalar kurulabilir mi? Profesyonel bir imaj yönetimi ve danışmanlıklarla mümkün olabilir veya kişisel çözümlerle kendisi için risk olabilecek alanlardan uzak durarak ta gerçekleşebilir. Bu tür kişisel imaj yönetimini Orhan Gencebay'da görmek mümkün.

Türkiye’nin starını Bodrum’da bir inşaatın başında işçilerle girdiği bir tartışmada görüntülemek magazinin sevdiği bir şeydir ama buna fırsat veren starın kendisidir. Kendisinin de içinden geldiği toplumsal yapı ve insanların gerektiğinde ona nasıl karşı acımasızlık ve yok ediş süreçlerine girdiğini onun görmesi gerekir bu örneği başka her yerde ve alanda görebiliriz.

Sorun, starın bu durumlardan kendisini ne kadar uzakta tutacağının bir strateji olarak belirleme sorunudur. Ruhunun gıdasını alacak kadar halka yakın ama kendisini yıkacak saldırılardan uzak duracak kadar da uzak durmak bir star stratejisi olabilir. Yoksa içlerinden çıktığı için gizli öfkeli kalabalıklar bir anda starlarını kırk parçaya ayırabilirler de gözlerinde vicdan muhasebesinin minicik pırıltılarını bile göremezsiniz.

Girdiği bütün işler ve yatırımları bir yerde kendi egosunu doyurmak ama başka bir bakış açısından geldiği yerlere olan minnet borcunu bu yolla iş ve ekmek üreterek vermek isteyen stara cevap bizzat geldiği yerlerden insanlar tarafından verilir. Onlar çalışmaya ve üretmeye bağlı bir şeyden çok ondan kolay yoldan yıldız olmanın formüllerini istemektedirler. Star bu noktada defalarca hayal kırıklığına uğrayacaktır. Her yıkılışında ruhsal ve maddi kayıpları yeteneğinden gelen olağanüstü özellikler nedeniyle geri gelse de yorgunluklar ve yüzünde beliren çizgiler her seferinde artarak gelmeye devam edecektir.

Star kendi çevresinde olduğu, oluştuğu söylenen kaba güç efsanelerinin biriyle her hangi bir ortamda karşılaşma olasılığı ile de yaşayacaktır. Bunun için gerçekleştirdiği güvenlik duvarlarını teslim ettiği sorumlular da iç hesapları nedeniyle bu gücün bir gün, ne yapılırsa yapılsın tedbirlere aldırmadan starı durduğu yerden ama kolay ama zor bir şekilde indireceğine inanmaktadırlar, onlar aynı zamanda yeni kralalrının arayışındadırlar.

Bir televizyon programı bu gücün en çok açığa çıkması muhtemel alanlarından biridir. Yaşlı kovboyu bir düelloda yenmek her yeni yetme kovboyun hayalleri arasında olacaktır. Yaşlı kovboy, geçmişinde yarattığı efsane ve iddialarının büyüklüğü ile orantılı olarak sahneden nasıl çekileceğini kendisi belirleyecektir. Bu yapıda bir kahramanın yatağında yaşlanarak ölmesi neredeyse bir mucizedir. Ölüm fiili ve bedensel, biyolojik bir son olarak düşünülmemeli, starın tahtının elinden alınması olarak görülmelidir.

Starın egosundan doğan girdilerden sebeplenenler, star durmadıkça onun posası çıkana kadar her şey ama önüne çıkan her şeyde yer almasını, ganimet üretmesini istemeye devam edeceklerdir. Bunun önüne bir tek star geçebilir, bunun içinde en önemli desteği onu çok sevmiş olan kadınlarından birinden samimi destek alarak başarabilir. Bunu yapabilir mi? Olumlu cevap vermek çok zor, tarih kahramanların ayakta ve silahları ile ölenlerini yazar ve biz onları hatırlarız. Yataklarında ölenler sadece kendi iç dinginliklerinin ve huzurlarını satın almış olanlardır. Onlar, bir anlamda starlığını huzur için terk etmiş olanlardır.

Bu duygular bende sırasıyla geçerken sahnede, alanında en büyük olan star kendinden emin ve binlerce kez yapmış olmanın akıcılığı ile türkülerini okumaya ve Günay’da bulunanları, onun için oraya gelmiş olanları büyülemeye, uçurmaya devam ediyordu. Günay, herkesi eğlendirmek için arı gibi çalışan personeli ile büyünün ortasında kıpırdayan şeyler olarak hizmet vermeye devam ediyordu. Büyülenmek diyorum çünkü İbo’ya yaklaşmak ve ona dokunmayı, birlikte fotoğraf çektirmeyi her şeye değer bulan kadın ve kızların çokluğunu ve kör ısrarlarını gözlerimle gördüm. Bu starın neyle beslendiğini göstermesi açısından benim için ilginçti.

Programının tümü boyunca değişik yerlerde dinlediğimiz, kulaklarımıza çalınan şarkılar sanki bir ilkmiş gibi, ritüel haline dönüşmüş halde söyleniyordu. Salon onun bulutlarına çıkıyor oralarda gezinip tekrar aşağı iniyordu. Geceye beraber gittiğimiz Ece, Dilek, Muhammet, Meral, Çiğdem ve ben bu atmosferin yarattığı pırıltılar içinde gezinip duruyorduk.


Gecenin başlangıcında Günay'ın dışa dönük yüzünü oluşturan halkla ilişkiler yöneticisi Kıvılcım Bakan, konuklarını karşılarken, onu çok şık ve onu özel gösteren siyah kıyafeti ve makyajıyla, Süheyla Tanır, inceliği ve yaklaşımlarındaki yumuşaklığı ile Yeliz'de artık bu işler için yaratıldığını her gün daha çok gösteren hız ve ateşiyle konuklara yabancılık çektirmediler.

Gece boyunca biz yorulduk ama onlar yorulmadı, görevli personel başlarındaki şeflerle, hep ortalarda ve yanıbaşınızda olmalarına rağmen rahatsızlık vermeden, güvenle işlerini yaptılar. Tümünü tebrik ediyor kutluyorum. Bu dönem hizmet yaklaşımında insani duruştan vazgeçmeden nasıl servis verilebileceğinin güzel örneklerini verdiler.

Starlarına sahip çıkmayan toplum imajının bir tek burada doğru olmadığını gördüm. Star burada, sahneden kucaklanıyor ve onun enerjisi alınıp kendi enerjisi stara veriliyordu. Bu alanın fenomeni, ısrarlar nedeniyle sahnede programını uzattığını ve Günay’da sahne almaya devam edeceğini açıklamak zorunda kalıyordu.

Gece, mini bir veda konuşmasıyla bittiğinde, starın sahneden ineceğini anlayanlardan hiç biri bu karara hazır değildi, hiç biri henüz masalarını terk edip eve gitmeyi düşünmüyordu, sahnede iki saati geçkin kalmış starına doymuyordu. Bitiş, bir soğuk duş gibi orada bulunanların uykusunu açmış ama kabul görmemişti. Star geceyi kendine olan güvenini tazeleyerek sonlandırıp çekildiğinde masalarda bulunan insanlar bir süre büyüden kurtulup kendileri olabilmek için masalarında kaldılar.

Masamda bulunan herkes yaşadıklarından memnundu. Ben, sahnede gördüklerim karşısında efsane ile karşılaşmış bir ölümlü olarak şaşkınlıkla olan bitenleri izleyen kişiydim. İşim, bu büyünün kodlarının peşinden gitmekti, bu nedenle oradaydım ve yolculuğun biteceği ve sırra ereceğim de yoktu, starlık başka bir şeydi ve açık kodlarla çalışmıyordu, kendine özgün ve has bir şeydi.

Star olmak için envai çeşit numara çekenlerin bilmesi gereken şeyi belki görmüş öğrenmiş olabilirdim. Star olunmaz doğulurdu. Sonradan olunan ve ısmarlama starlık sadece olduğunu düşünenler tarafından algılanabilir. Ben, starlık büyüsünün ve kodlarının peşinde olmaya devam edeceğim.

Gecenin sonunda sahne arkasında, sonlanmanın o bölümünü de izledim. Özel güvenlik modeliyle korunan, sahneden indiği zaman buna daha çok ihtiyacı olan star, kendisine sarılmak ve onunla fotoğraf çektirmek için kulisine kadar gelmiş bir genç kızı kırmayarak ve çok içten davranarak insani ve güzel bir yaklaşım sergiledi. Bundan mutlu olan genç kız. “Hayatım boyunca hep bu anı bekledim” diyebildi ancak.

Starın dünyası, sürekli rekabet, beslenecek kanallara ihtiyacının çokluğu onun çok sayıda olmamasının nedeni. Hangi alanda olursa olsun starlar önemli. Egolarına, zaman zaman bizi öfkelendiren kurallarına rağmen starlar hayatımızın vazgeçilmezleri, toplumun dinamikleri hiç kimse karşılıklı olarak birbirinden ve hayattan vazgeçmek zorunda değil. Önemli olan birlikte yaşama prensiplerinin belirlenmesi.

Not: Yakın ve uzak şehirlerden Günay’a gelenler artarak devam ediyor. Modern yaşamın bu simge mekanı daha çok ilgiyi hak ediyor. Turizm şirketleri şehirlerden otellerle anlaşmalı şekilde gecelik Günay turları düzenlemek için daha ne bekliyor? Pahalı diye düşünebilirsiniz, bu doğru değil hele bu dönemde bu parayı harcama kapasitesi olanların daha çok harcayarak piyasanın hareketlenmesine katkıda bulunmaları gerekiyor. Onlar harcayacak ki herkes, çalışanlar, yatırımları yapanlar bundan faydalanıp evine bir şeyler götürecek kazanç sağlayabilsin. BVS Grubun Günay’la kalmayacağını yatırımlarının devam edeceğini düşünüyorum, bu herkes için ve toplum için iyi bir şey.

Gece için söyleyebileceğim en önemli gözlemim ve benim için sürpriz olan şey ise akşam yazarı, modern yaşam idolü Serdat Turgut ve yazılarının kahramanı ve bundan dolayı tanıdığımız eşi Rana hanımla birlikte geceyi renklendirmesiydi.

Şu ana kadar sahnede izlediğim starlar arasında kendimce düzenlediğim starmetre sonuçları:

Sahne hakimiyeti, enerji oluşturma ve sahne duruşu sıralaması.

1. Bülent Ersoy
2. İbrahim Tatlıses
3. Candan Erçetin

Seyirci ile bütünleşme, duyguların en yüksek perdeden ifadesi ve atmosfer yaratma:

1. Candan Erçetin
2. İbrahim Tatlıses
3. Bülent Ersoy


<ımg id="myphoto" src="http://photos-h.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2403/182/61/660410942/n660410942_2669727_7774885.jpg">

<ımg id="myphoto" src="http://photos-b.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2403/182/61/660410942/n660410942_2669729_7969503.jpg">

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..